'Hay hakem kadar kafanıza taş düşsün' diyeceğim. Ki, olmayacak. 'Şiddetle kınıyorum' demek gibi bir şey. Bana yakışmaz. Haklı oldukları taraf da maalesef çok var. Üç beş hakem herkesi lekeliyor, incitiyor. Futbolcu iyi oynayamayınca, tekme atınca, boş kaleye gol atmayınca 'futbolcular işte' denmeyip iş, bireyselleştirilmiyor. Büyük takım seviciliğinden, eyyamcılıktan, korkaklıktan, liyakatsizlikten hata yapınca veya dilim varmıyor ' ya bir daha bunların maçına çıkamazsam' kompleksine, havasına girince genelleme oluyor. Hakemler, hepsi yani. En altlara liglere, en küçük yaş gruplarına kadar iniyor, maalesef. Hakem aşağı hakem yukarı. Takımlara, kulüplere, taraftarlara kızmıyorum. Öyle veya böyle, bir inanmışlıkları var. Hakemler de kurallara inansa, sıkı sıkı bağlı olsa. Hakemlerimize, kardeşlerime kızıyorum. Size ne? Kim kazanırsa, kazansın. Atılacaksa at, ezdirme yardımcı hakemini. Bir daha o maça, onun maçına çıkmazsan çıkma, ölür müsün? Karnını hakemlik mi doyuruyor? Sanki daha düne kadar çok çıktın da çıkmazsan çıkma. Rahmetli kurs hocam, dürüst onurlu haram bilmez, helali sever insan Halil Erdoğan, 'Sen atamazsan onlar seni atar' derdi. Atan hakem iyi hakem demek değil. Öyle anlamayalım lütfen. İşini, görevini yap. Görev derken hakemlik sıfatını yani. Forma renginden armasından sana ne? Gülen bile vardır şu an bana. Çok safsın, herkes senin gibi değil, dediğinizi duyar gibiyim. Estağfurullah, diyorum haddim değil. Ayar çekmek değil derdim. Hakemlik çok zor diyorlar, inanın değil. Kafanda kırk adet tilki yoksa bir gün Yüce Yaratan 'gel buraya' diyecek, hesap soracak ya. O takımın, o futbolcunun hakkını ondan alıp, buna, şuna altın tepside sunmaya hakkın yok. Hata başka şey, kasıt bambaşka. Sana 'verdim işte, alt tarafı bir faul, kart, aut, korner dediğin. Gidiyor gol oluyor. Gol de para demek, gelecek demek, bitiş demek, başlangıç demek. O kadar imkânın var, ama bunu yapmaya hakkın yok. Sen belirleyemezsin bunu, haddin değil. Alt tarafı futbol denen bir oyunun hakimisin, hakemisin. Herkes haddini bilmeli. Yarın bir gün bugünler bitecek. Arkadan güzel konuşulmasını istemez misin? Merak etme. Seni aldatan, kandıran o 'ünlü' futbolcunun başka takımda veya alt ligde maçına çıkınca yine karşılaşınca demeyecek mi sanıyorsun. 'Bak bu ne istersem verir, hallederim' Belki de o şaşalı takımda oynamayacağı için, orada bu kez gerçekten sahadan atacak. İntikam, kin sahada olmaz, kural ne ise o.

HAKEMLİK KOLAY, ZOR OLAN ADİL OLMAK

Saha dışında, özel yaşamında bir insan ne ise, sahada da odur. Futbolcu da hakem de. Ne kazanırsan kazan, alın teri ile kazan. Birilerinin sırtına, omzuna basarak değil. Bizim yöneticilerimizde de suç var. Hakemliğe yön verenlerden bahsediyorum. Daha hiç maça çıkmamış gençten, yabancı dil, diploma istediler. İstediler. Boy pos aradılar, bir de manken mi yakışıklı karizma olacak.  Serdar Tatlı çok mu yakışıklı ama hakemdi, adildi. Doğan Babacan, Hilmi Ok çok mu uzundu, yoo. Ama delikanlı hakemlerdi. Biz ne uzun boylular gördük, itelemeyle kakalamayla hakem oldular, yükselttiler. Yetmedi FİFA kokartı bile taktılar. Şimdi de ondan lastik patlıyor, aküde sızıntı var, farların lambası sönük. Patlak, çatlak, arızalı yani. Nereye kadar gider araba. Yazmadan geçemeyeceğim. Torpil, kartvizit dedik ya. Aslında kaşına gözüne lisanına hatırına, buyur denmeyecek ilk yer hakemliktir. Vakti zamanında bir genç vardı. Üstünde elinde şişe, dumanlı bir yer, garip tavırlar, 'kıyafet balosuna' o asil hakem formamla gitti. Gel zaman git zaman zirveye çıktı, çıkarıldı. Kafa aynı kafa. Devam ediyor, terle kanla ıslanan hakem formasını giyip, şov yapıyor. Ah bir de hakemlik yapsa, hakem olsa. Yurdumun insanları. Olan futbolumuza, Milli takımımıza oluyor. Hata yaparsın ama madara olmaya hakkınız, hakkımız yok. Kimler geldi kimler geçti. Üstte gördüğünüz fotoğrafları seçtim ki. Yine umudumu yitirmek istemiyorum. Bir adım kaldı ama. Umut işte bencileyin garibin ekmeği. Olur mu olmaz mı ? Yabancı VAR değil, hakem değil önce. İnsana ulaşmamız gerek. Gündüz vakti fenerle insan arıyoruz, adalet arıyoruz, emeğe yüreğe asalete saygı arıyoruz. Aslında bir yöntem bulunsa. Hangi takımın, ne olduğu bilinmese. Olmayacak şey ama. Forması, arması, sırtlarında adı soyadı da. Kafası da karışmasa. Ne bileyim işte benim ki tuhaf öneri. Belki teknoloji buna çare olur. Olur mu? Gün gelecek insan bitecek. Drone, yapay zekâ gelecek. FİFA değil İFA, insansız futbol alanı. Futbolcular var, hakemler yok dördü de yok, saha komiseri gözlemci temsilci yok. Madem tıraş yapan yapay zekâ geliyormuş. Niye maçta karar veremesin? Saç kesmek hakemlikten, daha zor oysa. Herkes aklını başına toplamalı, teknoloji de hata yapacak. En iyisi futbolu temelinden kaldırın, bıktım usandım. Dron tarar, yapay zekâ da saçının teli 1 santimetre önde diye, ofsayt kararı verir. O zaman bakalım ne diyecekseniz, hayırlısı. Umarım inşallah, yurdumun sahalarına adalet, asalet gelir. Bir gün, mutlaka. Hakemlik kolay, zor olan adil kalabilmek.