Projeleri var ! “Yılın en iyi girişimci kadını ödülü”ne layık görülen Özlem Özkulak danışmanlık yaptığı, çoğunluğu sosyal sorumluluk içeren projeleri ile adından övgü...

Projeleri var ! “Yılın en iyi girişimci kadını ödülü”ne layık görülen Özlem Özkulak danışmanlık yaptığı, çoğunluğu sosyal sorumluluk içeren projeleri ile adından övgü ile söz ettiriyor. Aslında basın kökenli..Yeni Asır’da muhabir olarak başlamış daha sonra reklam seksiyonuna geçmiş ve bir dönem reklam müdürlüğünü  üstlenmiş. Özellikle sosyal sorumluluk içeren projelerini hayata geçirmek ve farkındalık yaratmak için basmış istifayı. Reklam ajansını kurmuş. İsmi de, çalışanları da ilginç.. Fikir Tasarım Evi..Çalışanların hepsi kadın. Özlem Özkulak’tan bahsediyorum. Ankara merkezli Kamu Der tarafından “Yılın En İyi Girişimci Kadın Ödülü” sahibi o. O kadar çok proje üretti ki yaşamında. Bir kısmını bizzat hayata geçirdi,bir kısmı için de birilerinin taşın altına elini koymasını bekliyor. Hangi birisinden başlasak acaba? En iyisi en bilinmeyenden, ahlat ağacından söz edelim.. “Hiç bir projemi, hiç bir işimi ödül hevesi isteği ya da beklentisi ile yapmadim. Hep farkındalığı yüksek bir insan oldum, farkındalığın bir insanda olabilecek en güzel özellik olduğuna inandım. Görebildiğim herşey içim bilgim, becerim dahilinde birşeyler yapmaya çabaladım. Oylama sosyal medya üzerinden yapılıyor. İzmir’den tek ödül alan bendim.13.si yapılmış. Gönül isterdi ki böyle bir ödül İzmir’den verilsin çünkü bu kent için çalışıyorum. Sky 360 kanalında yayınlanan proje destekleme yarışmasının parlayan fikirlerinden biri de "Ahlat meyvesinin değerlendirilmesi" projesi oldu. Biz bu projeyi ilk hayata geçirmeyi düşündüğümüzde sadece gıda değil ilaç sanayii için de katkısı olacağını düşündük. Gülgillerden; doğada kendi kendine yetişen ve dikenli bir ağaç. Ahlat bitkisi yabani bir armut çeşidi. Susuz ve havası kirli ortamlarda bile yetişebilir. Kurak yerlerde, orman içlerinde, antropojen bozkırlarda bulunur. Sıcaklığa bağlı olarak 2-9 metre arası uzayabilen, genelde kısa boya sahip bir ağaç. Meyvesinin tadı buruk ve kekremsidir. Yarışmada ahlat meyvesi ile yaptığımız ahlat unu, ekmek, simit, muffin, kurabiye, donut, dondurma, erişte, çikolata, reçel, marmelat, pekmez, ahlat çayı ve ahlat kremini sergiledik. Ahlat üzerine çok araştırmalar yaptım. Daha ilkokuldayken annem bir arkadaşı ile sohbet ederken kulak misafiri olmuştum.”Bu ahlat turşusu ,niye bunu yapmıyorsunuz” deyince annem” bunu hayvanlar yiyor biz yemeyiz” dedi. Bu benim aklımda kalmış. Yıllar sonra bu projem vesilesi ile dağlardan topladık, ekmek fırınına gittik ,kuruttuk. Değirmende çektirdik önce ekmeğini ve kurabiyesini yaptık. O kadar lezzetli ki.,sağlık açısından da çok yararlı.Yurt dışından isteyen firmalar var.Tarım Bakanlığı “destek verelim atölyesini kurun” dedi artık birileri bunun ticaretini yapacak,ben ancak danışmanlık hizmeti verebilirim” Özlem Özkulak ajansında sadece proje üretmiyor nerdeyse her konuda işinde gücünde olana da, işsize de, girişimciye de, zengine de fakire de danışmanlık yapıyor.Kosgeb,Tübitak,Kalkınma Ajansı,Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ve Avrupa Birliği Hibe Programları gibi. Bir de sertifikalı eğitim programları düzenliyor. Sağlık Turizmi İşletmeleri Yönetimi gibi. Bir de fuarlar,seminerleri hayata geçiriyor. Obezite gibi. Obezite yani şişmanlık konusunda çarpıcı bir hayat hikayesi var. “Kültürpark’ta Obezite fuarı yaptım. İkincisini bu yıl İstanbul’da yapmayı planlıyorum çünkü firmaların çoğu