Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU- EGE TELGRAF/ Antalya’nın Finike ilçesine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta yer alan Limyra Antik Kenti, doğal güzelliklerle iç içe bir tarihi miras olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Likya medeniyetinin en önemli merkezlerinden biri olan Limyra, tarih boyunca farklı uygarlıkların izlerini taşıyor.
Limyra Antik Kenti’ne Nasıl Ulaşılır?
Limyra Antik Kenti, Finike ilçesinden Elmalı yönüne doğru ilerleyen yol üzerinde bulunuyor. Finike-Elmalı Karayolu üzerinde yaklaşık 4 kilometre gidildikten sonra Yuvalılar sapağından sağa dönülerek yaklaşık 1 kilometre ilerleniyor. Antik kente ulaşımı sağlayan yol, kentin ortasından geçiyor ve yol kenarında yer alan kaya mezarları ve antik kent tabelaları ziyaretçileri karşılıyor.
Müzekart İle Giriş Kolaylığı
Ziyaretçilerin rahatça gezebileceği Limyra Antik Kenti’ne Müzekart ile giriş sağlanabiliyor. Bu da bölgenin kültürel ve tarihi mirasını daha erişilebilir hale getiriyor. Ayrıca, antik tiyatro ve sütunlu cadde gibi öne çıkan yapıların arasından geçen yol, ziyaretçilere kentte kolay dolaşım imkanı sunuyor.
Likya Medeniyetinin Başkenti: Limyra’nın Tarihçesi
Limyra’nın tarihi, M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanıyor. Kent, özellikle Likya Kralı Perikle’nin yönetimi altında, M.Ö. 4. yüzyılda en parlak dönemini yaşamış ve Likya Birliği'nin merkezi konumuna gelmiştir. Limyra, Bizans İmparatorluğu döneminde de önemini koruyarak bir piskoposluk merkezi haline gelmiş, ancak M.S. 8. ve 9. yüzyıllardaki Arap akınları sonrası terk edilmiştir.
Zengin Bir Mimari Miras: Limyra’nın Eserleri
Limyra, zengin bir mimari çeşitliliğe sahiptir. Kentin kuzeyindeki akropol, iç kale ve aşağı kale ile birlikte büyük bir savunma alanı oluşturur. Helenistik döneme ait tiyatro binası, kral mezarları, Bizans döneminden kalma kiliseler ve sarnıçlar, kentin dikkat çekici yapılarındandır. Özellikle Kral Perikle’ye ait anıt mezar, Xanthos Antik Kenti’ndeki ünlü Nereidler Anıtı’na olan benzerliği ile dikkat çeker.
400’den Fazla Kaya Mezarıyla Tanınan Bir Kent
Limyra, kaya mezarlarıyla ünlüdür ve kentte 400’den fazla kaya mezarı bulunmaktadır. Bu mezarlarda Likya dilinde yazılmış kitabeler bulunur ve bu yazıtlar Likya medeniyetine dair önemli bilgiler sunar. Ayrıca, bu mezarların mimarisi ve oyma sanatı, Likya kültürünün estetik anlayışını gözler önüne sermektedir.
Limyra’da Süregelen Arkeolojik Kazılar
1970 yılından itibaren Avusturyalı arkeologlar tarafından başlatılan kazılar, Limyra’nın tarihi hakkında pek çok bilgiye ulaşılmasını sağlamıştır. Bugüne kadar yapılan kazılar sonucunda elde edilen eserler, Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir. Bu kazılar, hem Likya medeniyeti hem de Akdeniz bölgesinin tarihi hakkında daha fazla bilgi edinilmesine katkı sağlamıştır.
Doğayla İç İçe Bir Gezi Deneyimi
Limyra Antik Kenti, ziyaretçilerine sadece tarih değil, aynı zamanda doğa ile iç içe bir gezi deneyimi de sunuyor. Kentin yemyeşil çevresi, koyun sürüleri ve antik kalıntılar, ziyaretçilere hem huzurlu hem de etkileyici bir atmosfer sağlıyor.
Likya medeniyetinin merkezi olarak bilinen Limyra Antik Kenti, hem tarih meraklıları hem de doğa tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olarak öne çıkıyor. Antalya’ya yolu düşenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bu antik kent, tarihin ve doğanın iç içe geçtiği özel bir destinasyon olarak keşfedilmeyi bekliyor.