Mehmet, 9 yaşında. 4 yaşında bir kardeşi daha var. Sadece babası çalışıyor ama elde avuçtaki yaşamaya güç bela yetiyor. Mehmet 3. sınıfa gidiyor, dersleri çok iyi durumda, öğretmenine göre iyi bir eği...
Mehmet, 9 yaşında. 4 yaşında bir kardeşi daha var. Sadece babası çalışıyor ama elde avuçtaki yaşamaya güç bela yetiyor. Mehmet 3. sınıfa gidiyor, dersleri çok iyi durumda, öğretmenine göre iyi bir eğitim alması durumunda çok başarılı olacak. Annesi onunla gurur duyuyor, elinden gelse o da çalışacak, bir lokma daha yemek için değil sadece Mehmet okusun diye. Okul için ek kitaplar, yardımcı kaynaklar almak maddi olarak mümkün olmuyor. Her şeye rağmen Mehmet için onu bekleyen bir hayal ve o hayali gerçekleştirecek birileri var...
***
Özlem, 13 yaşında. 4 kardeşlerin en büyüğü. 7. sınıfa gidiyor. Okul birincisi, kardeşleri daha iyi bir hayata sahip olsun istiyor. Sınıf arkadaşları özel dersler alıyor, kursa gidiyor ama Özel okuldan eve döndükten sonra kardeşleriyle ilgileniyor, annesine yardım ediyor. Kalan zamanında ders çalışıyor, zamanı kalırsa... Babası Özlem'in çok büyük insan olacağını, okuyacağını, ona sunabildiğinden çok daha iyi şartlara kendisinin sahip olacağına inanıyor ama günde 15 saat çalışsa da kızına istediği kadar destek olamıyor. Her şeye rağmen Özlem için onu bekleyen bir hayal ve o hayali gerçekleştirecek birileri var...
***
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, ne şartta olursa olsun dezavantajlı durumda bulunan çocuklara eğitim fırsatı yaratmak için çalışıyor. Geçtiğimiz haftalarda koşulan Maraton İzmir Adım Adım Yardımseverlik Koşusu'nda da yer alan TEGV, 18 günde 100 bin TL'nin üzerinde bağış toplayarak 480 çocuğa ulaşmıştı. Yukarıda yazdığım Mehmet ve Özlem belki gerçek değiller ama onlar gibi binlercesi var maalesef. İster TEGV, ister başka bir dernek, vakıf, ne olduğu farketmez, hayalleri olan çocuklara ulaşmak için düzenlenen koşularda maksat spor olsun... Ben de bu kampanyanın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.