Ailemle birlikte izlediğimiz haberlerde Adana’da bir olay yaşanmıştı. 3 çocuk 13-15 yaş aralığında hamile bir kediyi pitbul cinsi bir köpeğin önüne atıp parçalatmışlardı. O anda yüreğime derin bir hüzün çöktü. Bu çocuklar bu olayı nasıl yapabilmişlerdi. Merhamet, şefkat, sevgi duygularından bu kadar nasıl mahrum kalmışlardı. Bu olay üzerine aldığım kararın ürünüdür KEHRİBAR kitabım.

Eğitimci bir yazar olarak kitap yazmanın ne kadar zor olduğunu hatta imkansıza doğru gittiğini bilirim. Günümüz şartlarında okuma oranlarının yerle bir olduğunu düşünürsek ve bu şartlarda yazmanın da ne kadar zorlaştığını anlamış oluruz. Bende o zor süreçleri üç adet kitabımla yoğun yaşamış bir eğitimci ve dördüncü kitabına yol alan bir yazar olarak şöyle bir şey yapmak istedim. Her hafta farklı kulvarlarda yazar olan dostlarımla onların bu zorlu sürecine değinip onların bu serüveninde destekçi olmak ve her kitabın öyküsünü yazarının heyecanıyla size aktarmak istedim. Bu hafta ilk konuğumuz  Hacı Kaymaz. Yeni bir eğitimci gözüyle yazarımız ve kitaplarının yolculuğunu siz okurlarımıza  aktaracağım.  İşte sorularımız ve Hacı Kaymaz’ın samimi cevapları.

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Ben Hacı Kaymaz 1983 doğumluyum. 16 yıldır kutsal olarak gördüğüm öğretmenlik mesleğini severek ve heyecanla yapıyorum. Son 6 yıldır okul müdürlüğü görevinde eğitim camiamıza hizmet etme aşkıyla çalışmaktayım. Eğitim camiamızın farklı kademelerinde ülkemizin farklı bölgelerinde çalıştım. Doğuda bir ilçemizin en ücra köylerinin birinde öğretmenliğe başladım. Asker öğretmenlik görevinde merkezi bir okulda çalıştım. 2009 yılından beri İstanbul’da yaşamaktayım. İstanbul’un en kalabalık okullarında öğretmenlik, müdür yardımcılığı ve okul müdürlüğü yaptım. Yaşadığımız toplumun insan kalitesini artırmak, ülkemizi daha güzel yerlere taşımak için birçok sivil toplum kuruluşlarında görev aldım. Birçok projede bulunarak hizmet etmeye çalışmaktayım.

Yazmaya nasıl başladınız? Sizi bu yola yönlendiren ne oldu?

Yazmaya başlamamın asıl nedeni hayatım boyunca toplumda var olan sıkıntılardan, düzensizliklerden, haksızlıklardan, eksik yasalar sonucu mağdur olan insanların uğradığı zulümlerden rahatsız olmam ve bunları eleştirmemdi. 2016 yılınca geçirmiş olduğum büyük bir rahatsızlık sonucu  2 yıl boyunca tedavi gördüm. Bu süreçte geçirdiğim ameliyatlar, aldığım kemoterapi ilaçları ve yaşadığım zorluklar sonucu ruhumda farklı duygular uyandırdı. Özellikle bu süreçte çevremin yanımda olması, her süreçte destek olması ve böylece sağlığıma kavuşmam beni etkiledi. Topluma karşı, devletime karşı kendimi borçlu hissetmeye başladım. Bu borcu da ödemem gerektiği inancındayım.  Bundan dolayı  daha güzel, daha adil, daha düzenli, kalkınmış, medenileşmiş sevgi dolu bir toplumun inşası için çaba sarf etmeye karar verdim. İnsanlarımızı bilinçlendirerek bu yolda çabalamaya çalışırken yazmanın daha uygun bir yol olduğuna inanıyorum. Toplumumuzu kalkındıracak birileri varsa onlar da okuyanlardır. Okumayan insanın söyleyeceği söz de yapacağı eylemler de kısır kalır.

Yazarken size ilham veren kişiler ya da olaylar var mı?

