Yapmayın etmeyin, hakemlik bu değil, hemen bırakın, çekin gidin kardeşim. Zaten korktuğunuzu bildikleri için böyle yapmıyorlar mı. Sizin gibilerle kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyorlar, haberiniz...
Yapmayın etmeyin, hakemlik bu değil, hemen bırakın, çekin gidin kardeşim. Zaten korktuğunuzu bildikleri için böyle yapmıyorlar mı. Sizin gibilerle kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyorlar, haberiniz yok. Siz de buna izin veriyorsunuz, yazıklar olsun. Ha bu yaptığınızın adı hakemlik filan değil başka bir şey ama hakemlik değil, dilim varmıyor, bunu bilin. Dosdoğru hakemlik yapmayacaksanız bırakın gidin, bu yaşımızda biz yaparız, merak etmeyin. Yaptığınız at ile deve ile değil. Koronaya aşı icat etmiyorsunuz ki, atomu parçalamıyorsunuz ki, kansere çare aramıyorsunuz ki, uzaya da füze yollamıyorsunuz ki. Alt tarafı futbol denen bir oyunun parçasısınız. Adil olun, adaleti uygulayın o kadar, bu kadar yani. Kandırmayın milleti yok bilmem saniyenin bilmem kaçta biri kadar sürede karar veriliyormuş da filan, masal okumayın bunların hepsi safsata. Dik durun, eğilip bükülmeyin, ezdirmeyin kendinizi. Kuralları adam gibi uygulayın yeter. Gerisi de Allah'a emanet, o kadar. Tamam Trabzonspor bazı konularda haklı olabilir ama böyle hak aranmaz ki. Trabzon yerel basınında atılan spor dışı, iğrenç başlıkların eseri bunlar. Gördünüz mü okudunuz mu. Futbolcular da etkileniyor haliyle. Baktılar bu hakemler bir şey yapamaz, hakem derneği ses çıkarmaz, MHK bakar geçer. İş böyle olunca dalga geçtiler resmen, o güzelim hakem formasıyla, yanarım ona yanarım. Buna izin veren de hakemler maalesef. Ah biri çıksa da bu saçmalıklara bir son verse, ne yapsam dönsem mi sahalara acaba aah ah. Milli maç nedeniyle ara verilen ligde, alt tarafı bir hazırlık maçı, antrenman maçı yani. Futbolcular kadroya girecek, kendilerini gösterecek, işi gücü bırakmışlar, maça uyumu, konsantrasyonu bırakmışlar, hakemlerle uğraşıyorlar. Futbol oyun kurallarının ilkel, köhneleşmiş açıklarını yakalamışlar, kafalarına göre takılıyorlar. Sözüm ona hakemleri, hakemliği protesto ediyorlar. Oysa geçen yılı, sezonu iyi hatırlayın çok iyi takım birden bozuldu, şampiyonluğu altın tepsi de ikram edenler de kendileri. Trabzonspor - Erzurumspor hazırlık maçı. 1 dakika boyunca al gülüm ver gülüm paslaşma, neymiş hakemi protesto ediyorlar. Gözünün içine baka baka. Hakem kardeşim de Allah selamet versin öyle bakıyor. Bakıyor ama görmüyor, görmemezliğe geliyor. Günü kurtarıyor, maçı kurtarıyor, MHK de bir şey demeyecek nasıl olsa, alan memnun satan memnun. Ama yanlış ama hatalı ama çok kötü, olmaz böyle şey. MHK'nin üyesi ona bu maçı verdiği için pek sevindirik oldu, ya bir daha maç vermezse. Vermezse vermesin bu kadar ucuz değil ki hakemlik. Adalet sana teslim edilmiş, ona ihanet edemezsin. Nur içinde yatsın merhum Halil Erdoğan hocam hep derdi, 'Hakem zeki ve akıllı olur' diye. Bu hep yanlış anlaşıldı, fırıldak olur, düzene uyar, büyüğü kollar küçüğü ezer, adaleti çiğner, yalakalığı sever anlamında, anladılar o kafalar. Hakem sensin. Baktın böyle top mu çeviriyorlar hakem kardeşim, zeki ve akıllı olsana. O an senin anın. Ben olsaydım şöyle yapardım demeyi hiç sevmem. Ben senin yerinde olamam, sen de benim