Kültür-sanat

Yumuktepe Höyüğü'nde 9 bin yıllık iki buğday türü ortaya çıktı

Mersin'deki Yumuktepe Höyüğü'nde yapılan arkeobotanik araştırmalarda, Neolitik Dönem’e ait iki türde buğday tohumları bulundu

Abone Ol

Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından biri olan Mersin’deki Yumuktepe Höyüğü’nde, yapılan arkeobotanik araştırmalarda geçmişi Neolitik Dönem’e uzanan iki buğday türü keşfedildi. İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Burhan Ulaş başkanlığındaki ekip, milattan önce 7 binli yıllara tarihlenen buğday tohumlarını inceledi.

Araştırmalar sonucunda, "Triticum timopheevii" (yeni tip kaplıca buğdayı) ve "Triticum spelta" (ilk ekmeklik buğday türü) isimli iki buğday türü belirlendi. Bu tohumlar, yaklaşık 9 bin yıl öncesine dayanıyor ve bu türlerin, Neolitik tarım pratiğinin yayılımı açısından önemli ipuçları sunuyor.

Yumuktepe Höyüğü, 1937 yılından bu yana yürütülen kazılarla birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Höyükte 10 kişilik bir ekip, karbonlaşmış bitki kalıntılarını araştırarak tarım tarihine dair değerli bilgiler elde etti. Ulaş, bu bulguların, özellikle Neolitik Dönem tarımının kökenlerini ve yayılımını anlamak açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

Yapılan çalışmalarda, "Triticum timopheevii" türünün günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve yalnızca Gürcistan'da dar bir bölgede tarımının yapıldığı tespit edildi. Diğer yandan, "Triticum spelta"nın, Bronz Çağı’ndan 3-4 bin yıl önce tarımının yapıldığına dair yeni veriler elde edildi. Ulaş, bu durumun Neolitik tarımın kökenleri hakkındaki mevcut bilgileri değiştirebileceğini ifade etti.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın "Geleceğe Miras" Projesi kapsamına alınan Yumuktepe Höyüğü’ndeki kazı ve restorasyon çalışmaları da eş zamanlı olarak sürdürülüyor. Ulaş, Yumuktepe’nin, hem deniz hem de kara yoluyla Balkanlar üzerinden Avrupa’ya doğru tarım bilgisi ve tekniklerinin yayılmasında kritik bir rol oynadığını vurguladı. Bu bulgular, bölgede tarımın tarihsel gelişimini aydınlatmaya yardımcı oluyor.