Acıbadem Kayseri Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ergün Seyfeli, kalp ve damar hastalıklarının yaş seviyesinin 30-35’li yaşlara düştüğünü belirterek, "Pandemi döneminde ve sonrasında kalp hastalıklarında belirgin bir artış yaşandı," dedi.
Prof. Dr. Seyfeli, dünya genelinde yaklaşık 300 milyon insanın kalp hastası olduğunu ve 2 milyar kişinin bu hastalık riskini taşıdığını ifade etti. Kalp hastalıklarının, dünya çapında en sık ölüm nedeni olmaya devam ettiğini vurgulayan Seyfeli, Türkiye’de her 3 kişiden 1’inin kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.
Pandemi sonrası kalp krizlerinin 40 yaşın altına düştüğüne dikkat çeken Seyfeli, "Özellikle 30-35 yaşlarındaki genç hastalarda kalp krizleri sıklaşmış durumda. COVID-19, dolaşım ve solunum sistemini etkileyerek pıhtılaşmaya yol açıyor. Bu da kalp krizlerinin artışını beraberinde getiriyor," dedi.
GENÇLERDE KALP KRİZİ RİSKİNE DİKKAT
Prof. Dr. Seyfeli, genç hastalar arasında kalp krizi geçirenlerin ölüm oranlarının yüzde 30 arttığını belirtti. Gençlerin göğüs ağrısı hissettiklerinde hastaneye gitmeyi ihmal ettiklerini söyleyen Seyfeli, "Bu nedenle, hızlı müdahale hayat kurtarıcı olabilir," şeklinde konuştu.
Kalp rahatsızlıklarının belirtilerine de değinen Seyfeli, "Göğüs bölgesinde baskı tarzında ağrı, soğuk terleme, çarpıntı ve nefes darlığı gibi belirtiler dikkate alınmalıdır. Bu tür belirtiler 5-15 dakika sürüyorsa, mutlaka hastaneye başvurulmalıdır," uyarısında bulundu.
RİSK FAKTÖRLERİ VE KONTROL ÖNERİLERİ
Kalp hastalıklarının yüzde 80'inin değiştirilebilir risk faktörlerine bağlı olduğunu aktaran Seyfeli, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara ve alkol kullanımı ile hareketsiz yaşamın risk oluşturduğunu belirtti. 40 yaşını geçmiş bireylerin mutlaka kalp kontrolleri yaptırmaları gerektiğini vurgulayan Seyfeli, koruyucu hekimliğin önemine dikkat çekti.
Kalp hastalıklarının tanısı için farklı yöntemler kullanıldığını belirten Seyfeli, "Efor testleri, EKG ve tomografik anjiyo gibi yöntemlerle hastalıkların teşhisi yapılmaktadır," dedi. Özellikle son yıllarda sanal anjiyo yöntemi ile hastalıkların tespitinin daha hızlı ve etkili bir şekilde sağlandığını sözlerine ekledi.