Meral Akşener, MHP’den kopup parti kurmaya soyunduğunda en büyük desteği kimden aldı?
CHP’den.
Dendi ki, demokratik hakkını kullanıyor…
Destek süslü sözlerle sınırlı kalmadı.
Grup kursun, seçime k...
Meral Akşener, MHP’den kopup parti kurmaya soyunduğunda en büyük desteği kimden aldı?
CHP’den.
Dendi ki, demokratik hakkını kullanıyor…
Destek süslü sözlerle sınırlı kalmadı.
Grup kursun, seçime katılsın diye vekiller görevlendirildi.
Sonra Ahmet Davutoğlu çıktı sahneye.
O da AK Parti ile yollarını ayırdı.
CHP, O’na da alkış tuttu.
Ali Babacan DEVA Partisi yolculuğuna çıkarken siyasi arenadaki en büyük destekçisi kimdi?
E tabii ki CHP…
Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, Babacan’ı eleştirenlere verdi, veriştirdi…
Dediler ki, “insanlar kendi görüşleri ile siyaset yapmakta özgürdür”…
Sonra, Muharrem İnce çıktı meydanlara.
Bir baktık ki, dün, yeni parti kurmayı özgürlük olarak tanımlayan CHP, İnce’yi parti kurduğu için “hain” ilan etmiş…
Destekleyenleri de yandaş…
Son haftalarda Türkiye’nin gündemi ne kadar değişirse değişsin, CHP’nin gündemi hep aynı.
Hep Muharrem İnce.
Ortada resmen bir linç kampanyası var adeta.
Kendisini partili olarak tanımlayan bir alay insan, eski Cumhurbaşkanı Adayını karalamak için sidik yarışı içinde.
Belli ki, İnce’nin oyları böleceği endişesi korkuya dönüşüp kılcal damarlarına kadar işlemiş.
Sonra İnce’ye saldıranlara şöyle bir göz atıyorum.
Biliyor musunuz?
Çoğu, Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinden öyle veya böyle nemalanmış tipler.
Kimisi kendisi için, kimisi yakınları için bir şeyler elde etmişler.
Urla’nın, Menemen’in hesabını veremeyen parti yöneticileri bile bu konuda mangalda kül bırakmıyorlar.
O parti yöneticileri ki, sırf parti içindeki baronlar icazet verdiği için o makamlarda oturuyorlar.
Yoksa ne vatandaşın, ne de delegenin gözünde işgal ettikleri koltuklara layık değiller.
İstiyorlar ki düzenleri bozulmasın.
Elbette aralarında saf duygularla CHP’nin bölünmesinden, oy kaybetmesinden korktuğu için çıkış yapanlar yok değil.
Dedim ya.
Çoğu, Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinden bir şekilde çıkar elde etmiş.
Öyle veya böyle, ortak korkuları İnce ile birlikte gidecek oylar.
CHP’nin artık AK Parti ve Erdoğan karşıtlığı ile beslenip güçlenmeye çalıştığını bilmeyen yok.
Erdoğan ve partisi giderek yıpranmaya başladı ya.
Bu karşıtlığın merkezi olarak güçlenmekten başka amaçları yok.
Bu yüzden Erdoğan karşıtı herkesin, her düşüncenin kendi etraflarında toplanmasını istiyorlar.
Şimdi şeytan niyetine Muharrem İnce ve o’nun gibi düşünenleri “şeytan taşlar” gibi sallayanlara bazı sorularım olacak…
Kılıçdaroğlu CHP’si yıllardır bu yolu izlemiyor mu?
Son yerel seçimlerdeki büyükşehir zaferleri bir yana, girdiği her seçimden mağlubiyetle ayrılmadı mı?
Ortaya halk için umut olabilecek bir model konulabildi mi?
Yoo..
Sabah akşam aynı terane…
Biz Erdoğan’ın AK Partisi’nden iyiyiz.
Diğer bir deyişle; biz o kadar kötü değiliz…
Yerler mi?
Bence zor…