İstanbul kökenli. Obezite hakkında bilgilendirmek ve farkındalığı arttırarak obezitenin önüne geçilmesi özellikle gençler, yetişkinler ve çocuklar açısından yararlı bilgiler edinerek, sağlıklı yaşam ortamı ve sporu hayata kazandırmak amaçlı. Çok kiloluydum ,hormon bozukluğundan kaynaklanan nedenlerle 110 kiloya çıkmıştım. Ne diyetler denedim olmadı. Kendimle barışık bir insandım ama içimde de fırtınalar kopmuyor değildi. Bir kere yıllarca alışık olmadığım bir kiloya çıkmışım, daha gençken biraz diyet biraz sporla verebildiğim birkaç kiloyu artık ne yapsam veremiyor olmayı kabullenemiyordum. Aktif olarak iş hayatının içinde olduğum için sağlığı bir kenara bırakın, ne giysem yakışmıyordu. Sonunda bir yıl düşündükten sonra mide ameliyatı olmaya karar verdim. 110 kilo ile ameliyata girdim. 55 kilo verdim. Bir insan çıkmış gibi değil mi içimden? 56 bedenden 38 bedene düştüm.Hatta kızımın kıyafetlerine el koyuyorum artık. 4 yıl oldu ameliyat olalı.Ben ameliyat olduğumda operasyon  bilinen bir şey değildi .Şimdi herkes bilinçli ve iyi ameliyat yapanlar var. Ben yaptığım işlerle, özellikle de topluma faydalı sosyal projelerle tanındım. Ameliyat kararı öncesi ve de sonrası da şunu gördüm gerçekten, Türkiye'de ciddi bir obezite sorunu var. Obezitede 4 sıradayız.Gitgide de artmakta. Ben de bu deneyimi daha fazla saklamamak ve doğru bilgilerle paylaşmak gerektiğine karar verdim. Hatta bu paylaşımı biraz daha ileriye götürüp "Bununla ilgili bir organizasyon yapmalıyım. Tüm ürün ve hizmet sağlayıcılarını halkla buluşturup sağlıklı bir bilgi alışverişi ortamı sağlamalıyım" dedim ve halkı bilinçlendirilelim diye obezite fuarını hayata geçirdim” Özlem Özkulak sağlık turizminde de elinden geleni yapıyor. Arap ülkelerinden bakanlar ,Türk Arap İşkadınları Derneği yetkilileri ,iş insanları getirdi, hastanelerimizi gezdirdi.”Find Doctor inTurkey” markasını yarattı. Hastanelere ve doktorlara danışmanlık yapıyor. Türkiye Sağlık Turizmi Derneği ile ortak işler yapıyor. Bu yıl bir sağlık zirvesi ve fuarının hazırlıkları içinde. Özkulak’ta proje bitmez,başka neler var? “Neler yok ki.Kestane var mesela. Ziyaret ettiğim Beydağ belediye başkanı” kestane burada” deyince “başkanım bu konuda köylüye katma değer kazandıralım” dedim. Kestaneden makarna yaptık,çukulata yaptık, neler neler yaptık.Kestane kreması çok lezzetlidir.Krema yaptık.Beydağ’a bağlı 20 köy var.köylüler örgütlense  bugün sadece şekeri yapılan kestaneden çok para kazanırlar.Bu arada kestane kremasının patenti de bende.Akondroplazililer için bir proje yaptım.Kurduğum  “Ege Fark Yaratanlar Derneği” olarak Karşıyaka Belediyesi  ile ortak bir proje. Bir cafe yapacağız. Sağlıklı ürünlerin ,pastaların olduğu bir cafe. Akondroplazik çocuklar çalışacak.Ve geçen yıl yaptığımız “Kadın Ne İster?”,”Anne Kız Festivali”gibi etkinlikleri bu yıl da bahar aylarında gerçekleştireceğiz”   Özlem Özkulak’a işkolik diyorlar ama sosyal hayatı var. Hayattan zevk almayı biliyor. Müzik ve sinemada 60 lara kadar gidiyor..Türk sanat müziği ,caz , Yeşilçam filmleri..Köşe yazarlığı da yaptığı için yazmayı seviyor.Sosyal medya sayfalarına döktürüyor. Yemeyi kesmiş ama sigara ve kahve’den vazgeçememiş.Alışveriş konusunda nokta atış .yapar, alır çıkar. Doğa ile içiçe olmayı çok seviyor özellikle haftasonları kızı ve kedisi ile biryerlere kaçıyorlar. “Yeni bir evlilik var mı?” soruma “Evliliğe karşı değilim ama benimle evlenilmesine karşıyım. İzmir’de yapacak çok işim var daha “diye cevap veriyor. Burcu balık..Hayallerinin peşinde koşuyor işte.