Belki de sorun ilişkiniz değil, partnerinizin sahip olduğu duygusal kabındadır. Pekala bu ne demek?  Çoğu ilişiler hissedilen yüksek kimya ve bu kimyanın sizde yarattığı güçlü bir çekim gücü ile başlanır. Başlarda her şey çok büyülüdür. Sürekli sohbet etmek ve birbirinizi görmek istersiniz. Tüm bunlar hissedilirken karşı tarafın kim olduğunu ile ilgili bize gönderdiği birçok sinyali kaçırırız. Hissedilen yüksek duygular karşı tarafı tanıma isteğinin önüne geçer.

TAKINTI

Evet, flörtün ilk anları genelde karşı tarafı tanımamız gereken bir süreçken bunu yapamayız. Çünkü uzun süre bizleri canlı hissettiren tüm bu lezzetli duyguları tadına bakmakla meşgulüzdür. Birbirini görme ve birlikte bir şeyler yapma ihtiyacı giderek takıntı haline gelir. Sonra zaman geçtikçe partnerinin davranışlarında yavaş yavaş farklılıklar sezinlemeye başlarsın. Başlarda sana ilgili olan o kişi giderek seninle temas kurmayan, o eğlenceli ve neşeli kişi en ufak bir şeyde çabucacık sinirlenen sana tahammülsüz biri haline gelir. Aranızdaki sorunları konuşmaya denesen de her şey çözümsüz havada kalır. Artık sorunları bile konuşmaktan kaçınır hale gelirsin çünkü bunu yaptığında aranızdaki bağlantıyı koparmakla seni üstü kapalı tehdit eder. Bir şeylerin ters gittiğinden eminsin ama durumu anlamlandırmaya çalışmak aslında hiçte kolay değildir.

ÇARESİZLİK

Size karşı duyarlılığını yitiren bir partnerle sorunları konuşmak hiçte kolay değildir. Bu tür duyguları yaşayan kişiler sorunu kendilerinde ararlar ve bu kişilerin yaşadığı en yoğun duygu değersizlik ve çaresizliktir. Her iki duygunun içinde çok fazla kaldığınızda öz saygınızı kaybedersiniz. Bu tür durumlarda sorunun nedenini kişi kendinde arasa da çoğu zaman altında partnerimizin duygusal olarak kendini partnerine kapatması vardır. Duygusal olarak müsait olmayan bir partnerle beraberseniz kafanız her zaman karışıktır. Bazı kişiler duygusal olarak gerçekten bir ilişki yaşamaya müsait değildir. Bu acı bir gerçek de olsa maalesef kabul etmeniz gereken bir gerçektir. İlişkilerde yoğun olarak terk edilme ve terk edilme korkusu yaşadıkları için bağlanmaktan kaçınırlar. Bunun temelinde ebeveynlerle kurulan tutarsız ilişki deneyimleri vardır. Böyle bir partnerle beraberseniz onu değiştirmek için ne kadar çaba gösterirseniz gösterin onun kendine bakıp bu durumla gerçekten baş etmek istemedikten sonra bu durumu değiştiremezsiniz. Bir ilişkinin sağlıklı ilerleyebilmesi için her iki

tarafında kırılganlıkları ile yüzleşmesi gerekir. Herkes gerçek bir yakınlığı hak eder siz de…