yerimde olmazsın. Buyur sana ince bir zeka ürünü, yaptım da bunu. Top mu çeviriyorlar pek nazik kardeşlerimiz, soyunma odasına filan zaten gidemezsin. Gitme de zaten hiç gerek yok. Onlar top çevirirken, iki yardımcını da al, karşı tarafa, açık tarafına, kalabalık olmayan yere git, saha dışına çık ve bekle. Bakma bile hiç sahaya. Oynasın onlar. İki ihtimal var, ya biri gelecek, ya da beklersin kimsenin umurunda değilse, o zaman git soyunma odasına bir daha da dönmezsin olur biter. Hatta yan da su için üçünüz de bir şey olmamış gibi davranın. Biri gelecek, soracak, 'böyle yapamazsanız hoş değil' dersin. Yapmayacağız derse bekle bir süre daha, git yönet, eğer ki devam ederse, doğru duşa. Bir deneyin göreceksiniz. Onlar seni adam pardon insan yerine koymuyorsa, sen onları insanlığa davet edersin ki, o an anlamazlar belki ama evde anlarlar. Hiç sinirlenmene gerek yok, sakin sakin. Bipli bayrağımız yoktu, kulaklık yoktu, mikrofon yoktu, renk renk çeşit çeşit formamız olmadı, 5.hakemimiz 6.hakemimiz, çoğu maçta 4.hakemimiz de olmadı. Çizgi hakemimiz yoktu. VAR'a yetişmedik VAR'ımız olmadı olsaydı keşke. Sigorta yok kelle koltukta gittik geldik. Antrenman parası yok, maaş yok, kadro yok, sözleşme yok, sponsor ne demek rüyamızda görmedik. Maça götüren VIP özel siyah camlı aracımız olmadı, cep telefonumuz da yoktu. Ama şükürler olsun onurumuz vardı, mangal gibi de yüreğimiz. Belki de bu kadar dünya nimeti verildiği için, elinden alınmasından korktuğunuz için cesaretiniz yok, kalmadı, gösteremiyorsunuz. Gözünüzde büyütmeyin o size verilen objelerin, hepsini bir gün alırlar sizden hem de olmadık bir nedenden ötürü, cıscıbıl orta yerde kalırsınız. O zaman vicdan yaparsınız geçmiş olsun. Ama cesaretiniz, onurunuz hep baki kalır. Maalesef hakemler de futbolcular da koronalı geçen salgın günlerinin hala acısını, şimdiki günlerin değerini anlayamadılar ki. Boş işlerle uğraşmaya devam ediyorlar. Amatörler ne zaman başlayacak diye merak ederken, baktılar olmuyor böyle, seyirciye, taraftara yasağı kaldırmak için yumuşak geçişe hazırlanıyorlar. Stat localarını, özel maç izleme yerlerini hizmete açıyorlar, aslında koronaya açıyorlar. Taraftara, seyirciye yine yasak devam tabi. Locanın kapasitesinin yarı kadar seyirci alınma kararı alındı. Pandemi koşullarına uygun, sağlık tedbirleri alınarak. Nasıl olacak o. Locayı kiralayanlara PCR testi raporu mu isteyeceksiniz. Zaten parayı basmışlar, test yaptırırlar mı ki. Yarısı girecekse, diğer yarısı diğer haftaki maça mı kalacak. Bakacaklar hasta olan çıkmazsa, pozitif vaka yaşanmazsa, olsa da zaten nasıl olsa maç olmayacak, 15 gün gelemeyecekler, açıklamaya bile gerek kalmayacak pozitifi. Sonra taraftara sıra gelecek, o da tutarsa, amatör maçlara izin verilecek. peki loca, yani kobay olarak mı kullanılacak, yok artık. Para insana neler yaptırıyor, olmaması bir dert olsa tam bir külfet. Paran kadarsın yani. 'Futbol borsada değil arsa oynanınca güzel' derdi adaşım, gönüldaşım Metin Kurt. Paradan, akan musluktan, gelirden eksik kalmamak için susan, adaleti unutan hakemlerden, para için koronaya rağmen parası için locasına davet edilen renk aşığı taraftara. Futbolumuz bu duruma geldi maalesef işte. Para para para, spor bunun neresinde hadi bakalım bul, çabala, ara.