Turistik geziler ülkemizin dört mevsiminde de gerçekleştirilebilmektedir. Ancak, yaz sezonu, çalışmaya olanak sağlamayacak şekilde havaların ısınması, özellikle okulların da tatil olması nedeniyle yoğunluk arz etmektedir. Tatil yapmak isterken hayallerin hüsran olması da ne yazık ki mümkün olabilmektedir. Seyahatimizi nasıl teminat altına alabiliriz? Öncelikle, tercih edilen seyahat acentası veya turizm tesisinin işletme izni aldığı kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde kayıtlı olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Seyahat acentası ve gerekse turizm tesislerinin turizm belgesi olup olmadığı,  tesisin kaç yıldız sahibi olduğu, tesisin tam ünvanı, adres ve iletişim bilgileri, seyahat sigortası olup olmadığı gibi hususları araştırmak gerekmektedir. Ayrıca seyahat acentesi veya turizm tesisinin Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi'ne (ETBİS) kayıtlı olup olmadığı araştırılmalıdır. Seyahat acentası veya turizm tesisinin kendi sitesinden irtibata geçerek alış-veriş yapılması da önemli hususlardan biridir. Bunun dışında; sosyal medya, kısa mesaj veya e-posta gibi iletişim kanalları üzerinden gelen teklifin içeriğinde yer alan tesis resimlerinin, kurumsal logo ve işaretlerin doğruluğu mutlaka araştırılmalıdır. Seyahatler, çok uzun süre önceden planlanabilmektedir. Ancak bu süre içinde farklı hususlar gelişebilmekte ve seyahat olanaksız hale gelebilmektedir. Peki bu durumda ne olacak? 

PAKET TUR

Tüketicinin, paket turun başlamasından en az otuz gün önce yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirmek kaydıyla paket tur sözleşmesini feshetme ve ödenmesi zorunlu vergi gibi yasal yükümlülükler dışındaki paket tur bedelini herhangi bir kesinti yapılmaksızın iade alma hakkı bulunmaktadır. Fesih bildirimi paket turun başlamasına 30 günden daha az bir süre kala yapılıyorsa paket tur sözleşmesinde belirtilmek şartıyla belirli bir tutar veya oranda kesinti yapılabilmektedir. Aksi halde seyahatini iptal etmek isteyenlerin, bedel iadesi alma olanağı bulunmamaktadır. Gerek Borçlar Kanunu ve gerekse Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu hükümleri uyarınca vatandaşlar şartları taşımak koşuluyla tazmin desteğinden yararlanabilmektedirler.  Bu teminatlardan biri zorunlu sigorta yapılması gereken hususlardır. Gerek yurt içi ve gerekse yurt dışı seyahatlerin tümünde, sorumlu kuruluş, seyahat sigortası yapolması gerekmektedir. Poliçe şartlarına göre zararın kısmen buradan karşılanması mümkün olabilmektedir.  Bunun dışında ise seyahat sigortası kapsamı dışında kalan zararlar için paket tur düzenleyicisi, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tüketicinin uğradığı her türlü zarardan sorumludur. Hatta tüketici boşa harcanan tatil zamanı için de uygun bir tazminat talep edebilmektedir. Ayrıca, ihtiyari sigortadan yararlanabilmesi de mümkün olabilmektedir. Bu poliçeler, daha fazla riski güvence altına alabilmektedir. Örneğin yaşanabilecek bir sağlık sorunu için hava yoluyla ulaşım dahil olmak üzere, güvenli bir sağlık kuruluşuna nakli de teminat altına alabilmektedir.

TÜKETİCİ TANIMI

Sigorta poliçeleriyle karşılanamayan büyük mağduriyetler yaşandığında, yargı yoluna gitmek zarureti doğabilir. Seyahat edecek olanlar TÜKETİCİ olarak tanımlanmaktadırlar. Tüketici uyuşmazlıklarının çözümünde iki kurum yetkilidir. Tüketici hakem heyetleri ve tüketici mahkemeleri. Tüketiciler, firmaların uygulamaları ve sözleşmenin ayıplı veya eksik ifası nedeniyle mağdur edilmeleri durumunda, 2024 yılı için değeri 104 bin TL'nin altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine başvurabilirler. Bu tutarın üzerindeki uyuşmazlıklarda öncelikle arabuluculuk alternatif çözüm yoluna başvurmak gerekmektedir. Dava şartı niteliğinde olduğundan, bu yol hakkı tüketilmeden, dava açılması mümkün değildir. Uyuşmazlığı bu şekilde çözmek mümkün olmaz ise dava yolu tercih edilecektir. Sonrasında tüketici mahkemesine başvurabilmektedir.

Arabulucu Avukat- Nurdan Heris