İletişimin artması, dünya insanı haline gelinmesi, gerek sosyal ve gerekse ekonomik nedenlerle geniş kitlelere ulaşılma olanağının artması, hukuk sistemleri arasındaki farklılıklara rağmen ilişkilerin yoğunluğu, özel hukuk düzenlemelerinin getirilmesini gerekli kılmıştır.

Boşanmaya ilişkin özel hükümlere geçmeden önce, konu hakkında genel açıklama yapmakta yarar bulunmaktadır. Söz konusu ilişkilere hangi hukukun uygulanması gerektiği hususunda netleşmek amacıyla olayın gerçekleştiği yer, kişilerin tabiiyetleri, uluslararası sözleşmelerin varlığı ve karşılıklılık gibi unsurlar etkili olmaktadır.

Bir ülkede verilen yargı kararının başka bir ülkede geçerliliğinin olması ve ayrıca icra kabiliyetinin yani uygulanabilirliğinin olması tanıma  ve  tenfiz kavramları ile tanımlanmaktadır.

5718 SAYILI KANUN

Yabancı mahkemelerde verilen her kararın Türkiye'de uygulanabilmesi için tanıma ve tenfiz usulünün şartları var ise tamamlanması ile mümkün olabilmektedir. Tanıma ve tenfiz kararı kural olarak mahkemelerce verilebilir. Tanıma ve tenfiz için mutlaka dava açılmalıdır. Yani yine bir mahkeme kararı ile ancak gerçekleşebilecek bir durum söz konusudur. Konu ülkemizde 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir

Ancak boşanmalar bakımından istisna olarak 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 27/A maddesi ile ve “Yabancı Ülke Adli veya İdari Makamlarınca Verilen Kararların Nüfus Kütüğüne Tescili Hakkında Yönetmelik"in 7 Şubat 2018 tarihli ve 30325 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle idari makamlar da tanıma tenfiz için yetkili kılınmıştır. 

Yabancı mahkeme kararının, Türk hukukunda tanıma tenfiz davası konusu olabilmesi için yukarıda ifade ettiğimiz üzere taşıması gereken nitelikler şu şekilde sıralanabilmektedir.
1.    “Ön Şartların” varlığı : Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun öncelikle 50. Maddesinde öngörülen “ön şart” niteliğinde bulunan koşullar incelenir.
2.    “Esas Şartların” varlığı : Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 54. Maddesinde yer alan hususlar  kontrol edilir.
3.    “Tanıma ve Tenfiz Engelleri” : Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 55 (2). Maddesinde yer alan engellerin var olup olmadığı araştırılır.

Yabancı mahkeme kararlarının tanınma/tenfizi üç şekilde temin edilebilir: 
1.    Dava açılabilir. 
2.    Açılmış bir davada karşı dava olarak açılmak suretiyle temin edilebilir. Bu talep cevap süresi içerisinde ve asıl dava ile ilgili olması koşullarının birlikte gerçekleşmesiyle mümkün olabilmektedir. 
3.    Yabancı ülke adli veya idari makamları tarafından evliliğin butlanı, boşanma, evliliğin iptaline ilişkin olarak verilen kararların tanıma davası açılmaksızın nüfus kütüğüne tescil edilmesi mümkün olmaktadır.

Yukarıda da izah ettiğim üzere, aynı konuda ülkemizde açılmış bir dava olması durumunda, yabancı ülkede elde edilen yargı kararı kesinleşmiş ve diğer şartları da taşıyorsa, tarafların ilgili kararı mahkemeye ibrazı ve tanıma/tenfizi talep etmesiyle artık ülkemizde devam etmekte olan dava sonlandırılır ve tanıma/tenfiz hükümleri uygulamaya konur.


Arabulucu Avukat Nurdan Heris