Her yerde kimin eline baksan, son model akıllı telefonların dünyayı ne hale getirdiğini sorgulamanın vakti, sizce de gelmedi mi?
Küçücük çocuklarımızın elinde akıllı telefonlarla akılsız hale gelir...
Her yerde kimin eline baksan, son model akıllı telefonların dünyayı ne hale getirdiğini sorgulamanın vakti, sizce de gelmedi mi?
Küçücük çocuklarımızın elinde akıllı telefonlarla akılsız hale gelir olduk. Eskiden ev telefonumuzu ve birçok telefonu aklımızda tutardık. Şimdi evimizin eşimizin, çocuklarımızın telefonlarını hatırlayamaz duruma geldik…
Elimizden, cebimizden hiç ayırmadığınız, hayatımızın her alanında işimizin düştüğü, satın almak için evimiz ve arabamız kadar araştırma yaptığımız akıllı telefonlar hakkında gerçekten ne biliyoruz?
Telefon bataryaları içerisinde grafit, işlemcileri üzerinde silikon,
düzinelerce farklı metal, mineral gibi değişik bileşenler bulunuyor. Tabi bunların çoğunluğu çok küçük miktarlarda yeraltından çıkarılabilen maddeler; örneğin dokunmatik ekranın çalışmasını sağlayan indium tin oksit gibi…
Daha ne kadar telefon üretmemize yetecek kaynaklara sahibiz ve elimizdeki maddeler tükendiğinde ne yapacağız? Petrol ile çalışan otomobiller gibi. Bir gün petrol bittiğinde dünya da bulunan milyonlarca otomobil ne olacak?
Cep telefonlarına olan düşkünlüğümüz aynı zamanda dünyanın kaynaklarını da tüketmemize yol açıyor. Sınırlı kaynaklara sahip olduğumuz düşünüldüğünde daha fazlasını istememiz daha azına sahip olmamıza yol açıyor. Peki, gerçekten telefonlarımızın içerisinde neler var? Akıllı telefonun içinde neler var?
Cep telefonlarının içerisindeki maddeleri tam olarak sayabilmemiz pek mümkün değil. Sebebi ise ticari şirket sırları, model ve üretici firma çeşitliliği olarak gösterilebilir. Genel olarak bir akıllı telefon yüzde 40 metal (ağırlıklı olarak bakır, altın, platinyum, gümüş ve tungsten) yüzde 40 plastik, yüzde 20 seramik ve farklılaştırılmış materyaller içeriyor. Minerals Education Coalition'ın yayınladığı rapora göre günümüzde doğan bir bebek, akıllı telefonlar ve diğer elektronik eşyalardan hayatı boyunca 244 kg çinko, 904 kg kurşun, 912 kg bakır tüketecek…
Bir akıllı telefon içerisinde periyodik cetvelde bulunan 83 kararlı ve radyoaktif olmayan maddenin 70 kadarı bulunuyor. Ayrıca her akıllı telefon yeryüzünde nadir bulunan 17 metalin 16'sını kullanıyor.
Nadir metallerden Neodimyum, terbiyum ve disprosyum örneğin akıllı telefonların titreşim özelliği için kullanıyor. Eğer bu üç madde olmasaydı telefonlarda zil sesi dışında bir uyarıcı sistem olamazdı. Terbiyum ve disprosyum ayrıca dokunmatik ekranın renk üretmesi için de kullanılıyor…
Tabi buradaki ‘nadir’ kelimesi bahsettiğimiz elementlerin az miktarda bulunması anlamına gelmeyebiliyor. Ancak çok miktarda bulunmayan ve yeryüzünün değişik noktalarında dağınık şekilde bulunan, çıkarılması büyük enerji ve zaman isteyen maddeler tükendiğinde yerine yenisinin konulması imkansız görünüyor. 12 kadar metalin yerine geçebilecek hiçbir element bulunmadığı ortaya çıkıyor…
Akıllı telefon üretiminin çok eskiye dayanmadığı biliniyor. Yale
Üniversitesi'nin yayınladığı araştırma sonuçlarına bakıldığında mevcut koşullarda endüstrinin ömrünün çok da uzun olmaması tehlikesi bulunuyor. İleride malzeme bulunmaması durumunda eski
telefonlara dönüş yapabiliriz…
Örneğin disprosyum rezervlerinin en iyi ihtimalle 2050 en kötü senaryoyla 2020 senesinde tükenmesi bekleniyor. Ve eğer tükenirse iPhone'ların sonu 2019 senesinde gelmiş demektir. Akıllı telefonlarla bizi her yerde elimizde mikrofon gibi istihbarat servisleri tarafından dinlendiğimizi de unutmayalım…