Gittiği birçok arap ülkelerine “Arap Baharı getireceğim” dedi. Arap ülkelerini kan gölüne çevirdi. Demokrasiyi de oturtamadı. Önceki günlerde ABD Kongre Binasının basılması da Amerikan Baharı mı?” diy...
Gittiği birçok arap ülkelerine “Arap Baharı getireceğim” dedi. Arap ülkelerini kan gölüne çevirdi. Demokrasiyi de oturtamadı. Önceki günlerde ABD Kongre Binasının basılması da Amerikan Baharı mı?” diye düşündürdü. ABD demokrasisi Trump ile birlikte ayaklar altında kaldı…
Başkanlık seçimini Biden’a karşı kaybeden Trump, son hamlesiyle verdiği işaretle, Trump yanlılarının Meclise yaptıkları baskını dünya, hayretler içinde izledi. ABD, uluslararası ilişkilerde sabıkalı mıdır? Sabıkalıdır. Dünyanın pek çok köşesinde, pek çok ülkesinde demokrasiye karşı girişimlere destek verdi mi? Verdi. Ancak, Sovyetlerin dağılmasıyla dünyanın tek süper gücü olarak kalan ABD’de darbe girişimi dünya ülkelerinde kaygıyla karşılandı…
ABD Meclis binası Trump yanlılarınca basılmasını dünya canlı olarak izledi. ABD’nin süper güç olması bir yana Amerikan Doları’nın dünyada en yaygın kullanılan para birimi olması, gelişmelere farklı bir gömlek daha giydirir. Beş kişinin öldüğü 58 kişinin gözaltına alınma baskın olayları, kısa sürede bastırıldı. Gözler Trump döndü…
Trump da olayların devamının ulaşacağı tehlikeli noktayı görünce “ellerini havaya kaldırdı”, bir anlamda gerçekler karşısında teslim oldu. Başkan Trump, Kongre’nin Seçiciler Kurulu’nun 3 Kasım seçimlerini Demokrat Biden’ın kazandığını resmen onaylamasının ardından bir açıklama yayınlayarak, 20 Ocak’ta iktidarın düzenli şekilde devir-tesliminin olacağını belirtti. Trump, devir teslim törenine katılmayacağını belirtiyor. Twitter hesabına paylaşım engeli getirilen Trump, sosyal medya direktörü Dan Scavino’nun Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Seçimlerin sonucuna tamamen katılmasam da ve gerçekler de beni doğrulasa da, yine de 20 Ocak’ta düzenli bir geçiş süreci olacak” dedi. Kimse bu süreçte Trump’a destek vermedi…
Aklı başında herkes Trump’ın hem ABD hem de dünya için bir tehdit olduğu noktasında buluştu. ABD’nin en prestijli gazetelerinden Washington Post, Trump yanlılarının Kongre Baskınıyla yayımladığı yorumunda şu bölüm, genel kanaatin özeti gibidir: “Yaşanan bu olayın sorumlusu doğrudan, hâlâ devam eden görev süresinin ABD demokrasi açısından bir tehlike olduğunu gösteren Başkandır ve görevden alınmalıdır. Bay Biden haklı; kurallar, normlar, yasalar ve hatta Anayasa, ancak insanlar bunlara inanırsa bir anlam taşırlar. Amerikalılar emniyet kemeri takar, trafik kurallarına uyar, vergi öder, oy kullanır çünkü inandıkları bir sistem vardır ve bu inanç o sistemi ayakta tutar. Ülkenin en yetkili ağzı, insanları bu inançtan vazgeçmeleri için kışkırttı. Sadece tweet atarak değil, onları eyleme geçmeye kışkırtarak da. Bay Trump bir tehlikedir ve Beyaz Saray'da olduğu sürece ülke tehlike içinde olacaktır…”
Trump, yaşanan tüm gelişmelerin baş sorumlusudur. Evet, Trump, bir tehlikedir ve Beyaz Saray’da varlığı devam ettiği sürece, sadece ABD için değil, dünya için de çok büyük bir tehdit ve tehlikedir. 20 Ocak’a kadar önümüzde 9 gün var… Bu 9 günde Trump’ın yetkileri kısıtlı, bir Başkan olması sağlanmalıdır. Önceki akşam yaşananlar ABD Demokrasisine Trump tarafından vurulmuş bir kara leke olarak kalacaktır. Azmettirici olarak Trump’ın yargılanması için, ABD Hukuk Sistemi gerekeni mutlaka yapmalıdır…
ABD Başkanları, Başta Trump olmak üzere, terör örgütlerine silah, teçhizat ve destek verdi. Rüzgâr ekti şimdi fırtına biçiyor…