İnsanlık tarihinin en hızlı gündem değişen, birçok yaşanmaz denilen şeyin art arda yaşandığı günlerine hep birlikte tanık oluyoruz. 90’lar neslinin neredeyse tek kanallı dönemden yapay zekaya kadar her türlü teknolojik gelişmeye tanık olduğu her bir zaman aralığı yeni devrimlere kapıları açan bir dünyadan söz ediyorum.

Yıllar yılı ihmal edilmiş, görmezden gelinen çevre sorunları biraz biraz konuşulur olabildiyse dünyada son dönemde yaşanan ağır travmatik vakaların etkisi var.

Mevsimlerin kayması, kasım ayında bile 30 dereceye varan hava sıcaklıkları, sosyal yaşamı etkileyen, tüm dünyanın evlerine kapanmasına neden olan pandemi süreci, binlerce insanımızı kaybetmemize neden olan deprem felaketi, kayıplar verdiğimiz sel baskınları derken neler oluyor diye sormamız gereken noktadayız.

Konya Ovası’nda onlarca metre derinliğe uzanan dev obruklar, su kıtlığı, tarım ürünlerindeki rekolte düşüklüğü, süt fiyatlarının tırmanışı, ürettiği üründen gelir elde edemeyen çiftçiler ve kırdan kente göçler bundan sonra her zamankinden çok daha fazla gündemimizde olacak.

Bu gerçekçi sorunların farkında olan ve bu sorunların değişimine, dönüşümüne, ortadan kaldırılmasına katkı ve çözüm önerileri sunup harekete geçenler ise kazançlı çıkacak.

Turizmden tarıma, ulaşımdan gastronomiye kadar farklı alanlarda bu çevre felaketlerini ortadan kaldırmaya ve yaşanabilir dünya hedefine ulaşabilmek adına atılan adımlar çok kıymetli.

İzmir’de doğan, İzmir’de büyüyen, İzmir’de çalışan biri olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin farklı alanlarda yürüttüğü yenilikçi, vizyoner projelerin tüm dünyaya örnek olması, daha çok konuşulması ve iyi örneklerin yaygınlaştırılması noktasında hepimizin daha yüksek sesle konuşması gerektiğini savunuyorum.

FLAMİNGOLARIN BAŞKANI

‘Ben flamingoların da başkanı olacağım. Çünkü bir belediye başkanı kentini, kentinin doğasını korumak zorundadır’ diyen bir isme destek veren İzmirliler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in bu sözünün yansımalarını kentin dört bir yanında görebiliyorlar, ne mutlu hepimize.

Dünyanın en önemli sulak alanlarından ve en zengin biyoçeşitliliğe sahip havzalarından biri olan Gediz Deltası’nın gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak, mevcut doğal yaşamın korunarak mirasa sahip çıkılmasına yönelik çok ciddi adımlar atıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yıllardır ihmal edilen altyapı sorununa 4.5 yıldır giriştiği projeler yakın gelecekte birçok sorunu, derdi, kronikleşmiş konuyu sonsuza kadar kapatarak, çözülemez denilen o sorunları ortadan kaldıracak. İZSU Çiğli Arıtma Tesisi’nin dördüncü fazının devreye girmesiyle birlikte Homa Dalyanı ve Gediz Deltası tertemiz tatlı suya kavuşacak, bir sonraki aşamada bu su Menemen Ovası’nda tarımsal sulama amaçlı üreticinin kullanımına çok cüzi bir bedelle sunulacak. Başka Bir Tarım Mümkün mottosuna hizmet ediyor bütün bu adımlar.

Bütüncül bir turizm vizyonuyla belediye iştiraki İzDoğa’nın hayata geçirdiği Flamingo Yolu Tekne ve Otobüs Turları da bu çevreci, doğaya dönüş anlayışının temsilcisi. Efeler Yolu gibi kentin içerisinde 500 kilometre boyunca uzanan ekoturizm ve kültür rotasının hayata geçirilmesi dahi kırsalda hareketlilik yaratmayı başarmış durumda.

Mera İzmir, Çoban Start-Up ve İzmirli markasının başarısı ortada. Önümüzdeki günlerde nitelikli kahveyi uygun fiyatla halka sunacak İzmirli Kahve de Konak Metro çıkışı ve Bornova Metro İstasyonu çıkışında İzmirlilerle buluşacak. Başka Bir İzmir Mümkün demek düşüyor bizlere de…