Devlet malının har vurup, harman savrulduğu ülkemizde, tasarruf için bir yerlerden başlamak elbette önemli. Ancak, yıllardan bu yana devletteki israfın önüne geçilmesi için söylenenleri kulak tıkayanlar, kamuda ki israf için, bu güne kadar “bilmem, görmem, duymam” diyerek neden üç maymunu oynadıklarını da sormak, sorgulamak gerek. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kamuda tasarruf adına 500 aracın satılacağını, ardından 1000 aracın daha satılacağını açıklaması ve  satılan araçların yerine yapılacak olan yeni araç alımı ve kiralamasının katı kurallara bağlanarak, güvenlik ve sağlık haricinde araç sayısında artışa izin verilmeyeceğini açıklaması sanki toplumun gazını alma operasyonu. Yüz binlerce aracın içinde 500 araç nedir ki? devede kulak. Şaka gibi. Çünkü son zamanlarda kamuoyunun gündemini meşgul eden en önemli konulardan bir tanesi de, lüks mamam araçları ve kamuda araç kiralama israfıydı. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin mülkiyetinde 115 bin 904 adet taşıt bulunuyormuş. Açıklanan verilerde mülkiyetinde dediğine göre, kamu tarafından kiralanmış olan, kiralık araçlar bu sayının içerisinde yok. Kiralık araç sayısının kamunun kendi araç sayısının kat be kat üzerinde olması da beklenen bir durum. Bunca yıldır ne kadar karşı çıkmış olsak da, son yıllarda araç satın alınmıyor, şirketlerden kiralanıyordu. Kamu kurumlarımızda da, belediyelerimizde de, 100 binlerce aracın kiralama yöntemiyle hizmet verdiğini bilmeyen yok. Tabi kiralanan araçların kimlerden kiralandığını da atlamamak gerek. Kamu kurumlarımızda, kamuda araç kiralamanın önü açıldığından bu yana öyle bir hal aldı ki, israfın önüne geçilmesi mümkün değil.

MAKAM ARAÇLARI

En küçük bürokratın altında makam araçları, kiralanıp günlerce kontağı bile açılmayan araçlar. Pek çok bürokratın işe geliş gidişlerinde makam araçlarını ve kiralık araçları kullandığını herkes biliyor. Eğer samimi olarak tasarruf yapılacaksa, satılacak makam araçlarının yerine hizmet araçlarının makam aracı gibi kullanılmasının da önüne geçilmeli. Makam aracı tahsis edilmeyecek makamların hizmet araçlarını makam aracı olarak kullanmaları yasaklanmalı. Kullanılacak makam araçlarının düşük yakıtlı, yüksek modelli olmayan yerli araçlar olmalı. Lüks araçlardan vazgeçilmeli.  Maliye bakanı tarafından yapılan açıklamaya göre, yeni araç alımı ve kiralanması konusunda katı kurallar uygulanacakmış. İnşallah! diyelim de, bunun için katı kurallar uygulanmasına gerek yok ki. Bir ilde yada bir ilçeden başlarsınız, il yada ilçede makam aracı kullanabilecek olan makamları belirlersiniz, örneğin bir ilçede kaymakam, ilçe emniyet müdürü, ilçe milli eğitim ve sağlık müdürü vs. geri kalanları iptal edersiniz olay kökten çözülmüş olur. Niye kendinizi yoruyorsunuz? Tabi şimdi araçlarını kamuya kiralayan şirketler isyandadır. Emin olun ki pek çoğu Sayın Cumhurbaşkanımıza bile ulaşmış olabilir.

Yapılan açıklamada, acil ihtiyaç durumunda, kamu kurumları ellerindeki aracı sattıktan sonra yerine yenisini alabilir yada kiralayabilir diyor. Ayrıca, Güvenlik ve sağlık alanında kullanılanlar hariç, kamudaki taşıt sayısının artışına izin verilmeyecek denilerek, mevcut araç sayısının muhafaza edileceği anlaşılıyor.
Yani öyle görülüyor ki, değişen bir şey olmayacak gibi. Aynı tas, aynı hamam.