Sağlık

Uzmanlar uyardı: Yedikleriniz bu hastalığı tetikliyor!

Beslenme alışkanlıklarıyla doğrudan ilişkili olan Sedef hastalığına karşı uzmanlar dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

Abone Ol

İrem Buse KIRKKAYALI- EGE TELGRAF/ Sedef hastalığı, ciltte kaşıntı, kızarıklık ve döküntü gibi rahatsız edici belirtilere neden olan bir otoimmün hastalıktır. Hastalığın yönetiminde beslenmenin büyük rolü bulunmaktadır. Bu bağlamda, Akdeniz tipi beslenme modeli ve glutensiz diyet önerilmektedir.

Akdeniz Diyeti Nedir?

Akdeniz beslenme modeli, omega-3 açısından zengin balıkların, mevsim meyve ve sebzelerinin yanı sıra tahıl ağırlıklı bir diyetle şekillenen bir beslenme tarzıdır. Bu modelde kırmızı et tüketimi sınırlı tutulurken, tavuk ve hindi orta miktarlarda alınmalıdır. Böylece, sedef hastalarının hem beslenme ihtiyaçları karşılanır hem de sağlıklı kilo kontrolü sağlanabilir.

Kilo Problemleri ve Sedef Hastalığı İlişkisi

Sedef hastalığına sahip bireylerde kilo artışı sıkça gözlemlenir. Kilo alımı, insülin seviyesinin yükselmesine ve bunun sonucunda kolesterol ile trigliserit düzeylerinin artmasına neden olmaktadır. Bu durum, kırmızı et alımını azaltarak beyaz et tüketimini artırmayı zorunlu kılar. Akdeniz tipi beslenme, sedef hastalarının sağlıklı kilo kaybı için ideal bir diyet düzeni sunar.

Antienflamatuar Beslenme ve Bağışıklık Sistemi Desteği

Sedef hastalığında antienflamatuar beslenme uygulamak ve bağışıklık sistemini desteklemek son derece önemlidir. Mevsim sebzeleri arasında yer alan lahana, ıspanak ve tere gibi besinler omega-3 kaynağıdır. Sedef hastalarının haftada en az iki gün lahana veya ıspanak tüketmesi önerilmektedir. Ayrıca, fırında, ızgara veya buharda pişirilmiş somon veya uskumru gibi yağlı balıkların haftada birkaç kez tüketilmesi tavsiye edilir.

Tam tahıllar da beslenmede önemli bir yer tutar; haftada bir gün tavuk veya hindi ile birlikte karabuğday, kinoa ve mercimek gibi tam tahıllara yer verilmelidir.

Su Tüketimi ve Sıvı Alımı

Bu beslenme düzenini uygularken günlük su alımına dikkat etmek de son derece önemlidir. Koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kırmızı meyveler, bağışıklık sistemini destekler ve antioksidan açısından zengindir. Günlük öğünlerde beyaz unla yapılmış gıdalardan kaçınmak ve glutensiz unla hazırlanan gıdaları tercih etmek, hastalığın yönetiminde faydalı olacaktır.

Vitamin ve Mineral Alımının Önemi

Sedef hastalığında D vitamini, B12 vitamini, omega-3 ve selenyum açısından zengin beslenmek büyük bir önem taşır. D vitamini için güneş ışığından faydalanmak, yumurta ve balık gibi gıdaları tüketmek önerilmektedir. B12 vitamini açısından zengin olan karaciğer, dalak, süt ve süt ürünleri ile yağlı balıklar da diyetin bir parçası olmalıdır.

Profesyonel Destek ve Sağlıklı Yaşam

Sedef hastaları, sağlıklı bir beslenme düzenine geçerek kilo kontrolünü sağlamak ve kan değerlerini dengelemek adına profesyonel destek almalıdır. Bu süreçte uzman yardımı, hastalığın iyileşme sürecine önemli katkılar sağlayacaktır. Sağlıklı bir yaşam için Akdeniz tipi beslenme modeli benimsenerek, sedef hastalığının etkileri en aza indirilebilir.

Sonuç olarak, sedef hastalığı ile başa çıkmak için sağlıklı bir beslenme düzeni benimsemek kritik bir öneme sahiptir. Akdeniz diyeti, hem sağlıklı yaşam tarzını desteklemek hem de hastalığın belirtilerini azaltmak için ideal bir çözüm sunmaktadır.