Haftalardır, hatta aylardır Türkiye’nin erken seçime sürüklendiğini yazıp duruyorum.
Geçmiş yazılara şöyle bir baktım da, iktidarın sandığa gitmesini gerektirecek en önemli faktörü unutmuşum.
Ne o b...
Haftalardır, hatta aylardır Türkiye’nin erken seçime sürüklendiğini yazıp duruyorum.
Geçmiş yazılara şöyle bir baktım da, iktidarın sandığa gitmesini gerektirecek en önemli faktörü unutmuşum.
Ne o biliyor musunuz?
Z Kuşağı dediğimiz kesim.
Yani yeni kuşak.
Günümüz yapısından memnun olmayan, o aykırı gençlik yani.
Geçtiğimiz günlerde ünlü bir araştırma şirketinin seçimle ilgili beklentilerini okurken gördüm.
Hesaplamalarına göre 2023 yılında seçmen listelerine 7 milyon kişi eklenecek.
7 milyon aykırı seçmen demek bu.
Siyaseten kimseden memnun değiller.
Hele iktidardan hiç…
Bunu okuyunca, 24 Haziran 2018 seçimlerini mercek altına aldım.
O gün kulllanılan 51 milyon 183 bin oyun 21 milyon 335’i AK Parti’ye, 5 milyon 564 bini de ortağı MHP’ye gitmiş.
Sonuç; Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52.59’luk oy oranı ile Cumhurbaşkanlığına, Cumhur İttifakı’nı da meclis çoğunluğa taşımış.
Velev ki, bu iki parti 2023’e kadar oylarını korudu.
Ekonomide yaşanan krizlere rağmen hiç oy kaybetmediler.
Hatta onlara oy veren hiçbir seçmen ölüp de kütükten düşmedi.
Ortaya ne çıkıyor biliyor musunuz?
Dün, Cumhur İttifakı ile Erdoğan’a karşı çıkan yüzde 47.41’lik bloğa 7 milyon oy ekleyin göreceksiniz.
O kuşak ki, sayıları MHP oylarından fazla.
Madalyon bir anda tersine dönüveriyor.
Demem o ki, bu hesaplar Ankara’da çoktan yapılmaya başladı bile.
Özellikle Ankara ve İstanbul’da, Büyükşehir Belediye Meclis’lerinde Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun “topal ördek” durumuna düşürmenin amaçlarından biri bu değil mi sanıyorsunuz…
Yoksa, TBMM gündemine getirilen, “ilçe belediyelerinin otopark gelirlerini Büyükşehir’e aktarmalarını önleyen” yasa tasarısını ardında başka bir neden mi var?
Üstelik siyaset dünyasında da sıcak gelişmeler var.
Yeniden açılan “Kobani Dosyası” gibi.
HDP’nin yeni yönetimi Kobani kaosunun içinde boğuldu kaldı.
Seçmeni de an itibari ile başı boş durumda.
Nereye gideceği belli değil.
Durum böyleyken hala “erken seçim gündemde değil” sözlerine mi inanıyorsunuz hala?
Siz aldırmayın “seçim 2023’te olacak sözlerine.”
2018’in ilk aylarında da böyle konuşuluyordu.
Sonra ne oldu?