Yaz aylarıyla birlikte ülkemizde festivallerde başlıyor. Birçok bölgemizde özellikle belediyelerin düzenledikleri festivaller, yurttaşların yoğun katılımıyla gerçekleşiyor. Yıllar içinde bir ‘marka değere’ dönüştürülmeye çalışılan festivaller bulundukları şehirlere ne kazandırır? Yapılan bazı festivaller iyi değerlendirmelerle şehire kimlik kazandırır. Sadece para harcamak için yapılan festivallerde halkın parası heba edilir.
Şenlik ve festival kelimelerinin anlamı: Bir kentin dokusunun oluşumuna katkıda bulunan, o kentin sadece içinde bulunduğu ülkenin değil, aynı zamanda tüm dünyanın zaman ötesi bir parçası olmasını sağlayan en önemli öğelerden birini o kentin festivallerinin oluşturduğunu söylemek mümkün. ‘Şenlik’ kelimesine benzer şekilde, ‘festival’ kelimesinin kökeni de mutluluk, coşku anlamlarını içeriyor. Geçmişte bir yandan insanların neşeli vakit geçirmesini sağlarken, esas olarak dini ya da etnik-kültürel kutlamalara araç olan festivaller, bugün çok daha geniş kapsamda, çok daha farklı amaçlara hizmet edecek şekilde düzenleniyor. Günümüzün kültür sanat odaklı festivallerinin, eski kuşakların gençlere öyküler anlattığı, böylece bir sonraki yıla yeni değerler aktarılmasını sağlayarak aslında kültürün oluşumuna katkıda bulunmuş ilkel örneklerinin coşkulu ve heyecanlı ruhundan çok uzak olmadığını görüyoruz.
Peki, festivaller şehre ne katıyor? Dünya kültür ve sanat haritasında yer bulan şehirlerin festivallerinin amaçlarından biri, düzenlendikleri coğrafyayı kültür sanat haritası üzerinde konumlandırmaktır. Festivaller, düzenlendikleri şehirlere neşe, renk ve hayat katar, kültür turizminin canlanmasını sağlar. Festivallerin kültür-sanat hayatında yarattığı hareketlenme, festivallerde sunulan yapıtların uluslararası pazarda ilgi çekmesini de kolaylaştırıyor. Mesala bir zamanlar İzmir Enternasyonal Fuarı Türkiye ticaretinin ve dünya ülkelerinin yer aldığı fuar ve festival havasında geçerdi. Festivaller bu açıdan sadece izleyicileri değil, aynı zamanda sanatçıları da zenginleştiren etkinlikler olarak kentin sanatsal üretimine katkıda bulunuyor. Yurt dışından gelen önemli Tüccar ve Sanayici de o şehrin ticaretini de geliştirir. Biz de festivallerin öneminin bilinciyle, kendi ülkemizde kaliteyi gözeterek, uluslararası festivalleri yaygınlaştırmalı ve bütün bir yıla yaymalıyız. Önümüzdeki süreçte, şehirlerimizin kültürel mirasını ve sanatsal birikimini vurgularken, güncel sanat üretim biçimlerini destekleyen yeni festivaller düzenlemeliyiz. Bu açıdan önümüzdeki dönemde hem geleneksel sanatları günümüze taşımak, hem de bugünün sanatsal pratiklerini görünür kılmak şehrimizin gastoronimisini, mutfaklarını da hem yurt içi hem de yurtdışında tanıtmayı hedeflemek büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, günümüz festivalleri, geçici bir eğlence ve şenlik duygusu içerisinde sanatçılara astronomik rakamlar ödenerek verilen konserlerde o şehirlerdeki yaşayan insanları tepkili dikkatlerini çekmektedir. Unutmayalım ki belediye başkanları halkın hizmeti içilen paraları harcamaktadır.
Cansız bedeni bulundu
Bütün Türkiye’nin yüreğini yakan 8 yaşındaki Narin Güran’ın kaybolmasının ardından 19. günde cenazesi ihbar sonucu dere kenarında bulundu. Daha önce tevkif edilen muhtar amcası tarafından öldürüldüğü ihbarcı suç ortağı olarak ortaya çıktı. Narin acaba amcasıyla annesini uygunsuz vaziyette mi yakaladı da korkuya kapılan amca Narin’i öldürdü? Narin, kaybolduğu gün öldürülmüş ve 200 bin lira teklif edilen şahıs cesedi dereye saklamış. Jandarma bulgular üzerine 23 kişiyi gözaltına alıp sorgulama devam ediyor. Tabii sorguların sonunda gerçek meydana çıkacaktır.