Güneşin üzerimize doğduğu her gün birçok olayla karşılaşıyoruz. Bu olayların insanı etkilememesi imkansız. Ancak ruhsuz ve bencil insanlar bu olaylardan etkilenmez. Benim yazdığım ve yayınlanan 3 eserim bulunmakta. Her eserime ilham veren kişi ve olaylar vardır. Örnek olarak ‘’KEHRİBAR’’ kitabımı yazmama vesile olan izlediğimiz bir haberdi. Ailemle birlikte izlediğimiz haberlerde Adana’da bir olay yaşanmıştı. 3 çocuk 13-15 yaş aralığında hamile bir kediyi pitbul cinsi bir köpeğin önüne atıp parçalatmışlardı. O anda yüreğime derin bir hüzün çöktü. Bu çocuklar bu olayı nasıl yapabilmişlerdi. Merhamet, şefkat, sevgi duygularından bu kadar nasıl mahrum kalmışlardı. Bu olay üzerine aldığım kararın ürünüdür KEHRİBAR kitabım. Öyle bir kitap yazmalıyım ki okuyan çocuklarımıza sevgi, şefkat, merhamet duyguları kazandırmalıydı. 2 yıl üzerinde çalıştığım bir eserim oldu. Hamdolsun çok da güzel bir eser oldu. Kısa sürede çok tutulan bir eser oldu. Şuan 4. baskısı satışta.

Bir kitap ya da hikaye yazarken en çok zorlandığınız kısım nedir?

Genelde yazarken zorlanmam. Sadece başlarken ve devam ettirirken zaman sıkıntısı yaşıyorum. Hayatımızı devam ettirirken sorumluluklarımız bulunuyor. Gerek çalışma hayatımız gerek ailemiz, çevremizle olan iletişimimiz vakit darlığına neden oluyor. Vakit buldukça yazmaya çalışıyorum.

Yazarken çevrenizden ya da hayatınızdaki deneyimlerden mi ilham alıyorsunuz?

İlhamlarımı hayatın tam içinden alıyorum. Hayattım boyunca karşılaştığım deneyim edip gözlemlediğim çok farklı olaylar mevcut. Vakit bulabilirsem insanlarımızın faydalanması için hepsini yazmak isterim. Toplumun ve insanların bu deneyimlerden olumlu sonuçlar çıkarabileceğini düşünüyorum.

ESERLER VE KARAKTERLER 

Eserlerinizde hangi temalar sıklıkla yer alıyor ve bu temaları seçmenizdeki sebep nedir?

Eserlerimde sorumluluk bilincinin oluşması, devlet sevgisi, iyi bir insan olarak yetişmenin yanında sevgi, merhamet, şefkat duyguları ele alınıyor. Güzel ülkemizin kalkınması, toplumun bilinçlenmesi daha güzel bir dünyada hep birlikte insanca yaşamanın gerekliliği vurgulanmakta. 

Karakterlerinizi oluştururken gerçek insanlardan esinleniyor musunuz?

Karakterler her an okuyucunun karşısına çıkabilir. Kitaplarımda hayatın tam içinde bulunan kişi ve olaylar ele alınmaktadır.

Okurların eserlerinizde en çok dikkat etmesini istediğiniz detaylar neler?

Kahramanların içinde bulunduğu psikolojik durumlarının anlaşılması gerekir. Kahramanların okuyucuya iyi bir örnek olmasını arzuluyorum.

Eserinizdeki karakterlerden biriyle gerçek hayatta tanışmak şansınız olsaydı, kimi seçerdiniz?

Ele aldığım üç eserimde de kahramanlarla tanışma imkanım oldu. Her karakter gerçek hayattan birileri olarak seçilmiştir.

İlk kitabınızı yayımlatma sürecinde hangi zorluklarla karşılaştınız?

Kitap yayımlama ile ilgili şanslı biri olduğumu düşünüyorum. İlk kitabımı oluştururken Sakarya Üniversitesi’nde okurken tanışmış olduğum çok kıymetli bir hocam vardı. Ara ara da kendisiyle görüşüyordum. Hazırlamış olduğum kitabın ilk halini kendisiyle paylaşınca çok hoşuna gitmişti. Meğer kendisi de ara ara bir yayınevi için editörlük yapıyormuş. Beni cesaretlendirip ilk kitabımın basılmasına vesile olmuştu. Kendisinden çok faydalanmıştım. İk kitabımı 4 -5 defa birlikte kelime kelime elden geçirmiştik. Onun deneyimlerinden ve katkılarından faydalanmış olmak benim için büyük şans oldu. Buradan da Soner Çilek hocama şükranlarımı sunar ve teşekkür ederim. İyi ki kendisini tanıyorum, iyi ki yollarımız kesişmiş.

