İnsanın en temel ihtiyaçlarından ikisi gelişmiş bir benlik ve ait olma ihtiyacıdır. Gelişmiş güçlü bir benlik kim olduğumuzun farkında olmamızı sağlar ve içinde bulunduğumuz çevreyle kurduğumuz ilişkilerde bizi destekler. Benlik gelişmediğinde bireysel olarak büyüyemez ve ilerleyemeyiz. Kişi kendinin farkında olduğunda hem kendi ile hem de içinde yaşadığı çevre ile bütünleşir. 

Özellikle güçlü bir benlik inşaa etmek, kurduğumuz ilişkiler için çok önemlidir. Kendi davranışları hakkında iç görü geliştirmemiş bir birey, ilişkilerinde kendini sıkışmış hisseder ve ilerleyemez. Benlik, yakın ilişkilerin en temeli olan eş ilişkilerinde kendini gösterir. Eş ilişkisinde üç unsur vardır. Biz, eşimiz ve ilişkimiz... Biz geliştikçe ilişkimizde gelişir. Eğer gelişim tek taraflı ise ve eşimiz gelişimini bizimle paralel sürdürmüyorsa o ilişkide hayal kırıklığına uğrama ihtimalimiz yüksektir. O ilişkide hissedeceğimiz en temel duygu köşeye sıkışmışlıktır. İlişkiler karşılıklılık ilkesine dayanır. Gelişimin tek taraflı olması, bu gelişime partnerin katılmamasının etkileri ilişkiye yansır. 

SOSYAL OLMAK

İlişkide gelişime örnek verilecek olursak, bir eşin sosyal olmayı hayatın bir gerekliliği olarak görüyor diğeri bunu gereksiz buluyorsa, sosyal olmayan eş, zamanla diğer eşi can sıkıntısının kaynağı olarak gösterebilir. Bu durumda ilişkinin dengesi bozulur. Bu oluşan dengesizliği yönetebilmek için diğer eşinde kendi sosyal alanını geliştirmesi gerekir. Burada sosyal olmayan eş, sosyal olan eşi suçlamayı seçip kendi değişimine direnç gösterirse işler daha kötü bir hal almaya başlar. Sosyal olmayı tercih etmeyen eşteki bakış açısını oluşturabilmek burada büyük önem arz eder. Sosyal olan eşin, diğer eşi sosyal olmaya teşvik etmesi önemlidir. Onun sosyal olmasını destekleyip tamammen sorunla baş başa bırakmaması yeni bir bakış açısı kazandırmada önemli bir adımdır. Bu aynı zamanda eşin gelişiminede destek vermektir. 

Yakın ilişkilerde sevgiyi, tutkuyu ve etkileşimi beslemek en önemli ilişki becerilerinden biridir. İlişkilerde bağlanma ve sevginin oluşabilmesi için en önemli beceri olan uyum gösterme becerisi diğerinin farklılığına saygı duyabilme becerisinde kendini gösterir. Uyum sürecinde yapılan en büyük hatalardan biri diğerini kendimize benzetmeye çalışmak ve bizden farklı olan yönlerinden rahatsızlık duymaktır. Oysa sağlıklı ilişkilerde farklılıklar için partner suçlanmaz aksine tadir edilir.

Sevgi dolu ilişki kurabilmenin yolu bahçemizdeki kötü otları ayıklayıp birlikte yeni bitkiler dikebilmektir. Bu yüzden eşlerin beraber gelişmesi ve ilişkiyi büyütmek için birlikte çalışması çok kıymetlidir.