Her yazıyı “Bu son olsun” diye yazmaktan bıktık ama sonlandırılmıyor. Güvenimiz, gücümüz, umudumuz kırılıyor. Bu hafta peş peş...

Her yazıyı “Bu son olsun” diye yazmaktan bıktık ama sonlandırılmıyor. Güvenimiz, gücümüz, umudumuz kırılıyor. Bu hafta peş peşe iki cinsel taciz olayı ve utandıran sonuçları geldi Diyarbakır’dan. Çocukları hedef alan sapkınlara, tüm davalara örnek teşkil edecek caydırıcı cezaların verilmesini bekliyoruz. İlk olay, 4 Ekim tarihinde ortaya çıktı. Diyarbakır'ın Dicle ilçesindeki bir ilköğretim okulunda sınıf öğretmeni D.B.’nin 7 öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddia edildi. Buna göre, sınıfta çıkan bir kavgadan sonra erkek öğrencilerin olayı duyurması üzerine 9 yaşındaki 4 kız öğrenci ifade vermek üzere önce Dicle Jandarma Karakolu'na daha sonra Çocuk İzlem Merkezi’ne (ÇİM) götürüldü. Pedagog eşliğinde ifadesi alınmak istenen çocuklar pedagogun erkek olması nedeniyle çekindi ve ifade vermedi. Daha sonra yaşadıklarını ailelerine anlattılar. Aileler bunun üzerine öğretmen hakkında şikâyetçi oldu. Aileler, şikayetlerine rağmen D.B. hakkında bir işlem başlatılmadığını ve çocuklarının korkudan okula gidemediğini söyledi. Savcıya kendilerini zorla dinlettiklerini ileri süren aileler, öğrencilerin ifadelerinin uyuştuğuna dikkati çekti, öğretmenin meslekten men edilmesini ve en ağır cezayı almasını beklediklerini dile getirdi. “Başka çocuklar bu dehşeti yaşamasın” diyen aileler başta olmak üzere hepimiz, tacizci öğretmen hakkında neden işlem yapılmadığını merak ediyor ve tatmin edici bir ceza beklediğimizin altını çiziyoruz. Çocuklarımız, velilerimiz öğretmene de güvenemeyecekse kime güvenecek? Lütfen bu ahlaksızın ‘peygamber mesleği’ olarak da bilinen öğretmenlik mesleğine leke sürmesine izin vermeyin. ‘DOKUNMADI’ DİYE SERBEST! Bir başka rezalet ise 11 Ekim’de Yenişehir ilçesinde yaşandı. Akşam saatlerinde okuldan çıkan lise öğrencisi A..B.'yi (15) evine kadar takip edip bina içerisinde taciz ettiği iddia edilen F.B., kızın babası tarafından yakalandı. Karakola götürülen F.B'yi linç edilmekten polis kurtardı. F.B.'nin “Çocuğa cinsel taciz” suçlamasıyla sevk edildiği mahkemede dokunma olmadığı gerekçesiyle adli kontrol şartıyla serbest bırakılması tepki çekti. Profesyonel boksör olmasına rağmen yakaladığı sapığı dövmediğini, adalete güvendiğini dile getiren baba da karara ateş püskürdü. Bizde bir düşünelim. Bir sapığın henüz 15 yaşındaki çocuğumuzu evimize kadar takip edip, cinsel organını göstermesini kabul edebilir miyiz? ‘Dokunmamış ki’ diyerek bu sapığa, “serbestsin” denilebilir mi? Çocuğun, ailenin psikolojisini, bunu duyan çocuk ve ailelerin psikolojisini hiç mi düşünmediniz? Bu kararı alırken kendi çocuklarınızı, yeğenlerinizi, hiç mi düşünmediniz! Kamera kayıtları an be an taciz anını kaydetmiş, inkâr edilmesi mümkün değil. Üstelik takip etmek bile başlı başına çocuk için oldukça korkutucuyken, sapığı içeri atmak için neyi bekliyorsunuz? Neden kendimizi güvende hissetmemize engel oluyorsunuz! ÖNLEMEYEN HERKES SORUMLU O sapıklar elini, kolunu sallaya sallaya cinsel organını göstere göstere gezecek, çoluk çocuğa dokunarak sözde ders anlatacak, dışarıda kendine yeni kurbanlar seçecekse hepimiz bunun sorumluluğunu hissetmeliyiz. Bu tacizleri yeterince yazmayan gazeteciler, iddiaları ciddiye almayan savcılar, bu sapıkları tutuklu yargılamayan, en ağır cezaları uygulamayan hâkimler, mevzuatta bu sapıklar için ağır cezalara yer vermeyen politikacılar ve elbette her cinsel şiddette mazeret arayan, ses çıkarmayan vatandaşlar… Evet hepimiz sorumluyuz bu rezaletlerden! O halde daha güçlü haykıracağız, kirli ellerinizi çekin geleceğimizin üzerinden! İYİ HABER Arap Baharı’ndan sonra Tunus, erkek egemen olan bu coğrafyaya örnek olacak gelişmelere sahne oldu. Ülke tarihinin ilk kadın başbakanı Necla Budin’in atanmasının ardından kurulan yeni hükümette görevlendirilen 25 bakandan 10’u kadınlardan oluştu. Ortadoğu için çığır açıcı nitelikte olan kadın liderliğinin tüm dünyada daha da yaygınlaşması dileğiyle. GÜZEL İÇERİK Sivil toplum örgütü “Toplumsal Eşitlik Platformu”, instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla her türlü ayrımcığa karşı çıkıyor. Kişisel hak ve özgürlükler alanında farkındalık yaratmayı amaçlayan sayfada kadın erkek eşitliğine dikkat çekiliyor, toplumsal roller ile geleneksel algı üzerinden kadınların her alanda eşit mücadele edebilmesinin önünü açacak paylaşımlar yapılıyor.