Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Saliha Ercan, Dünya KOAH Günü kapsamında yaptığı açıklamada, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın (KOAH) ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve genellikle hava yollarındaki daralma nedeniyle solunumu güçleştirdiğini belirtti. Dr. Ercan, KOAH'ın genellikle öksürük, balgam ve kısa mesafelerde bile nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini ifade etti. KOAH'ın dünyada dördüncü, Türkiye’de ise üçüncü en yaygın ölüm nedeni olduğunu vurgulayan Dr. Ercan, hastalığın çoğu zaman sinsi bir şekilde ilerlediğini ve erken tanı konmazsa tedavinin yetersiz kalabileceğini söyledi.
KOAH'ın gelişmesinde başlıca nedenin sigara kullanımı olduğunu belirten Dr. Ercan, "Sigara içmek, KOAH’ın en önemli risk faktörüdür. Sigara içen bir kişi, hastalığı geliştirme açısından büyük risk altındadır. Sigarayı bırakmak, KOAH gelişme riskini azaltan ve hastalığın ilerlemesini durduran tek ve en etkili yöntemdir. Ancak sigarayı bırakmak, hastalığı tamamen sona erdirmez, ancak ilerlemesini yavaşlatır" dedi.
Dr. Ercan, KOAH’ın 4 evrede değerlendirildiğini belirtti. KOAH tanısı konmuş hastaların, şikayetlerine göre solunum fonksiyon testi ile hastalıklarının şiddeti belirlenir. KOAH'ın hafif, orta, ağır ve çok ağır olmak üzere 4 evrede incelendiğini açıklayan Dr. Ercan, “Çok ağır evrede kalp yetmezliği gelişebilir ve bu da hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürür. Bu evredeki hastalar, dışarı çıkamayacak kadar şiddetli nefes darlığı yaşar ve oksijen cihazına bağımlı hale gelebilirler” şeklinde konuştu.
Erken teşhisin büyük önem taşıdığını ifade eden Dr. Ercan, hastaların 3 haftadan uzun süren öksürük şikayetlerine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Bu tür şikayetlerin altında KOAH olabileceğini belirten Dr. Ercan, hastalığın erken aşamalarda tedavi edilmesinin ilerleyen dönemlerde daha büyük sağlık sorunlarının önüne geçebileceğini vurguladı.
KOAH tedavisinde, hastaların durumuna göre farklı tedavi yöntemlerinin uygulandığını açıklayan Dr. Ercan, "KOAH tedavisinin temeli, hastalığın şiddetine göre bronş açıcı ilaçların kullanımıdır. Ayrıca, yılda bir kez grip aşısı yapılması önerilir. Bunun yanı sıra, solunum rehabilitasyon programları, oksijen tedavisi ve sınırlı vakalarda bronkoskopik valf yerleşimi gibi farmakolojik olmayan tedavi yöntemleri de kullanılabilir" dedi.
Dr. Ercan, KOAH’lı hastaların tedavi sürecinde sadece ilaç tedavisi ile sınırlı kalmaması gerektiğini, yaşam tarzı değişikliklerinin de önem taşıdığını belirtti. Sigara içen kişilerin sigarayı bırakmaları, dengeli beslenmeleri ve düzenli egzersiz yapmaları gerektiğini hatırlatarak, tedaviye destek olarak hastaların daha sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamak adına solunum terapisi ve egzersiz programlarının da önem taşıdığını söyledi.
Son olarak, Dr. Ercan KOAH’ın önlenebilir bir hastalık olduğunu, ancak bu noktada toplumda farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çekerek, "KOAH’ın önlenmesi, erken tanı ve tedavi ile büyük ölçüde mümkündür. Herkesin bu hastalık hakkında bilgi sahibi olması ve risk faktörlerinden kaçınması büyük bir öneme sahiptir" şeklinde açıklama yaptı.
