Safanur ÖZTÜRK- EGE TELGRAF/ Tarçın, hem çubuk hem de toz formunda mutfaklarımızda sıkça yer bulan ve lezzet katmanın yanı sıra sağlık açısından da faydalarıyla dikkat çeken bir baharattır. Beslenme uzmanları, özellikle meyve tüketimi ya da yoğurtla birlikte tarçın eklenmesini öneriyor. Bunun ardındaki temel sebep, tarçının vücutta insülin benzeri bir etki yaratması, mide boşalımını geciktirmesi ve kan şekerinin ani yükselişlerini önlemesidir.
İnsülin ve glikozun hücre içine girememesine neden oluyor
Yemek yediğimizde, kan şekerimiz doğal olarak yükselir. Bu durumu dengelemek amacıyla pankreastan insülin salgılanır. İnsülin, glikozun hücre içine girmesine yardımcı olarak, bu şekerin enerjiye dönüşmesini sağlar. Ancak, sürekli atıştırma alışkanlığı olan bireylerde kan şekeri sürekli yükselir ve bu nedenle insülin de sürekli olarak salgılanır. Zamanla, hücrelerin yüzeyindeki kapakçıklar bu sürekli yüklenmeye dayanamaz hale gelir ve bu durum insülin ve glikozun hücre içine girmesini engeller.
Tarçın fazla insülin salgılanmasını engelliyor
Bu noktada, insülin direnci ortaya çıkar; bu durum da kan şekeri ve insülin düzeylerinin yükselmeye devam etmesine yol açar. Sürekli yeme alışkanlığı ve fazla kilo, insülin direncini artıran başlıca etkenlerdir. Yüksek insülin seviyeleri, karaciğerde yağlanmaya ve trigliserit seviyelerinin artmasına neden olabilir. Tarçın ise, insülin benzeri etkileri sayesinde fazla insülin salgılanmasını engelleyerek bu duruma karşı koruyucu bir rol üstlenir. Aynı zamanda, mide boşalımını geciktirdiği için açlık hissini de uzun süre bastırır.
Ancak, bu durum sürekli atıştırmanın sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Tarçın, antioksidan ve anti-inflamatuar özellikleri ile de öne çıkmaktadır. Hem çubuk halinde sıcak suya veya içeceklere eklenebilen hem de toz halinde kolaylıkla kullanılabilen bu baharat, sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez bir parçası olarak herkesin ulaşabileceği mucizevi bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.