A.BUĞRA TOKMAKOĞLU / KEŞFETSEK/ EGE TELGRAF-Sürdürülebilirlik kavramı son yıllarda dünyada en çok konuşulan konulardan biri. Özellikle pandemi sürecinden sonra başlayan yeni arayışlar sürdürülebilirliğin turizm alanında da öne çıkmasına neden oldu.
2024 yılında turizmin ana bileşenlerinden havacılık sektöründe de kendine daha fazla yer bulması beklenen sürdürülebilirlik, gezegenimize olan sorumluluğu turizm alanında da göstermemiz gerektiğini vurguluyor.
Buzulların erimesi, küresel ısınmanın olumsuz etkilerini her zamankinden daha fazla görmeye başladığımız şu günlerde sürdürülebilir turizm tüm dünyanın gündeminde. Sorumlu turist kavramı ile birlikte kendine yer bulan sürdürülebilir turizm muhteşem güzelliklere sahip dünyamızda gezegenimize karşı olan sorumluluklarımızı hatırlatıyor.
Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içerisinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin bozulmadan, tahrip edilmeden, değiştirilmeden korunarak, sistemin devamlılığının sağlandığı, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamını sürdüren sistemlerin devam ettiği, tüm kaynakların ziyaret edilen bölgedeki insanların ve turistlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gelecekteki ihtiyaçların da karşılanabildiği ve yönetilebildiği bir yaklaşım olarak tanımlanıyor.
Toplum ve çevre üzerindeki turizm kaynaklı tüm baskının en aza indirildiği, yerel ekonomi, doğal ve kültürel mirasın korunduğu, bölge halkı ile ziyaretçilerin yaşam kalitelerinin artmasına katkı sağladığı bir yaklaşımı özetliyor sürdürülebilir turizm.
Yalnızca tek tip bir turizm anlayışını ifade etmeyen sürdürülebilir turizm yaklaşımında farklı turizm türlerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin yürütülürken, aynı zamanda herkesin benimsemesi gereken ilkeleri de tanımlıyor.
Toplum temelli turizm yaklaşımında turizmin yerel ekonomik kalkınma boyutuna odaklanılmasına yönelik çalışmalar da yürütülüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Anadolu Efes ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklığında 2007 yılından bu yana yürütülen Gelecek Turizmde projesi sürdürülebilir turizm alanında yapılan en kapsamlı ve ciddi projelerden biri.
Gelecek Turizmde projesi kapsamında Türkiye’de, deniz-kum-güneş olan turizm anlayışını deneyim turizmine doğru genişletmeyi ve dört mevsim 12 ayı kapsayacak bir yerel kalkınma modeli oluşturulması hedefleniyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM İLKELERİ
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’ne (UNWTO) göre sürdürülebilir turizm ilkeleri tanımlanıyor.
Ekonomik Süreklilik: Turizm güzergâhlarının ve girişimlerinin başarılarını sürdürebilmeleri, uzun vadede fayda sağlamaya devam edebilmeleri için tasarlanan politikaların yerelde uygulanabilirliğini ve işletmelerin ulusal ve uluslararası düzeyde ve tematik bağlamda rekabet edebilirliğini sağlamak.
Yerel Kalkınma: Ziyaretçilerin yerelde geceleme, yerel üretici ve hizmet sağlayıcı ile buluşma, harcama oranını çoğaltıcı önlemleri destekleyerek, turizmin ev sahibi destinasyona katkısını artırmak.
İstihdam Kalitesi: Irk, cinsiyet, engellilik gibi konularda ayrımcılık yapılmaksızın, mesleki uzmanlaşmayı desteklemek, ücret ve hizmet kalitesini iyileştirilerek turizm ile yaratılan yerel istihdamın sayısını ve kalitesini artırmak.
Sosyal Katılım ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Turizm faaliyetlerinden elde edilen ekonomik ve sosyal faydaların, genele yaygın ve adil bir biçimde dağıtılmasına çalışmak, ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı kesime sağlanan fırsatları, gelir ve hizmetleri iyileştirmek.
Ziyaretçi Memnuniyeti: Irk, cinsiyet, engellilik hali, yaş veya başka bir ayrımcılık yapılmaksızın, ziyaretçilere güvenli, tatmin edici, sürdürülebilir ve yenilikçi bir deneyim sunmak, “sorumlu turist” olgusunu desteklemek.
Yerelden Kontrol: Yerel yönetimlerin planlama, yönetim ve uygulama aşamalarında turizmin diğer paydaşları ile istişare içerisinde olmasını sağlamak, bölgede turizmin gelişimi konularında bölge halkı/toplulukları ve sivil toplumu güçlendirmek ve süreçlere dâhil etmek.
Toplumsal Refah: Sosyal bozulma ve istismara yol açmadan yöre halkının sosyal yapı ve kaynaklara, imkânlara ve yaşam destek sistemlerine erişimlerini sağlayarak, yaşam kalitelerini muhafaza etmek ve iyileştirmek.
Kültürel Zenginlik: Tarihi mirasa, özgün kültüre, geleneklere ve yöre halkının ayırt edici özelliklerine saygı duymak ve bunların değerlerini artırmak.
Fiziki Bütünlük: Kentsel ve kırsal alanların kalitesini muhafaza etmek, iyileştirmek ve çevrenin fiziki ve görsel açıdan bozulmasını önlemek.
Biyolojik Çeşitlilik: Doğal alanların, yaşam alanlarının, yaban hayatının, türlerin ve endemizmin (yöreye özgü türlerin) korunmasını desteklemek ve bunlara verilen zararı asgari düzeye indirmek, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini artırmak.
Kaynakların Verimli Kullanımı: Turizm tesislerinin ve hizmetlerinin gelişimi ve işletiminde, kısıtlı ve yenilenmeyen kaynakların kullanımını asgari düzeye indirmek, doğal, kültürel ve tarihi değerler söz konusu olduğunda yerel sahiplenmeyi ve ulusal ve uluslararası bilinirliği artırmak, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini çoğaltmak.
Çevresel Etki: Turizm işletmeleri ve ziyaretçilerden kaynaklanan hava, su ve toprak kirliliğini ve atık üretimini asgari düzeye indirmek, yöre halkını, işletme çalışanlarını ve misafirleri çevresel etki bağlamında bilgilendirmek ve “sorumlu işletme”, “sorumlu turist” gibi kavramları yaygınlaştırmak.