Erzurum'un Çat ilçesi kırsalında yaralı olarak bulunan kara akbaba, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Erzurum Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından teslim alındı ve tedavi altına alındı. İlçe halkı, Çat'ın uzak köylerinden birinde yaralı bir kara akbaba gördüklerinde, durumu hemen ilgili yetkililere bildirdi. Ekipler, kısa süre içinde bölgeye ulaştı ve yaralı kuşu alarak Erzurum’a getirdi. Erzurum'a ulaştırılan kara akbaba, ilk olarak DKMP ekipleri tarafından muayene edildi. Yapılan muayenede, kuşun ayak bileğinde şişlik ve kanatlarında çeşitli yaralar olduğu tespit edildi. Ekipler, kara akbabanın tedavi edilmesi için harekete geçti.
DKMP'de görevli veteriner hekim Selçuk Albayrak, akbabayı muayene ederek yaralı bölgelerini inceledi. Ayak bileğindeki şişlik ve kanatlarındaki yaraların tedavi edilmesi gerektiğini belirleyen Albayrak, akbabanın durumunun ciddi olduğunu ve bir an önce profesyonel bir tedavi sürecine alınması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine kuş, Erzurum'daki tedavi merkezinde daha fazla bakım alması için Kars Yaban Hayvanları Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'ne sevk edildi.
Kara akbaba gibi yırtıcı kuşların doğada önemli bir ekolojik rolü olduğunu belirten uzmanlar, bu tür yaralı hayvanların tedavi edilmesinin ve doğal ortamlarına geri salınmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Erzurum ve çevresindeki dağlık alanlar, yırtıcı kuşlar için önemli bir yaşam alanı sunarken, yerel halkın duyarlı ve bilinçli olması, bu kuşların korunmasına katkı sağlıyor.
KARA AKBABA VE DOĞAL YAŞAMIN KORUNMASI
Kara akbaba, Türkiye'de nesli tükenme tehlikesi altında olan ve koruma altında bulunan bir kuş türüdür. Yüksek dağlık alanlarda ve geniş bozkırlarda yaşayan bu kuşlar, ekosistemlerin sağlıklı işleyişi için büyük önem taşır. Akbabalar, doğal yaşam döngüsünde leşle beslenerek, ekosistemin temizlenmesine yardımcı olur ve bu sayede diğer hayvan türlerinin sağlıklı bir şekilde yaşamalarına imkan tanır.
Bu türlerin korunması, sadece doğa için değil, biyolojik çeşitliliğin korunması açısından da kritik bir rol oynamaktadır. Erzurum’daki bu örnek, yerel halkın ve çevre koruma ekiplerinin hayvanların korunmasına ne denli duyarlı olduğunu bir kez daha gösteriyor.