Türkiye'de enflasyonun etkileri hâlâ derinden hissedilirken, özellikle ücretli kesim harcamalarını kısma noktasında son sınıra ulaştı. Hane halkının tasarruf edebileceği alanların giderek azaldığı ve temel ihtiyaçların ötesinde kısıtlama yapmanın zorlaştığı bu dönemde tüketim malı ithalatının artması, ancak aramalı ve üretim malı ithalatının azalması da ülkemizdeki ekonomik dengesizliği gözler önüne seriyor. Hane halkı harcamalarında temel ihtiyaçlara öncelik verildiği görülürken, eğlence, giyim ve dayanıklı tüketim malları gibi kategorilerde harcamalar belirgin şekilde azalmaya devam ediyor. Ancak, bu kısıtlamalara rağmen, tüketici fiyatlarındaki yüksek seyir nedeniyle gerçek anlamda harcanabilir gelir, azalmaya devam ediyor. 

Enflasyonun giderek artması, tüketici davranışlarında büyük bir değişim yaratıyor. Günlük yaşamda zorunlu harcamalar dışındaki alanlarda ciddi bir daralma görülürken, üreticiler de bu durumdan etkileniyor. Sanayi sektörü için hayati öneme sahip aramalı ithalatının azalması, üretimde aksamalara ve maliyetlerin artmasına neden oluyor. Üreticiler yükselen girdi maliyetleri ile başa çıkabilmek için fiyatlarına zam yapmak zorunda kalıyor, bu da enflasyonu besleyen bir kısır döngü oluşturuyor. Bu dengesizlikler, yatırımların azalması ve üretimde daralma gibi uzun vadeli sorunları da beraberinde getiriyor ayrıca sanayiye yapılan yatırım azalırken, ithal tüketim mallarına olan talebin devam etmesi, cari açığın kontrol altına alınmasını da zorlaştırıyor.

Tüketicilerin nakit akışlarındaki bozulmalar kredi kartı harcamalarında rekor seviyelerde artışa yol açıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla kredi kartı harcamaları 14,8 trilyon TL'ye ulaşarak yıllık bazda yüzde 86 oranında artış gösterdi. 2023'te yüzde 121, 2022'de ise yüzde 109 artan kredi kartı harcamaları, tüketicilerin günlük harcamalarını karşılayabilmek için borçlanmaya yöneldiğini açıkça ortaya koyuyor. Bu durum, bireysel borçluluk oranlarını yükseltirken, gelecekte geri ödeme zorluklarının oluşabileceği anlamına da geliyor. 

Mevcut ekonomik veriler ışığında, önümüzdeki dönemde iç talebin daha da daralması, sanayi üretiminin yavaşlaması ve istihdam oranlarında gerileme riski artarak devam ediyor. Sanayi ve üretim üzerindeki baskının azalmaması halinde, bu durum uzun vadede daha büyük ekonomik sorunlara yol açacak olup, ithal tüketim mallarına olan talebin kontrol altına alınması, yerli üretimin desteklenmesi ve sanayinin girdi maliyetlerinin düşürülmesi için yeni ekonomik politikalar geliştirilmesi gerekiyor. 

Uzun vadede, yerli üretimin artırılması ve sanayiye olan desteğin sürekliliği, enflasyonun kontrol altına alınmasına ve ekonomik dengelerin yeniden tesis edilmesine yardımcı olacaktır. Ekonomi yönetimi için en büyük zorluk ise hem enflasyonu düşürecek hem de tüketici ve sanayi dengesini koruyacak bir politika belirlemektir. Tüketici güveninin yeniden tesis edilmesi, maliyetlerin dengelenmesi ve sanayi üzerindeki baskının azaltılması için hem yapısal hem de kısa vadeli önlemlerin bir arada uygulanması şart.
Türkiye ekonomisinin geleceği, tüketici harcamaları ve sanayi üzerindeki baskının ne kadar hızlı ve etkili bir şekilde düşürülebileceğine bağlı olacak. Tüketicinin tükendiği bu noktada, ekonomik politikaların daha dengeli ve sürdürülebilir bir yön kazandırılması şart gibi görünüyor.

Ekonomik veri takvimi

03Şubat 2025, Pazartesi Japonya İmalat Sektörü PMI
03Şubat 2025, Pazartesi Türkiye İmalat Sektörü PMI
03Şubat 2025, Pazartesi Türkiye TÜFE (Aylık-Yıllık)
03Şubat 2025, Pazartesi Euro Bölgesi İmalat Sektörü PMI
03Şubat 2025, Pazartesi Euro Bölgesi TÜFE (Aylık-Yıllık)    
03Şubat 2025, Pazartesi Almanya İşsizlik Oranı
03Şubat 2025, Pazartesi ABD İmalat Sektörü PMI
05 Şubat 2025, ÇarşambaJaponya Hizmet/Bileşik PMI
05 Şubat 2025, ÇarşambaÇin Hizmet/Bileşik PMI
05 Şubat 2025, ÇarşambaEuro Bölgesi Hizmet/Bileşik PMI
05 Şubat 2025, ÇarşambaAlmanya Hizmet/Bileşik PMI
05 Şubat 2025, ÇarşambaEuro Bölgesi ÜFE (Aylık-Yıllık)
05 Şubat 2025, ÇarşambaOECD TÜFE (Aylık-Yıllık)
05 Şubat 2025, Çarşamba ABD Dış Ticaret Dengesi
06 Şubat 2025, Perşembe Euro Bölgesi Perakende Satışlar
06 Şubat 2025, Perşembe İngiltere Faiz Oranı
07 Şubat 2025, Cuma Almanya Sanayi Üretimi
07 Şubat 2025, Cuma Almanya Dış Ticaret Dengesi
07 Şubat 2025, Cuma ABD Tarım Dışı İstihdam
07 Şubat 2025, Cuma ABD İşsizlik Oranı

Ekonomi ve finans sözlüğü

Halka arz: Bir şirketin hisse senetlerini veya diğer menkul kıymetlerini ilk kez geniş yatırımcı kitlesine sunarak satışa çıkarmasıdır. Bu süreç, şirketin borsada işlem görmeye başlamasını ve sermaye piyasalarından fon sağlamasını amaçlar. Halka arz edilen şirketin hisseleri, bu sayede serbest piyasada alınıp satılabilir hale gelir.

Temettü: Bir şirketin elde ettiği yıllık net kârın veya ayrılmış yedek akçelerin, hissedarlarına ortaklık payları oranında dağıtılmasıdır. Kâr payı dağıtımı, şirketin finansal durumu ve yönetim kararları doğrultusunda belirlenir ve genellikle yıllık bilanço sonuçlarına göre gerçekleştirilir.