Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği-TSRM, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğurganlık hızının arttırılması için yaptığı "en az 3 çocuk" çağrısını destekledi. Antalya'da gerçekleştirilen 12. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi'nde konuşan Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği Başkanı Prof. Dr. Barış Ata, toplumların genç yaşlı dengesini koruyabilmesi için ortalama 2.2 çocuk gerektiğine dikkat çekerek, bu hedefe ulaşmak için toplum olarak 3 çocuk yapılmasının gerektiğini belirtti.
DOĞURGANLIK HIZI, NÜFUSUN SÜREKLİLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR
Prof. Dr. Ata, şu anda doğurganlık hızının 2.2 olması gerektiğini, ancak mevcut hızın 1.5 seviyelerinde olduğunu ifade etti. Ata, "Nüfus küçülüyor ve yaşlanıyor, bu sistemlerin işleyişini zorlaştırıyor. Bu sebeple, farkındalık yaratmak ve 3 çocuk yapılması gerektiğine dair toplumu bilgilendirmek istiyoruz" diye konuştu.
EKONOMİK ZORLUKLAR VE BELİRSİZLİK, ÇOCUK YAPMAYI ENGELLİYOR
Prof. Dr. Ata, OECD'nin raporuna atıfta bulunarak, ekonomik zorluklar ve gelecekle ilgili belirsizliklerin, çocuk yapmama tercihini etkileyen başlıca nedenler arasında olduğunu vurguladı. Ancak, doğurganlık sorunu yaşayan 6 çiftten birinin tedavi edilmesi gerektiğine de değindi.
TÜP BEBEKTE DESTEK KAPSAMININ GENİŞLETİLMESİ GEREKİYOR
Tüp bebek tedavisindeki sınırlamaların kaldırılması gerektiğini belirten TSRM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Yunus Aydın, devlet desteğinin 1. çocuktan sonra kesilmesinin, çiftlerin tüp bebek tedavisine ulaşmalarını zorlaştırdığını söyledi. Aydın, "En az 3 çocuk hedefi doğrultusunda, devlet desteğinin 2. ve 3. çocuklarda da devam etmesi gerekir" dedi.
YUMURTA DONDUKÇA ŞANS DA ARTIYOR
TSRM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Erhan Şimşek, kadınların kariyer planları ve sosyal yaşamları nedeniyle çocuk sahibi olmayı ertelediklerini belirterek, yumurta dondurmanın önemine değindi. Şimşek, "Yumurta dondurma, ileride çocuk sahibi olma fırsatı sunuyor. Ancak bunun maliyetinin yüksek olması, bu tedaviden faydalanan kadın sayısını sınırlıyor" diye konuştu.