Yaz tatilinde son viraja girildi. Okulların açılmasına sayılı günler kala yeni eğitim dönemi için hazırlıklar yapılmaya başlandı. Ancak çocuklar için durum çok daha farklı. Yoğun bir sezona hazırlanan...
Yaz tatilinde son viraja girildi. Okulların açılmasına sayılı günler kala yeni eğitim dönemi için hazırlıklar yapılmaya başlandı. Ancak çocuklar için durum çok daha farklı. Yoğun bir sezona hazırlanan minikler tatilin son günlerini oldukça dolu geçirmek istiyor. Bu isteklere kayıtsız kalamayan aileler ise çocuklarının tatilini keyifli hale getirmek için elinden geleni yapıyor.
Peki, bu kısıtlı zamandan olduğunca yüksek verim almak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Özellikle apartman hayatı yaşayan çocuklar için tatilin tam bir oyun ve eğlence fırsatı olduğunu bu nedenle iyi değerlendirilmesi gerektiğini hepimiz biliyoruz.
Oyun kavramını farklı gruplara ayırarak incelemek mümkündür. Sokakta oynanan oyun, doğaçlama oyun, masa oyunları, bilgisayar oyunları gibi. Öncelikli olanı çocuğun sokakta oynadığı oyunlardır. Bu oyunların en önemli özelliği çocuğun bedeninin tamamını kullanarak, gerçek hayatın içinde, doğanın gerçekliğiyle oynuyor olmasıdır.
Çocukların oyunlarla sosyal kuralları öğrenme fırsatı bulduklarını biliyoruz. Bu nedenle ailelerin çocukların sosyalleşmesi için çaba göstermesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Her oyun çocuğu kuralları tanıma ve uygulama konusunda geliştirir. Sıra beklemek, dürüst oynamak gibi becerilerini oyunun doğal akışında kullanma imkanı bulur.
Bu sosyal kurallara uymayan çocuk, oyunu oynayan grup tarafından dışlanacağı için, mecburen ayak uydurmak zorunda kalır. Böylece, bir ebeveynin öğretmeye çalışırken zorlanabileceği ‘kurallara neden uymalıyız’ konusunu çocuk kendi kavrar.
Çocukların bu dönemde yeni okul yılına yavaş yavaş alıştırılması gerektiğini düşünüyorum. Yaz tatilinin en önemli akademik hedefi; çocuğun ders yılı içinde kazandığı bilgi ve becerileri kaybetmemesidir. Örneğin çarpım tablosunu tamamıyla öğrenen bir çocuğun ilk hedefi çarpım tablosuyla problemler çözmeyi öğrenmek değil, çarpım tablosunu unutmamak olabilir.
Bunun üzerine koyulacak her bilgi elbette kar olacaktır ama ilk amaç, bitirilen senenin bilgilerini muhafaza etmek, yani öğrenilen konuların tekrarını yapmaktır. Ayrıca bu dönemde çocuklara kitap okuma alışkanlığı da kazandırılabilir.
Yaz tatilini çocuğun bireyselleşme sürecine bir vesile olarak değerlendirmek de mümkündür. Bunun için ebeveynler, çocuklarının yaşlarına ve sahip oldukları imkanlara göre farklı seçimler yapabilirler. Çocuk, anne babanın katılmadığı bir gençlik kampına gidebileceği gibi, şehirden uzakta doğayla iç içe yaşayan anneanne/babaanne – dede ziyareti de yapabilir.
Sonuç olarak, yaz tatili akademik eksikliklerin kapatıldığı, kazanılmış bilgilerin muhafaza edildiği bir dönem olarak görülmelidir. Lakin yoğun geçen bir ders yılından sonra çocuğun özellikle fiziksel ve sosyal ihtiyaçlarının beslenmesi gereken bir süre olduğu da unutulmamalıdır.
Biz veliler, çocukların son tatil günlerini dolu dolu geçirmesini sağlayalım ve bunun için elimizden geleni yapalım.