“Ekonomisi zayıf bir millet fakirlik ve yoksulluktan kurtulamaz;
toplumsal ve siyasi felâketlerden yakasını kurtaramaz.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Yapılan yatırımlardan elde edilen ya da elde edilmesi beklenen getirilerin, reel olarak tespit edilebilmesi için enflasyon etkisinden arındırılmış olması gerekir. Buna göre: Reel getiri, yatırım araçlarının nominal getirilerinin enflasyonun etkisi çıkarıldığında ne kadar kazanç sağladığını gösteren bir ölçüdür. Yani nominal getiri, bir yatırım aracının sağladığı kazancı gösterirken, reel getiri enflasyonun bu kazanca olan etkisini dikkate alınarak hesaplanır. Bu nedenle, yatırımcılar için nominal getiri kadar önemlidir, çünkü enflasyonun yatırım getirilerini azaltabilme potansiyeli vardır.
İçinde bulunduğumuz yılın ilk on aylık verileri ile yapılan yıllık bazlı değerlendirmeye göre; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından külçe altın yüzde 26,09; Euro yüzde 15,62 ve Amerikan Doları yüzde 7,55 oranlarında reel getiri sağlarken; mevduat tarafında brüt faiz yüzde 17,48 ve DİBS yüzde 43,67 oranlarında kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde külçe altın yüzde 8,92 oranında reel getiri sağlarken; Euro yüzde 0,12; Amerikan Doları yüzde 7,09; mevduat faizi (brüt) yüzde 28,72 ve DİBS yüzde 51,34 oranlarında kaybettirdi. BIST 100 endeksi ise; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 54,15 ve TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 33,16 oranları ile yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.
Kaynak: TÜİK verileri
Rapordan çıkan bazı önemli bulgular, yatırımcılara bir dizi ilginç veriler sunuyor: Hisse senedi piyasası son dönemde yaşanan düşüşe rağmen cazibesini koruyor. Her ne kadar kur korumalı mevduatların ve kuru baskılamanın etkisi ile döviz yatırımları enflasyonun üzerinde bir reel getiri sağlamıyor gibi görünse de, geçmiş yıllardaki verilerin perspektifinde incelendiğinde; sağladığı getiriler ile yatırımcıların dövize olan talebinin artabileceği anlamına geliyor. Rapor, uzun vadeli tahvil yatırımlarının enflasyonun altında bir reel getiri sağladığını gösterdiğinden, yatırımcıların risk iştahlarını ve yatırım stratejilerini yeniden değerlendirmelerini ve risk kategorisi yüksek seçimler yapmalarını sağlayabilir. Özellikle savaşların etkisi ile geleneksel olarak güvenli liman kabul edilen altına olan ilgi artmaya devam edebilir.
Bu tarz veriler yatırımcılar ve finans profesyonelleri için önemli bir kaynaktır. Yatırımcıların bu verileri dikkatle incelemeleri ve yatırım stratejilerini bu yeni bilgilere göre ayarlamaları, daha sürdürülebilir ve kazançlı yatırımlar yapmalarına yardımcı olabilir. Ancak ekonomik büyüme ve kalkınma için heyecanla beklediğimiz yabancı yatırımcıların gelmesi için bazı önemli adımların da atılması gerekmektedir:
1. Politik istikrarı sağlamak: Yatırımcılar için en önemli faktörlerden biri olup, hükümetin sürdürülebilir politikaları benimsemesi ve siyasi belirsizliği azaltması, yatırımcı güvenini sağlamak açısından çok önemlidir. Bunun için mevcut yasal ve düzenleyici çerçevenin istikrarlı bir şekilde uygulanması gerekir.
2. İstikrarlı döviz kuru politikası: İstikrarlı bir kur politikası, yatırımcıların risklerini yönetmelerine yardımcı olacaktır.
3. Hukuk sisteminin güçlendirilmesi: Yatırımcılar için hukuki çözümlerin hızlı ve etkili bir şekilde sağlanması önemlidir. Adalet sisteminin güçlendirilmesi ve yatırımcı haklarının korunması, yabancı yatırımcıların ülkeye olan güvenini artıracaktır. Aksi halde ülkeye yabancı yatırımcının gelmesini beklemek hayal kurmanın ötesine geçmeyecektir.
4. Ekonomik istikrar ve büyüme: Ekonomik istikrar ve sürdürülebilir büyüme, yatırımcılar için en önemli kriterlerden biridir. İyi bir ekonomik performans, yatırım fırsatlarını artırabilir ve yatırımcıların getiri beklentilerini iyileştirebilir. Bu sayede yatırımların uzun süre ülkemizde kalması sağlanabilir.
Bu aksiyonların uygulanması, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisini artıracaktır. Yabancı yatırımcılardan sağlanacak sermaye akışı, ekonomik büyümeyi teşvik ederek istihdamı artıracak ve hedeflenen refah düzeyine ulaşılmasını sağlayacaktır. Ancak, bu aksiyonların başarıyla uygulanması ve uzun vadeli bir vizyonla desteklenmesi önemlidir. Unutulmamalıdır ki yabancı yatırımcıların ülkeye güvenmeleri ve uzun vadeli taahhütlerde bulunmaları zaman alacaktır.
Ulusumuzu yasa boğan bu günde; dünümüzü, bugünümüzü ve yarınımızı borçlu olduğumuz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü saygı, minnet ve özlemle anıyorum.
Gelecek hafta verilerin açıklanacağı takvimden önemli olanları aşağıda paylaşıyorum.
Ekonomik veri takvimi
13 Kasım 2023, Pazartesi Türkiye Cari İşlemler Dengesi (USD)
13 Kasım 2023, Pazartesi Almanya Cari İşlemler Dengesi (EUR)
14 Kasım 2023, Salı ABD TÜFE (Aylık-Yıllık)
15 Kasım 2023, Çarşamba Çin Sanayi Üretimi (Aylık-Yıllık)
15 Kasım 2023, Çarşamba Çin İşsizlik Oranı
15 Kasım 2023, Çarşamba İngiltere TÜFE (Aylık-Yıllık)
15 Kasım 2023, Çarşamba Türkiye Bütçe Dengesi
15 Kasım 2023, Çarşamba Euro Bölgesi Dış Ticaret Dengesi
16 Kasım 2023, Perşembe ABD Sanayi Üretimi (Aylık-Yıllık)
17 Kasım 2023, Cuma Türkiye İstihdam Verileri