Trump ve Biden, her ikisi de ABD’nin biri eski biri yeni başkanı ama ABD'deki askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel konularda birbiri ardına danışmanlarından skandallar açıklamalar geliyor. Dünyanın po...
Trump ve Biden, her ikisi de ABD’nin biri eski biri yeni başkanı ama ABD'deki askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel konularda birbiri ardına danışmanlarından skandallar açıklamalar geliyor. Dünyanın polisliğine soyunan ABD derin devletinin neo-con kanadındaki John Bolton, 15 Temmuz arifesinde Darbe girişimlerini bizzat yaptırmada bulunduğunu açıkladı… ABD bu ifşaatla suçüstü yakalanmış oldu…
ABD’nin eski başkanlardan Bush döneminde BM temsilcisi ve Trump döneminde de Ulusal Güvenlik Danışmanı gibi kritik görevlerde bulunan Bolton, 15 Temmuz 2016- FETÖ darbe girişiminin arifesinde yaptığı açıklamada ABD'nin başka ülkelerde darbe planlamalarına bizzat katıldığını itiraf ediyordu. CNN'nin Kongre baskınına ilişkin özel yayınına konuk olan Bolton'un, kendini “planlı darbelere yardım etmiş biri” olarak göstermesi çok önemli bir itiraftı. CNN yayında sadece Venezuela'nın ismini söylüyor. Diğer ülkelerle ilgili bilgi vermiyor. Diğer ülkeleri söylemese de Bolton'un kariyerine hangi ülkelere yönelik darbe planlarına katıldığını ve Türkiye düşmanlığı çok iyi biliniyordu…
Bolton, ABD'nin yabancı ülkelerde darbe hazırlığı için siyasi, ekonomik ve toplumsal kesimleri örgütlemesiyle nam salmış USAID kurumunda 1982 ila 1983 arasında politik program direktörü olarak çalıştı. Buradaki başarısının ardından 1985-1989 arasında ABD başsavcı yardımcılığında bulundu. Daha sonra hedef ülkelere yönelik karanlık işlerin planlandığı Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Uluslararası Organizasyon İşlerinde çalışmaya başladı…
1989'dan 1993'e kadar burada çalıştı. Sonra dışişlerindeki uluslararası güvenlik departmanına geçti ve 2001'den 2005'e kadar burada çalıştı. Bu çalışma alanları ve yıllarından anlaşılıyor ki John Bolton, SSCB'nin Afganistan işgali ve İran devrimi sonrası daha da derinleşen Vietnam Sendromu tedavi etmek amacıyla Latin Amerika başta olmak üzere Hazar'dan Aden Körfezi ile Basra Körfezi’ne kadar içinde Türkiye'nin de olduğu coğrafyada darbe, işgal ve iç savaş projelerini planlayan ABD de etkili görev almış oldu...
Afganistan ve Irak işgalinin mimarlarından neo-conların yol haritası niteliğindeki Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi'nin direktörlüğünü de yapan Bolton, Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı (2018-2019) iken İran, Irak, Suriye, Libya, Venezuela, Küba, Yemen ve Kuzey Kore gibi ülkelerde açık şekilde askeri işgalleri, darbe ve rejim değişikliklerini savunmuştu…
15 Temmuz 2016'da darbe girişiminin devam ettiği saatlerde FOX News'te yorum yapan Bolton, “Erdoğan devrilirse gözyaşı dökmem” diye konuşmuştu. 15 Temmuz FETÖ darbesini planlayanların başında Bolton yer alıyordu. Bu nedenle Bolton'un açıklamaları bizi hiç şaşırtmadı. Şaşıranlar ise ABD'nin darbeciliğine dair iddiaları “komplo teorisi” diyerek manipüle edenler oldu. Bu ifşaatlarla bir Osmanlı tokadı gibi 15 Temmuz'un, ABD’nin suratına indiği görülmektedir…
Çok iyi biliyoruz ki ABD’nin söz geçiremediği, karşılarında el avuç ovdurmadıkları, Erdoğan’ı ortadan kaldırmaktı ama bir türlü başaramadılar. Erdoğan’ın Türkiye’si düştüğü yerden Milli savunma araçlarıyla daha güçlü ayağa kalktı…
Erdoğan'sız Türkiye' projeleri milletin direnciyle bozuldu. Atlantik'in 15 Temmuz'dan sonra ülkemize istikamet verecek gücü kalmadı artık. Venezuela'ya dahi söz geçiremediklerini itiraf eden Bolton'un ifşaatlarındaki acziyet de zaten bu gerçeği gösteriyor.
Türkiye ve Erdoğan ile de baş edemeyen ABD, BM, AB Ülkeleri, Rusya Ukrayna savaşında arabulucu ve Tahıl yüklü gemilerin Karadeniz’den çıkarılmasında Erdoğan’a muhtaç oldular. Türkiyesiz Ortadoğu olmayacağını anlamaya başladılar…