Berna Sever / EGE TELGRAF- Son yıllarda, toksik şok sendromu hakkındaki farkındalık arttı. Bu sendrom, bazı koşullar altında bakteriyel toksinlere maruz kalmanın neden olduğu nadir ancak ciddi bir durumdur. “Toksik şok sendromunun (TSS) temel nedeni, vücuda stafilokok veya streptokok adı verilen bakterilerin neden olduğu toksinlerin yayılmasıdır. Bu bakterilerin neden olduğu toksinler, vücutta sistemik bir inflamatuar yanıtı tetikleyerek TSS'ye yol açabilir” diyen uzmanlar, toksinlerin vücuda giriş şekli hakkında da bilgiler verdi.
Yapılan açıklamada, “Genç kadınlarda TSS vakalarının bir kısmı, adet dönemi sırasında uzun süreli tampon kullanımı veya vajinal doğum kontrol ürünlerinin kullanımıyla ilişkilendirilmiştir. Bu ürünler, bakterilerin vajina içine girmesine ve toksinlerin üretilmesine zemin hazırlayabilir. Enfekte kesikler, yanıklar veya ciltteki diğer yaralar, stafilokok veya streptokok bakterilerinin vücuda girmesi için bir kapı görevi görebilir. Bu bölgelerdeki enfeksiyonlar, toksinlerin yayılmasına ve TSS'nin gelişmesine neden olabilir. Bazı durumlarda, cerrahi operasyonlar sonrasında enfekte olmuş kesikler veya dikiş yerleri, TSS riskini artırabilir. Cerrahi sırasında veya sonrasında stafilokok veya streptokok bakterilerinin vücuda girmesi ve toksinlerin üretilmesi, bu sendromun ortaya çıkmasına yol açabilir. Nadir durumlarda, stafilokok veya streptokok bakterileri vücutta başka bir enfeksiyonun neden olduğu toksinlerin yayılmasına neden olabilir. Bu durumda, enfeksiyonun kontrol altına alınması ve toksinlerin yayılmasının önlenmesi önemlidir. TSS, genellikle bakteriyel toksinlerin vücuda yayılmasına bağlı olarak ortaya çıkar ve genellikle belirli koşullar altında gelişir. Bu nedenle, önemli olan TSS risk faktörlerini ve enfeksiyonun önlenmesi için uyulması gereken önlemleri bilmektir” denildi.
TOKSİK ŞOK SENDROMU HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER:
“Toksik şok sendromu, ani başlayan yüksek ateş, titreme, halsizlik, kas ağrıları, kusma, ishal gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ayrıca, deride döküntüler ve mukoza zarlarında renk değişiklikleri de görülebilir” mesajı verilirken şunlar aktarıldı: “Toksik şok sendromu herkesi etkileyebilir, ancak bazı durumlar riski artırabilir. Bunlar arasında genç kadınlarda adet dönemi, tampon veya vajinal doğum kontrol ürünlerinin uzun süreli kullanımı, enfekte kesikler veya yanıklar gibi enfeksiyon giriş noktalarının varlığı yer alır. Toksik şok sendromunun tedavisi, genellikle hastanede yapılır ve semptomlara yönelik destekleyici tedaviler içerir. Bu tedaviler arasında antibiyotikler, sıvı tedavisi ve semptomların yönetimi yer alabilir. Erken teşhis ve tedavi, sonuçların iyileştirilmesinde önemli bir rol oynar. Toksik şok sendromundan korunmanın en etkili yolu, hijyen kurallarına uymak ve enfeksiyon riskini azaltmaktır. Bu, tamponların düzenli olarak değiştirilmesi, enfekte kesiklerin temizlenmesi ve pansumanların yapılması gibi basit önlemleri içerir. Toksik şok sendromu nadir olsa da ciddi bir durumdur ve hızlı tıbbi müdahale gerektirebilir. Belirtileri fark ederseniz, derhal bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Sağlığınızı korumak için belirtileri ve risk faktörlerini bilmeniz önemlidir.”