Bu üçü aynı olabilir mi? Sanmam. Meslektaş, sadece karşılıklı saygı anlamında devam eder. Kazanç ahlakını bozmadan, haksız rekabet olmadan… Meslektaşlık bir çeşit dostluk, arkadaşlık olsa da karşılıkl...
Bu üçü aynı olabilir mi? Sanmam. Meslektaş, sadece karşılıklı saygı anlamında devam eder. Kazanç ahlakını bozmadan, haksız rekabet olmadan… Meslektaşlık bir çeşit dostluk, arkadaşlık olsa da karşılıklı çıkarlar söz konusudur. Ancak arkadaş, dost başka. Onlarda maneviyat, saygı, fedakarlık, vazgeçilmezlik, vardır. Dostluk, dürüstlük, cesaret, yardım, dayanışma, affetmek üzerine kurulu bir beraberliktir. Manevi birliktelikler hiç bir şekilde karşılıklı çıkara dayanmaz.
Dostluklarda zaman zaman kırılıp bükülmeler olabilir. İşte böyle durumlarda dahi ortaya çıkan kırgınlıklar dostlukları bozmaz. Arkadaşlık ve dostluk ancak ihanet, kalleşlik, insanı küçük düşürücü davranış bütünü içinde bozulabilir. Arkadaşlık ve dostluklarda ciddi kırgınlıklar dahi dostları zararlı çekişme içine sokmaz. İnsan yaşamında herkes hata yapabilir, herkes yanlışın içine girebilir, bunlar bazen bilerek bazen bilmeyerek olabilir.
Hayatın içinde unutulmaması gerekenler vardır: Komşu komşunun külüne muhtaç gibi. Bir gün insan düşmanının bile himmetine ihtiyaç duyabilir, o zaman ne olacak? Hayır ölsem de minnetim olmaz diyebilirsiniz. Bu yanlış söz olur, hem de kamilen yanlış. Bir ihtiyaç ortaya çıkmadan, dosta işin düşmeden böyle bir söz etmek palavradan ileri gidemez.
Şimdi bu nereden çıktı denilebilir. Şahit olduğum veya yaşadığım ilişkilerden…
İncir çekirdeğini doldurmayacak konuda umutsuzluğa kapılmak, her şeyini kaybetmiş gibi olmak, kazıklandığını düşünmek gibi bir duygudan. Hiç bir dostumun zayıf halini bu güne kadar görmedim, yaşamadım, duymadım. Hal böyle olunca kırgınlık yaparak kırgınlık ifadesi olan davranışlarda bulunmak yanlış.
Bakıyorum çizdiğim bir daire içinde birine kırılsam bir gün gelir ki karşılaştığımda üstünden uçarak yola devam etmem gerekebilir. O zaman niye kırılayım ki!
Bu durumlar hepimiz için geçerli. ‘Bizler neler gördük geçirdik’ diyerek ‘Benim tecrübem senin tecrübeni döver’ tarzı düşünce komik olur. Ayrıca bu düşünce geçerli olamaz. Şimdi birileri birilerine kırıldığını düşünüyorsa düşünmesin. İnsan kırılacak bir tavır içinde olduğunda ‘Arkadaşım nasıl davrandı da ben niye kırıldım acaba?’ diye düşünmeli.
Geçmişin kırgınlıkları gazetecilik mesleğini yok etme noktasına taşıdı. Eskiye nazaran şimdi gazetecilikten kırıntı kaldı diyebiliriz. Şimdi ne dersek diyelim eski alışkanlıklar mevcut gazeteleri de kökünden silecektir. Geriye dostluk kalacak. Dostluk insan olmanın çimentosudur. Herkes kötüyü heybenin arkasına, iyiyi önündeki göze koyarak ileriye doğru yürümenin gayreti içinde olmalı. Rekabeti sidik yarışı gibi görmek aklın yolu olabilir mi? Bazı hususlara karşı koyulmaz. Bunlar nedir? Saygınlık, saygı, sevgi, bağlılık, fedakarlık gibi. Bu duyguları kimse kimseden alamaz. Allah insanlara bir kimlik vermişse bunu değiştirmeye çalışmak yerine kabullenmek insanın büyüklüğünü gösterir. Kim ne isterse öyle olsun ama böyle olmasını tecrübe istiyor.