Berna SEVER- EGE TELGRAF/ Japonya’nın Fuji Dağı'nın kuzeybatısına vardığınızda, zamanın neredeyse durduğu bir yere adım atıyorsunuz: Aokigahara Ormanı. Yaklaşık 35 kilometrekareyi kaplayan bu yoğun ağaç denizi, sizi sessizliğiyle büyülüyor. Göz alabildiğince uzanan ağaçlar, insanı bir anda izole bir dünyaya çekiyor. Adım attığınız her yerde, doğanın gücünü hissediyorsunuz. Zemin, MS 864 yılında Fuji Dağı'nın patlamasıyla oluşan volkanik kayaçlardan oluşmuş. Sert ve dayanıklı, tıpkı yüzyıllardır burada kök salmış ağaçlar gibi.

DERİN BİR İZ BIRAKIYOR

Ancak Aokigahara sadece doğal güzellikleriyle değil, mitolojik hikâyeleriyle de derin bir iz bırakıyor. Ormanın uğursuzluğu, Japon mitolojisinde iblislerle ilişkilendiriliyor. Kimi efsaneler, burada kaybolan ruhların hala ağaçların arasında dolaştığını anlatıyor. Bu öyküler, ormanın sessizliğiyle birleşince mistik bir atmosfer yaratıyor.

Tarihi atmosferi büyülüyor| İzmir’de 3 saat: Türkiye’nin en iyi hamamları arasında Tarihi atmosferi büyülüyor| İzmir’de 3 saat: Türkiye’nin en iyi hamamları arasında

Ormanın şöhreti, maalesef başka bir yönüyle de biliniyor: İntihar Ormanı. Girişlerde yer alan tabelalar, "Bir kez daha düşün" mesajlarıyla dolu. Ormanın derinliklerine indikçe karşılaşılan terk edilmiş çadırlar ve kişisel notlar, burayı ziyaret edenlerin geride bıraktığı izler.

SADECE KASVETLE ANILMAMALI

Yine de Aokigahara sadece kasvetle anılmamalı. Narusawa Buz Mağarası ve Fugaku Rüzgâr Mağarası gibi turistik noktalar, doğanın gücünü ve güzelliğini gözler önüne seriyor. Yaban hayatıyla da büyüleyici; Asya kara ayısından Japon köstebeğine, çeşit çeşit kuşlardan geyiklere kadar birçok canlı, bu sessiz dünyayı paylaşıyor.

Bu ormanda dolaşırken, yalnızca doğanın değil, insan ruhunun derinliklerine de dokunuyorsunuz. Aokigahara, geçmişin izlerini, doğanın gücünü ve insanın kırılganlığını bir arada barındıran bir yer olarak kalbimde iz bıraktı.

Kaynak: EGE TELGRAF