Sıcakların aniden aşırı derecede yükselmesi, iklim değiştirdiği gibi insan bedeni üzerinde ağır bir yorgunluk, halsizlikler yaratan sıcaklar devam ediyor. Sıcaklarla birlikte ciğerlerimizi yakan orman yangınları başladı. Uluslararası araştırma merkezleri, üniversiteler ve bilim insanları aşırı sıcaklar üzerine peş peşe raporlar hazırlayıp açıklamalar yapıp gelecek yıllara ilişkin kaygılarını paylaşıyor. Yeryüzü kabuğu üzerindeki yaşamsal varlık, ciddi bir tehdit ve tehlike altında olduğunu söylüyorlar.

Türkiye’de 208 üniversite var. 129 devlet üniversitesi  (11 teknik üniversite, 2 güzel sanatlar üniversitesi ve 1 yüksek teknoloji enstitüsünün yanı sıra Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi, Polis Akademisi ve Milli Savunma Üniversitesi), 65 vakıf üniversitesi ve 4 vakıf meslek yüksekokulu bulunuyor. Bu üniversitelerimizden hiç birinin umurunda bile değil bu yaşanan çağ felâketi. Hani birinden bile en küçük bir araştırma, rapor, ülkesel bir uyarı duydunuz mu?

Ülkemiz adına üzücü değil mi? 208 üniversitemizden, 208 kelimelik bir çalışma yok. Sıcaklardan, yağan yağmurlar ve sel felaketlerinden yaşanılan, çağın felâketine dair hiçbir rapor yok!

Oysa dünya üniversiteleri, akademisyenleri bakın ne diyor:

İklim profesörü Raul Cordero: “Yakın zamandaki tüm sıcaklık rekorları er ya da geç kırılacak. Fosil yakıtların kullanımını durana kadar durum kötüleşmeye devam edecek.”

Kopernik İklim Değişikliği Servisi Direktörü Carlo Buontempo, yaşanan sıcaklık artışının atmosferdeki sera gazlarının artışı nedeniyle yaşanacakların bir göstergesi olduğu görüşünde. Şöyle diyor:  “Bunları stabilize etmeyi başaramazsak, kaçınılmaz olarak yeni küresel sıcaklık rekorları ve bunların sonuçlarıyla karşı karşıya kalacağız.”

İsviçre Bilimler Akademisi tarafından yapılan yeni bir çalışma, Alp Dağları’nda iki yıldır art arda yaşanan aşırı ısınmanın İsviçre’nin buzul hacmini yüzde 10 azalttığını ortaya koydu. “Nature Communications” dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, dünyada 15 milyon insan buzulların yaratacağı su taşkınlarının tehdidi altında yaşıyor. Buzullar eriyip yakınlarındaki göllere büyük miktarlarda su bırakması ihtimali yüzünden dünya genelinde 15 milyona yakın insan ani ve ölümcül taşkın tehdidi altında yaşamaktadır.

Dünya Meteoroloji Örgütü Başkanı Petteri Taalas, sanal konferans üzerinden 700 delegeye verdiği demeçte, “Ortaya çıkacak olan rapor dünya çapında etkileri olacak” dedi. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Dünya Miras Komitesi’nin iklim değişikliği tehdidi altındaki Büyük Bariyer Resifi’ni nesli tükenmekte olan doğal alan ilân etmeye hazırlandığını duyurdu. Aşırı sıcak havalar nedeniyle psikolojimiz de olumsuz yönde etkilenmektedir. Sıcak havanın uzun sürmesi ve buna bağlı olarak vücudun su ve mineral kaybetmesi ısı stresine yol açar. Aşırı sıcak havanın psikolojik etkileri arasında şu maddeler yer alabiliyor: Zihinsel yorgunluk, termal stres, refleks zayıflığı, halsizlik,  karamsarlık, dikkat eksikliği, ateş basması, kalp çarpıntısı…

Bilim insanları, aşırı sıcaklara karşı korunma yöntemlerini açıklıyor. Kanser hastaları, kemoterapi hastaları veya değişik deri hastalığı olanlar güneş ışınlarından korunmalıdır.  Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol giysiler tercih edilmeli; şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır.

Kıssadan hisse: Bırakınız, gün gele bu felâketlerle çok daha fazla yüz yüze gelineceği gerçeğini, yaşamsal varlık adına öngörülen geleceğe ilişkin bilgi ve verilerin özeti de olsa köşe yazıma insanları uyarmayı bir borç bildim. Gerisi size kalmıştır…