İyi cumartesiler sevgili okuyucular, neler yazacağızın bu haftaki bölümüne hoş geldiniz.
Yaklaşık olarak 15 dakikadır bakışıyoruz bu ekranla, terapilerden girip evrenin sırlarından çıktığım ve nöro...
İyi cumartesiler sevgili okuyucular, neler yazacağızın bu haftaki bölümüne hoş geldiniz.
Yaklaşık olarak 15 dakikadır bakışıyoruz bu ekranla, terapilerden girip evrenin sırlarından çıktığım ve nöronlarımın birçoğunu kaybettiğim bu yoğun düşünme sonrasında kararsızlıkla ilgili bir yazı hazırlamaya karar verdim.
Tabii kararsızlıktan bahsedeceksek konu her an değişebilir gene de hazırlıklı olalım.
***
Kendimi bildim bileli herhangi bir şeye karar vermek çok zor oldu benim için. İçinizde böyle hissedenlerin çok olduğuna eminim. Bu, sabah kahvaltıda ne yiyeceğimden başlayarak hangi işi yapacağıma kadar varabilen bir süreç. Yorucu da aynı zamanda. Çünkü bütün alternatifleri aynı anda değerlendirip kilitlenmeniz gerekiyor bunu yapmak için.
Sonunda da kendini hiçbir şey düşünmüyor iken bulma olasılığınız çok yüksek. Örneğin çok uzun süredir dünya üzerinde bitmeyen ve her geçen gün yeni bir sayfası açılan savaşlarla ilgili bir şeyler yazmak istedim. Kararsız kaldım, nasıl, neresinden başlayacağımı bilemedim. Bu yaklaşık beş gün önceydi. O günden beri böyle bir konuyu hiç düşünmemişim gibi davranıyorum, bastım konunun üzerine. Hayat devam ediyor.
Aslında bazılarımız çoğu problemimiz için bunu yapıyor. Toplumda karşılaştığınız ve bir türlü çözülemeyen o meseleleri düşünün. Ayrımcılıkla uğraşırken, şiddetle baş etmeye çalışırken, hassas bir grubun sesleri duyulmazken, diğerlerine benzemediğiniz için sistemin sizi aynılaştırmaya çalıştığını fark ederken. Neredeyse hepsinde birilerinin konuların üzerine bastığını ve yokmuş gibi davrandığını görürüz. Kendimiz için kullandığımız bu mekanizma toplumsal mekanizmamız olup çıkıverir. Belki bunun da ardında aynı kararsız olan taşlar yatıyordur, derinlerde bir yerlerde. Nereye doğru karar vereceğimizi çözene kadar harcanıyordur konular. Olabilir..
***
Bir de özendiğim bir yapı var bazen karşılaştığım. Kendisi için en doğru kararları, muhteşem bir hızda alabilen insanlar. Vay be! Nasıl da güzel hissettiriyor olmalı.
Hızlı bir analiz, kendine en uygun olanı karar verme, diğer ihtimalleri baltayla eleme, geride kalanla çok mutlu olma. Yapabilenleriniz var ise lütfen bizlere de söyleyin, düşündüğüm gibi keyif verici bir süreç mi bu? Yoksa ben dışarıdan bir mutluluk yanılsaması olarak mı görüyorum bu tabloyu? Köyün delisini merakta bırakmayın..
***
Kararsız yapılılar olarak belki de birkaç duruma dikkat edersek daha rahat ilerleyebiliriz. Eğer bir konuda alternatifleri düşünmeye ihtiyacınız var ise düşünün! Siz böyle rahat eden birisi olabilirsiniz, bu bir problem olmamalı. Ancak üzerine bastığınızı ve konunun kaybolduğunu fark ettiğinizde uyanmanız için bir alarm çalmayacak, bunu da göz ardı etmeyelim. Bir zaman sonra tekrar açılacak o konuya uzaktan bir bakın, şu an çözülmesi neye yarardı? Bir süre sonra düşünülmesi neye yarayacak? Gerçekten çözülmesi gereken bir konu mu? Bunu size kim söyledi?
Bazı konuların çözümleri zamanla ve değişen kimliğinizle birlikte kendiliğinden belirebilir. Bu yüzden kendi üzerinize yüklenmek, zorlanmaktan başka bir işe yaramayabilir. Bu da son alarm cümlemiz olsun..
Kararsızlığımı dile getirirken köşeden taşmış oldum, bu seferlik böyle olsun. Herkese iyi haftalar diliyorum.