On bir aday, on bir değerli insan… Bence sırtlarını boş yere kumlattılar. Konu haksız rekabet, konu özgür irade olmaması. Adı, adresi, telefonu doğru, tek bir liste olması yerine kafa karıştıran liste...
On bir aday, on bir değerli insan… Bence sırtlarını boş yere kumlattılar. Konu haksız rekabet, konu özgür irade olmaması. Adı, adresi, telefonu doğru, tek bir liste olması yerine kafa karıştıran listeler olması. Örneğin üyelerin yasa ve yönetmelik gereklerine tam olarak uyup uymadığı hakkında emin değil. Seçimde haksız rekabet mevcut. Belediyelerin yazışma, iletişim imkanlarından istifade etmek çalışanlardan istifade etmek ne derece adil.
Bir de bu guruba yakın siyasiler eş dost akraba katılırsa ve yardım ederse üç beş kişilik ekip ile netice almak mümkün olur mu?
Seçim olan yerlere talip olmak, dürüst olmak, dürüst işler yapmak, dürüstlükten bahsetmek dürüst olmaktan korkanlara kalmış.
Kongre divanı ve açılış gülmekten mideleri ağrıtacak kadar komik.
Kısacası her zaman ‘Demokratım’ diyen, demokrasi konuşan insanların aklı ‘Seçim olsun, içinde biz olalım’a takılı kalmış.
Bir başka konu da bu güne kadar neler yapılmış olduğu idi. Yapılan bir şey de yok.
Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı temsilcisi makine mühendisi Şerif Özsakarya’nın ifadesi ile öneri yok, görüş yok, söz hakkı yok. Peki ne var?
Kıymetli İzmirliler! Kent konseyi sus konuşma al bir apolet de sana, sağda solda kartını dağıtırsın anlayışına muhatap bir kurum olarak görüntü veriyor sanki.
Kent konseyi talip olanlar kadar ciddi görüntü vermiyor. İnisiyatif alınmayan işlere talip olmamalı. Kent konseyi ben yapmadım onlar istedi denilecek konumda yanlış işe malzeme asla olmamalı. Kent konseyine ne düşündüğü ne zaman sorulur? Dünya akıllılar ve akıllıların yeri için umutlu aptallar olarak ikiye ayrılmış olduğu biliniyorken niye boş yerlere aday olunuyor ki?
Kent konseyinin seçimlerini diğer hangi seçimden farklı buldunuz ne kadar adil buldunuz. Ya kendinizin başkanı yönetim kurulu üyesi olduğunuz kurumlarındaki seçimlerden ne kadar farklı buldunuz. Türkiye’de cumhuriyet ve demokrasi, özgür irade, fırsat eşitliği, adalet, en önemlisi özgüven anlaşılamamış, anlayanlar da anlatamamış.
Haksız işlere haksız bir hayatın içinde olmaya rıza gösterilmiş. Bu durumda kimin bulunduğu ve maruz kaldığı haksız davranış biçimlerinden şikayet hakkı olur ki? Böyle bir ortamda farklı haksızlıkları eleştirme hakkı da yoktur. İşte al birini vur ötekine lafı bunların özeti olarak söylenmektedir.
Konsey seçimi hazırlanmış siyasi zemin üzerinde yürümekte iken inkar etmenin faydası nedir? Bence aile reislerine varıncaya kadar her yere atama veya görevlendirme yaparak yeni ve değişik bir monarşi sistemi oluşturulabilir. Demonarşi adı ile ideolojik yeni bir sistemin temelleri atılabilir. Her taraftan kıskaçta olduğunu görmezden gelen insan ufak çıkarlara tapar halde. Konunun aslı kent konseyi değil. Kent konseyi ile bir durum tespitini önümüze koymak. İnisiyatifsizlik içinde yer almaya bayılanlar itibarsızlaşmakta. İnsanlar içinde olmadığı hiç bir şeyi dikkate almıyor. Kısaca hizmet edenlerin toplum psikiyatrisine, davranış biçimlerine dikkat etmesi gerekiyor. Toplum ilgi, bilgi, sevgi arıyor. Bunun iktidarı muhalefeti yok.