Dijital oyun bağımlılığı, son yıllarda giderek artan bir sorun haline gelmiş durumda. İnternetin sınırsız ve kontrolsüz kullanımının etkisiyle oyunlara erişim daha kolay hale gelirken, bu durum bağımlılık riskini de beraberinde getiriyor. Oyun bağımlılığı, yalnızca bireylerin günlük yaşamlarını, sosyal ilişkilerini ve mesleki sorumluluklarını değil, aynı zamanda psikolojik sağlıklarını da olumsuz etkileyebiliyor.
ARADAKİ İLİŞKİ
OMÜ Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, dijital oyun bağımlılığının, oyun oynama üzerindeki kontrolün kaybolmasıyla başladığını belirtiyor. Bu durumun, kişilerin günlük işleyişini ve sorumluluklarını önemli ölçüde aksatabileceğini ifade eden Dr. Dinçer, özellikle internetin yaygın ve kontrolsüz kullanımıyla dijital oyunlara kolay erişimin arttığını vurguluyor. Dünya çapında çevrim içi oyun bağımlılığının yaygınlığının %3,1 seviyelerine ulaştığını, ergen erkeklerde ise bu oranın %6,8 olduğunu belirtiyor.
RİSK ALTINDA! Çocuklar ve Gençler Risk Altında
Çocuklar ve gençler, dijital oyun bağımlılığı konusunda özellikle risk grubunda yer alıyor. Dr. Dinçer, ebeveynlerin ve aile içindeki rol modellerin, çocukların dijital oyunlarla sağlıklı bir ilişki kurabilmesinde çok büyük bir rol oynadığını vurguluyor. Depresyon, kaygı gibi zihinsel sağlık sorunları yaşayan ebeveynlerin çocuklarına örnek olmaması, çocukların psikolojik gelişimini olumsuz etkileyebilir. Aile içi zayıf iletişim ve duygusal eksiklikler, çocukların internet aracılığıyla kendilerine yeni bir "dünya" yaratma eğilimlerini artırabilir. Bu süreçte oyunlar, çocuklar için bir kaçış yolu haline gelebilir.
PSİKOLOJİK SORUNLAR
Dijital oyun bağımlılığı, depresyon, anksiyete, sosyal fobi gibi psikolojik sorunlarla sıkça ilişkilendirilmektedir. Şiddet içeren oyunların, yalnızlık, düşük yaşam memnuniyeti, saldırganlık gibi davranışsal problemleri artırabileceği belirtiliyor. Ayrıca, oyun bağımlılığı olan bireylerde dikkat eksikliği, şiddet eğilimleri ve düşük okul başarıları gözlemlenebiliyor. Dr. Dinçer, ergenlerde depresyonun çevrim içi oyun bağımlılığına yol açabileceğini ve bunun sosyal çevreden çekilme, aktivitelere karşı isteksizlik gibi durumlarla bağlantılı olduğunu ifade ediyor. Gençler, çevrimiçi oyunları genellikle yalnızlıklarını ve sosyal çevreden yabancılaşmalarını telafi etmek için bir araç olarak kullanabiliyorlar.
AİLELERE ÖNERİLER
Ailelerin çocukların dijital oyunlarla sağlıklı bir ilişki kurabilmesi için belirli sınırlar koyması gerektiğini belirten Dr. Dinçer, oyun süresinin sosyal aktivitelerle dengelenmesi gerektiğini ifade ediyor. Oyun bağımlılığını önlemek ve çocukların psikolojik gelişimini desteklemek için ailelerin, dijital oyunları yalnızca eğlence aracı olarak değil, sosyal bağ kurma ve kişisel gelişim için de bir fırsat olarak görmeleri önem taşıyor.