Şehirlerimizin kalbinde atmaya devam eden esnaf, yerel yönetimlerle kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde sadece kendi işlerini değil, aynı zamanda mahallelerini ve şehirlerini de canlandırıyor. Bu uyumlu iş birliği, şehirlerin sosyal dokusunu güçlendirirken ekonomik canlılık da sağlıyor. Gelin, bu kazan-kazan hikayesinin arkasında neler olduğunu birlikte keşfedelim.

Bana göre esnaf, sokaklarımızın, caddelerimizin ve pazarlarımızın renkli yüzü. Yerel yönetimlerle kurduğu iş birliği ise, sadece esnafın değil, tüm şehir halkının hayat kalitesini artırıyor. Belediyeler, esnaflarına çeşitli destekler sunarak onların işlerini büyütmelerine ve daha iyi hizmet vermelerine yardımcı olurken, olması gereken ise esnafın bu destekleri en iyi şekilde işlerini büyütmesi. Tabii böylelikle de şehirlerimizin kazanması… Kısacası sağlıkla kurulan bu iş birliği, her iki tarafın da ortak hedeflere ulaşmasını sağlıyor.

Birçok şehirde, yerel yönetimlerin esnaflarla gerçekleştirdiği projelerle başarı hikayeleri yazılmakta. Örneğin, yaklaşık iki yıl önce Mersin’de büyükşehir belediyesinin de desteği ile başlatılan projeyle, küçük esnafın dijitalleşme sürecine destek olmak amacıyla onlara online satış platformları kurma konusunda yardım edilmişti. Bu sayede esnaf, sadece yerel değil, ulusal çapta da müşteri bulma fırsatı yakalamışlardı. Aynı zamanda, yerel yönetimlerin düzenlediği etkinlikler ve festivaller de esnafın görünürlüğünü artırarak müşteri akışını artırmıştı.

Esnaf ve yerel yönetim arasındaki iş birliği, sadece ekonomik kazançla sınırlı kalmıyor. Birçok alanda sosyal faydaları da oldukça büyük. Mahalle etkinlikleri, yerel festivaller ve kültürel organizasyonlar hem esnafın hem de toplumun bir araya gelmesini sağlıyor. Bu tür etkinlikler, şehirdeki dayanışma ruhunu güçlendiriyor ve yerel kimliği pekiştiriyor. Ayrıca, esnafın sosyal sorumluluk projelerine katılımı, mahallelerimizin daha yaşanabilir ve dinamik hale gelmesine katkıda bulunuyor.
İzmir’de de esnafa yönelik üretilen projeler açıkçası beni çok mutlu ediyor. Örneğin, geçtiğimiz dönemde Kemeraltı’nda esnaf ve belediye arasında büyük bir ivme yakalanmıştı. Tabii bunda Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin’in alın teri asla ve asla unutulmamalı. Zira kendisinin Kemeraltı’nın değerine değer kattığı düşüncesindeyim. Kemeraltı’na yakalanan bu ivmenin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın da desteği ile daha da büyütüleceğine inancım tam! Bir de UNESCO’yu yakaladık mı, değmeyin keyfimize… 

Geleceği düşündüğümüzde, esnaf ve yerel yönetim arasındaki iş birliğinin daha da güçlenmesi bekleniyor. Teknolojik gelişmeler, akıllı şehir uygulamaları ve sürdürülebilir projeler, bu iş birliğinin kapsamını genişletecek. Esnaf, yerel yönetimlerin sunduğu çeşitli dijital araçlardan ve veri analizlerinden yararlanarak iş süreçlerini daha verimli hale getirebilir. Aynı zamanda, çevre dostu projeler ve toplumsal sorumluluklar da iş birliğinin yeni alanları arasında yer alacak. Hepimizin elinden geldiğince bu iş birliğini güçlendirecek adımlar atmamız lazım… Sonuçta, birlikte daha güçlü bir şehir inşa etmek, hepimizin ortak hedefi, değil mi? Sonuçta esnaf kazanırsa şehrimiz kazanır, biz kazanırız… Bu hikayeye ortak olun!