Sağlık

Yüz felcinin nedenleri ve korunma yöntemleri

Yüz felcinin otoimmün hastalıklar ve viral enfeksiyonlar gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabileceğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Selgin Biber, dengeli beslenme, hijyen ve soğuk havalarda yüzün korunması gibi önlemlerle bu durumu önlemenin mümkün olduğunu söyledi

Abone Ol

Medical Park Ataşehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Selgin Biber, otoimmün hastalıklar ve viral enfeksiyonların yüz felcine yol açabileceğine dikkat çekerek, bu durumu önlemek için bağışıklık sistemini güçlendirmeyi, hijyen kurallarına uymayı ve soğuk havalarda yüzü korumayı önerdi.

Yüz felci, yüz kaslarını kontrol eden fasiyal sinirin hasar görmesi sonucu gelişen bir durumdur. Genellikle yüzün bir tarafında kas zayıflığı veya hareketsizlik görülür. Çoğu zaman geçici olsa da nadiren kalıcı olabilir. Uzm. Dr. Selgin Biber, yüz felcinin en yaygın nedeninin Bell paralizisi olduğunu belirterek, viral enfeksiyonlar, travma, tümörler, orta kulak enfeksiyonları ve otoimmün hastalıkların da bu durumu tetikleyebileceğini söyledi.

SOĞUK VE RÜZGARIN ETKİSİ

Soğuk havanın yüz felci riskini artırdığına dair bir inanç olsa da, bilimsel olarak bunun kesin bir nedeni olmadığı vurgulandı. Dr. Biber, rüzgârın veya ani sıcaklık değişimlerinin, zayıf bağışıklık sistemi veya sinirlerin savunmasız olduğu durumlarda yüz sinirinin işlevini etkileyebileceğini belirtti.

YÜZ FELCİNDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ

Yüz felcinden korunmak için dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Dr. Biber, soğuk havalarda atkı veya şapka kullanılmasını önerdi. Ayrıca stresi yönetmek ve yeterli uyku almak da önemli korunma yöntemlerindendir.

TEDAVİ VE İYİLEŞME SÜRECİ

Yüz felcinin tedavisi altta yatan nedene bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında kortikosteroidler, antiviral ilaçlar, fizik tedavi ve nadiren cerrahi müdahale yer alır. Dr. Biber, Bell paralizisi vakalarının büyük çoğunluğunun 3-6 hafta içinde iyileşmeye başladığını ve genellikle 3 ay içinde tamamen düzelmesinin beklendiğini belirtti. Tedavi edilmeden bırakılan vakalarda kalıcı sinir hasarı ve kas zayıflığı gelişebileceğine dikkat çekti.