Roma’daki büyüleyici restorasyon çalışmaları, şehri dönüştürüyor Roma’daki büyüleyici restorasyon çalışmaları, şehri dönüştürüyor

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU- EGE TELGRAF/ Muğla’nın Seydikemer ilçesinde yer alan Pınara Antik Kenti, Likya Bölgesi’nin en önemli arkeolojik alanlarından biridir. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan bu antik kent, hem tarihi hem de mimari özellikleriyle ziyaretçilerini etkilemektedir. Xanthos’tan gelen kolonistler tarafından kurulduğu düşünülen Pınara, günümüzde önemli bir turistik cazibe merkezi olmanın yanı sıra, tarihsel derinliğiyle de dikkat çekmektedir.

Pınara Antik Kenti’nin tarihi, MÖ 5. yüzyıla kadar uzanır. Antik yazar Stephanus’a göre, Xanthos’taki nüfus artışından dolayı yaşlılar, Kragos Dağı’nın zirvesinde yuvarlak bir kent kurmaya karar verirler. Bu kente, Likçe’de "yuvarlak" anlamına gelen "Pinara" ismini verirler. Kentin adının kökeni ve erken döneme ait kalıntıların bulunduğu yukarı akropolün yuvarlak şekli, bu mitolojinin gerçeklikle örtüştüğünü göstermektedir. Günümüzde, antik kentin etrafındaki Minare Köyü, isminin değişerek devam eden tarihsel bağları yansıtmaktadır.

Likya Mimarisinin İzleri: Kaya Mezarları ve Akropol

Pınara Antik Kenti, kaya mezarlarıyla ünlüdür. Kentin en dikkat çekici özelliği, yukarı akropoldeki sarp yamaca oyulmuş yüzlerce kaya mezarının bulunmasıdır. Bu mezarların çoğu, Likya Sivil Mimarisine dair önemli ipuçları sunar. Kaya mezarlarının çoğu konut biçimindedir ve içlerinde yer alan kabartmalar, dönemin kültürel yaşamını gözler önüne serer.

Kentin Yapıları: Hamam, Tiyatro ve Odeon

Pınara Antik Kenti’nin diğer önemli yapıları arasında hamam, tiyatro, agora ve odeon yer almaktadır. Özellikle aşağı akropoldeki hamam, Roma Dönemi’ne ait mimari özellikleri taşır. Helenistik Dönem özelliklerine sahip olan tiyatro ise, Pınara'nın sosyal yaşamını ve kültürel zenginliğini yansıtır. Tiyatronun yapısı ve konumu, antik çağda tiyatro etkinliklerinin merkezi haline gelmiş olduğunu gösterir. Kentin merkezinde yer alan agora ise, Pınara'nın ekonomik ve sosyal kalbi olmuştur.

Pınara’nın Roma Dönemi’ndeki Önemi

Pınara, Strabon’un yazdığına göre, Likya Birliği’ne bağlı altı kentten biri olarak, Roma Dönemi'nde önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Kent, Roma döneminin izlerini taşıyan yapılar ve surlarla çevrili bir yerleşim planı ile dikkat çeker. Aşağı akropoldeki sur duvarları ve kapılar, Pınara'nın savunma sisteminin güçlü olduğunu ve stratejik bir konumda bulunduğunu gösterir.

Pınara, Tarihi ve Kültürel Zenginliğiyle Bugün

Pınara Antik Kenti, hem tarihsel hem de mimari açıdan büyük bir öneme sahiptir. Zengin kaya mezarları, tiyatrosu, hamamı ve diğer yapılarıyla ziyaretçilerine geçmişin izlerini sürme fırsatı sunar. Likya uygarlığının izlerini taşıyan bu antik kent, aynı zamanda bölgedeki tarihi keşifler için önemli bir kaynak olmayı sürdürmektedir. Seyahat tutkunları ve tarih meraklıları için Pınara, bir zamanlar Likya’nın büyüklüğünü gözler önüne seren, etkileyici bir açık hava müzesidir.

Kaynak: EGE TELGRAF