‘DEVLET VERSİN’

Yazarlık kariyerinizde sizi en çok gururlandıran an nedir?

İki üç olay var ki unutamam. İlk kitabım olan ‘’Devlet Versin’’ için farklı yerdeki öğretmenlerin beni araması ve kitaptan çok memnun kalmaları beni çok sevindirmişti. Kitap hakkında eğitimle ilgilenen yazarların kitabımı ele alan yazılar yazması da ayriyeten beni gururlandırmıştı. Eğitim camiamıza bir pencere açmak onların bilgilenmesine vesile olmak çok gururlandırmıştı beni. Yine “Kehribar” kitabımı okuyan bir eğitimci dostumuzun hikayeden etkilenmesi ve olayı gerçek zannederek ağladığını ifade etmesi beni heyecanlandırmıştı. O vakit iyi kitaplar kaleme alabildiğimin farkına varmış oldum.

Yayın dünyasında bir yazar olarak değişmesini istediğiniz bir şey var mı?

Yayın dünyasının çok farklı olduğunu her yazar sonradan fark eder. Özellikle çok iyi eserler varken içerik bakımından okuyucuya  bir şey katmayan kitapların parlatılmasına üzülüyorum. Birçok güçlü yayınevi bunu yapmaktadır. Çevresi olmayan, imkanı bulunmayan bir çok yazarımız belli bir süre sonra kitap yazmaya küsüyor.  Bunun değişmesi ve yazarların desteklenmesi gerekir. Gerek maddi gerek manevi yönden yazarlarımıza gerekli önem verilirse daha güzel eserlerin oluşması sağlanır.

Yeni yazarlar için ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Çok okusunlar. Çok araştırıp farklı eserleri incelesinler. Akabinde pes etmeden kafasında kurdukları yazarlık üzerinde gerekli çalışmalarını yapsınlar. 

PROJELER VE PLANLAR

Planlamalarımız hiç bitmeyecek gibi. Daha çok kitaplar kaleme alarak daha çok kişiye ulaştırmakla alakalı çalışmalarım devam edecek. Kaleme aldığım kitaplardan bazılarını sinemaya aktarılması için çalışmalar yapmak istiyorum. Topluma, çocuklarımıza katkı sağlayacak güzel hikayeler  yazdığımı gördüm. Bunu okuyuculardan kitapların satışından da gördüm. Gelecek zamanlarda “Kehribar” kitabımın çizgi film olarak yayınlanması, “Devlet Versin” kitabımın bir film yapılması beni mutlu eder.  İnşallah bunu görebilrim.

Şu anda üzerinde çalıştığınız yeni bir proje var mı?

Her çocuk kitap okusun, yüreği sevgi, merhamet, şefkat dolsun projemi devam ettiriyorum. Hedefimde 81 ilimizin 81 okulundaki çocuklarımıza hediye kitaplar göndermek. Özellikle kitaba ulaşamayan, satın alamayan çocuklarımıza hediye kitaplar gönderiyorum. Şu ana kadar 15 il 16 okuldaki çocuklarımıza kitaplar gönderdim. Tabi bu süreçte katkı sağlayan birbirinden kıymetli dostlarıma teşekkür ederim. Bu memleket bizim, bu millet bizim. Bizler çocuklarımıza ulaşamazsak o vakit sahipsiz kalacaklardır. Birileri onlara sahip çıkıyor gibi yapıp bu millete zarar vereceklerdir. Bunun için bilinçli bir toplumun oluşması için hep beraber okuyacağız, okutacağız, çabalayacağız.

Farklı türlerde yazmayı düşünüyor musunuz?

Evet düşünüyorum. Sadece düşüncede kalmayacak inşallah. Yazmış olduğum şiirlerim var belki onları da yayınlarım. Yine oyun, piyes tarzında da yazmayı istiyorum. Tabi vakit bulmak gerekir. Günümüzde en büyük problemimiz vakit bulmak. Motive olmak. İnşallah yapabiliriz…