Fransızlar, Yunanlılar derken Doğu Akdeniz’de, ABD tam bu sırada Rum kesimine silah am...
Fransızlar, Yunanlılar derken Doğu Akdeniz’de, ABD tam bu sırada Rum kesimine silah ambargosunu kaldırdı. Yunanistan Rodos Adası’nda tatbikata başladı. Rumlar’dan 33 yıllık bu ambargonun kaldırılması, Rodos’ta tatbikat, tabi ki Türkiye’ye karşıdır. ABD, Türkiye müttefik midir, yoksa ABD, Türk düşmanı mıdır? Bu soruları ister istemez Türkiye düşünmeli ve müttefikliği tekrar gözden geçirmelidir… Türkiye her ne kadar Yunanistan karşısında askeri güç bakımından daha güçlü olsa da diplomatik kanallarda ve uluslararası platformlarda güçlülüğünü daha da arttırması önemlidir...
Ayrıca gayrı askeri statüde olan Meis adasının durumu Lozan dengesini bozmaktadır. Bundan dolayı da Türkiye hukuki yollara başvurup gerekli adımları ivedilikle atması şarttır… Türkiye Yunanistan’a karşı tepkilerini en yüksekten yaparken Meis adası konusundaki gayri askeri durumu BMGK’ne taşıması gerekmektedir…
083 MİLE DÖNÜLMESİBunun yanında egemenlikleri Yunanistan'a devredilmemiş ada ve adacıklar ile ilgili hukuki süreçler başlatılmalıdır. Ege’de 3 mile geri dönülmesi yönünde uluslararası platformda destek arayışına girmemiz gerekmektedir. Tabi bunları ben bir gazeteci yazar olarak düşünüp yazıyorum ama iktidar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, benden daha çok düşünüyordur. Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar Paşa her platformda bunları dile getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan her konuşmasında Yunanistan’a seslenip akıllarını başlarına almalarını ve komşuluk ilişkilerini bozmamasını istiyor…
Gayri askeri statü Lozan'da ve 1947 Paris Barış Antlaşması ile belirlendi. Bu anlaşmalar ile Ege’de bir denge kurulmuştu. İşte bu kurulan denge bugün ABD ve AB ülkelerinin gayrı askeri durumuna verdikleri destek ile bozulmasından dolayı değişmiştir. Türkiye bugün olan durumu hukuki açıdan uluslararası platformlara taşıması gerekmektedir…
Yunanistan da kendi tezlerinde BM'nin 51. maddesine dayanarak adaları silahlandırdığı iddia ediyor. Lakin unutulan bir durum var bu adalar silahsızlandırılmış adalar değildir yani gayri askeri statüdeki olan adalardır. Kısacası bu adalara ne denizden ne karadan ne de havadan askeri unsurları taşıyamazsınız. Londra Anlaşması’nı 5. madde, Atina Anlaşması’nın 15. madde, Lozan Anlaşması’nın 13. Madde, Boğazlar Sözleşmesi’nin 4 ve 6. madde ile 1947 Paris Anlaşması’nın 14. madde ekleri gayri askeri statünün tartışmaya mahal vermeyecek şekilde kabulünü içermektedir...
Bu sözleşmelerde her şey açıkça net bir biçimde belirlenmiştir.
Mevcut rejimde kısacası Yunanistan’ın değil bu adalara asker çıkarması askeri amaçlı kullanılan sivil uçakları bile uçurması müsaadesine yer yoktur. Aynı şekilde sahil güvenlik botlarının bile geri çekilmesi gerekmektedir.
BMGK 4. Madde ihlalinden dolayı gerekli itirazların yapılmasını ve ada ve açıkların devirlerinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu manevralarla Türkiye uluslararası alanda elini güçlendirecektir. Bugün Ege'de egemenliği devredilmemiş ada ve adacıklar mevcut. Türkiye’nin acilen bu adacıklar ile alakalı hukuki süreci başlatıp aidiyet durumunu ortadan kaldırması gerekiyor. Türkiye barışçıl yollarla, Yunanistan ise uzlaşmaz tavrı ile hem AB tarafında hem de uluslararası aktörler tarafındaki desteğini kaybettiğini görüyoruz. Türkiye bu durumu iyi değerlendirirse masa da eli daha da güçlenecektir… ABD'nin Meis adasına silah ve tankları sevk etmesi de Lozan da ki gayri askeri statünün açıkça ihlalidir. Uluslararası mekanizmalara taşıyıp Yunanistan bu konuda uyarılıp bir süre verilip adalarda ki silahların kaldırılması için gün verilmesi gerekmektedir. Bu süre de kaldırılmadığı takdirde yapılacak müdahale sonrası doğacak uluslararası kamuoyun da ki tepkiyi göğüslemesi açısından önem arz etmektedir…