AHMET BUĞRA TOKMAKOĞLU-EGE TELGRAF- İlaç atıkları genellikle evsel atık sular, hastanelerden kaynaklanan atıklar ve tarım ilaçları gibi farklı kaynaklardan su sistemlerine karışır. Bu atıkların su kaynaklarına ulaşmasıyla birlikte, çevresel etkiler kendini gösterir. Uzmanlar ilk olarak, sucul ekosistemlerdeki canlıların ilaç atıklarının içerdiği kimyasalların doğrudan etkisi altında kaldığını belirtiyor ve bu durumun, sucul organizmaların ölümüne, üreme sorunlarına ve genetik değişikliklere yol açabildiğini söylüyor.
İÇME SUYU TEHLİKESİ
İlaç atıklarının çevre üzerindeki bir diğer etkisi ise suyun kimyasal bileşimindeki değişikliklerdir. Bu atıkların su sistemine karışması, su kalitesini düşürerek içme suyu kaynaklarını tehlikeye atabilir. İnsanlar ve diğer canlılar için temiz su temini, yaşamsal bir ihtiyaç olduğundan, ilaç atıklarının su kaynaklarına sızması, doğrudan halk sağlığını tehdit edebilir.
TOPRAKLARI DA ETKİLİYOR
Ayrıca, ilaç atıkları doğrudan sucul ekosistemlerin yanı sıra toprakları da etkileyebilir. Tarım ilaçlarının yanlış kullanımı veya atılması, topraklarda kalıcı kirliliğe neden olabilir. Bu durum, bitkilerin ve toprakta yaşayan diğer organizmaların zarar görmesine yol açabilir.
ARITMA TESİSLERİ DE ZARAR GÖRÜYOR
İlaç atıklarının çevre kirliliği üzerindeki etkileri sadece sucul sistemlerle sınırlı değildir. Kanalizasyon sistemlerinden kaynaklanan ilaç atıkları, arıtma tesislerinin sınırlarını zorlar ve bu tesislerin ilaç kalıntılarını etkili bir şekilde temizleme yeteneğini azaltır. Sonuç olarak, arıtılmamış ilaç atıkları, nehirler ve göletler gibi su kaynaklarına karışabilir.