Yerel seçimlere bir aydan az bir süre kaldı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne ilişkin kesinleşen aday listelerini yayınladı. Gerek belediye başkanı gerekse belediye meclis üye adaylarının çalışma yapmalarının önünde hiçbir engelleri hiçbir mazeretleri kalmadı.

Bundan birkaç ay önce kimi koltuk hırsıyla, makam sevdasıyla kimi milletine hizmet aşkıyla çıktı yollara. Meşaleler yakıldı, davullar zurnalar çalındı. Alkışlar arasında adaylık dosyaları verildi. Peş peşe basın açıklamaları yapıldı.

Bazı aday adayları seçmen odaklı çalışmalara ağırlık verdi. Çarşı pazardaki vatandaşları ziyaret etti. Esnafa konuk oldu. Sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldi. Muhtarlarla kol kola girdi. Yurttaşlarla iç içe yaşayanlar için bu çalışmayı yapmak kolay oldu. Vatandaşla haşır neşir olmayanlar için bu kucaklaşma süreci deveye hendek atlatmaktan daha zor geçti.

Bazı aday adayları genel merkezi çalışmalarının odağına koydu. Kimi İzmir-Ankara arasını mekik dokudu. Kimileri yatağı yorganı başkente serdi. Partilerin karar vericileri adeta ablukaya alındı. Baskı üzerine baskılar yapıldı. Karar vericilerin nabzına göre şerbetler verildi. Gülücükler dağıtıldı.

Karma bir politika izleyen aday adayları tanıtım ve medya çalışmalarına özen gösterdi. Şık kıyafetler giyildi. Güzel cümleler kuruldu. Vücut diline önem verildi. İnteraktif bir iletişimle büyük kitlelere ulaşıldı. Alınan geri dönüşümle yol haritası sürekli revize edildi.

İNANAN İNANDIRIR!

Basın mensupları, seçmen ve partilerin karar vericileri aday adaylarını bu süreçte okumaya çalıştı. Aday adayları gerçekten aday olmak istiyorlar mıydı? Adaylıkları için seçmeni inandırmaya çalışmak, iş ortaklarını inandırmaya çalışmak, karar verici komisyonlarda yer alan kişileri inandırmaya çalışmak, eş, dost, aile hatta tüm dünyayı inandırmaya çalışmak zor bir durum olsa gerek. Hem de büyük bir yük.

Aday olabilmeyi başarmak isteyenler önce buna kendileri inanmalıydı. İnanırlarsa kendilerine herkes destek verir, yolları açılır, ilerlemeleri kolaylaşır, birlikte yol almak isteyenler işlerini kolaylaştırırdı. Sürecin en başında kitlelerin zihninde isteklerini resimleştirirlerdi.

Tüm başaran insanlar, önce kendileri inanmıştır fikirlerinin gerçekleşeceğine. Pes etmemelerinin kaynağı budur. İlerlemeleri buna dayanır. Kimsenin olumsuz bakışlarına aldırış etmezler. ' Yapamazsın' ‘Edemezsin’ diyenlere kulak asmazlar, sonunda herkese başarıları ile cevap verirler.

Hep birlikte aday adaylarına baktık, can kulağıyla dinledik. Öz saygıları, öz yeterlilikleri başarma inançları var mı? Hedeflerine ulaşma yolunda ne kadar verimli performans gösterebilecekler? Başaracaklarına inanıyorlarsa 7’den 77’ye herkesi inandırabilirlerdi!

Başarmanın yarısı olan inançları olacaktı. Çünkü başarılacağına dair duyulan inanç başarmak için gerekli tüm çalışmayı, organizasyonu, motivasyonu ve yılmazlığı adayın gerçekleştirmesine pozitif yönde etkileyecekti.

Hedefe gitme yolunda bir plan geliştiremeyen, ortaya çıkacak pürüzleri ön göremeyen, yapması gerekenleri yapabileceğine dair kendisinden emin olmayan hatta yapmasını gerektiğini düşündüğü eylemleri yapsa dahi işe yarayacağından emin olmayan, düşük motivasyonlu birisi kesinlikle işin başındayken başarıya erişebileceğine inanıp da samimi bir şekilde başarılı olacağını ifade edemezdi.

Bazıları dosya almaya niyet etti niyet eyledi eylemleştiremedi. Dosya alanların bir kısmı evraklarını teslim etmedi. Bazıları yolun başındayken vaz geçti. Çünkü aday adaylığından adaylaşabilmek pek de kolay değil.

Yerel seçimlerde seçilme hakkını kullanmak için yola çıkıp YSK listelerine isimlerini yazdıranlar ilk turu tamamlamanın verdiği öz güvenle derin bir nefes aldı. Alınlarındaki tek kurumadan tabiri yerindeyse vites yükseltti.

Yola çıktığı ilk günkü inancıyla CHP Bornova Belediye Başkan Adayı Ömer Eşki hedefi yolunda emin adımlarla yürüyor. Cumhur İttifakı’ndan Çiğli Belediye Başkan Adayı Murat Gökçekaya vakur bir kampanyaya imza atıyor. Yola herkeslerken önce çıkmanın avantajıyla Demokrat Partili Dilek Acar Güleç koptu gidiyor. Konak’ta tam saha pres yapan Nilüfer Çınarlı Mutlu, Buca’da Adnan Öztekin, Foça’da Taner Acar farklılıklarıyla seçmenin gönüllerinde yer ettiler. Menderes’te sanki 3 dönem belediye başkanlığı yapmamış da ilk kez seçime girecekmiş gibi hazırlanan Ergun Özgün, Karaburun’da kıyasıya yarışan İlkay Girgin Erdoğan ve Eyüp Kaykaç yerel seçimde aday olmanın hakkını veriyorlar. Üç dönemdir beklediği adaylığı alan Mehmet Sadık Tunç ilçede adım atmadık yer bırakmıyor. Geride başladığı yarışta hızla aradaki farkı kapatan Emine Helil İnay Kınay, Karabağlar’daki heyecanı katladı. Urla’daki onlarca aday arasından sıyrılan Selçuk Balkan, Güzelbahçe’de Mustafa Günay, Karşıyaka’da İsmail Çiftçioğlu gittikleri her yerden ses getiriyorlar. Bu coşkunun motivasyonun dinamosu kendilerine olan inançları öz güvenleri.

Birde silah zoruyla aday yapılmış gibi davranan siyasetçiler var. Onlara ne demek gerektiğine kimseler akıl sır erdiremiyor. STK davetlerine icabet etmiyorlar, hastaya geçmiş olsun, düğün yapana hayırlı olsun, ölmüşü olana baş sağlığı yok. Gazeteye gitmez, televizyona çıkmaz, aslı gibidir belgesi sosyal medya fotoğrafları boy boy. Çarşı Pazar ziyaretleri hak getire, kırk naz, dostlar alışverişte görsün mukabilinden afiş. Seçim mafişşşşş.

İnancınız yoksa bu yola neden çıktınız? Partilerin kapılarını aday oluncaya kadar neden aşındırdınız? Kesinleşen listelerin üzerinden üç gün geçmeden, seçim daha yeni başlarken havlu mu attınız?