2016’nın sonlarına doğru, Antarktika’nın Larsen C buz rafında gözlemlenen dev bir çatlak, bilim dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Bu çatlak, birkaç ay içinde 5,700 km²’lik devasa bir buzdağının kopmasına neden oldu. A-68 adı verilen bu buzdağı, dünya üzerindeki en büyük buzdağlarından biri olarak kayıtlara geçti.
BUZDAĞININ YOLCULUĞU
Başlangıçta, A-68 donmuş bir halde hareketsiz kaldı, ancak zamanla okyanus akıntılarının etkisiyle hareket etmeye başladı. 2020’de, Güney Georgia adasına doğru ilerlemesi, çevre bilimciler arasında ciddi endişelere yol açtı. Çünkü bu devasa buzdağının adanın hassas ekosistemine zarar verebileceği düşünülüyordu.
OKYANUS EKOSİSTEMİNDEKİ DÖNÜŞÜM
A-68, büyük miktarda tatlı su salarak çevresindeki deniz yaşamını beslemeye başladı. Bilim insanları, bu tatlı suyun alg ve plankton gibi besin kaynaklarının çoğalmasına yol açtığını gözlemledi. Bu durum, bölgedeki ekosistem için yeni bir yaşam alanı oluşturdu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE BİR GÖSTERGE
A-68’in hikayesi, iklim değişikliğinin Antarktika ve okyanus üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi. Bilim insanları, bu tür dev buzdağlarının gelecekte daha sık ortaya çıkacağı konusunda uyarılarda bulundu. A-68’in okyanus üzerindeki etkileri, bu konuda yapılacak araştırmalar için önemli veriler sundu.
