Kültür-sanat

Teknolojinin en renkli hali, “Digital Echos” sergisi açıldı!

Teknoloji ve sanatın buluştuğu İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında "Digital Echos" sergisi açıldı. Nihat Özdal’ın küratörlüğünde gerçekleşen bu sergide VR teknolojisinden interaktif ebru sanatına kadar pek çok yenilik İzmirlilere sunuldu. 9 Eylül’e kadar devam edecek sergi, ziyaretçilerini bekliyor.

Abone Ol

Berna SEVER- EGE TELGRAF/ Bu yıl 93. kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı, teknoloji temasıyla İzmirlileri karşıladı. Etkinlikleriyle teknolojinin sunduğu neredeyse her yeniliğin deneyimlenebileceği fuarda, özellikle "Digital Echos" Sergisi oldukça ilgi gördü. İzmir Kültürpark Atlas Pavyonu’nda ziyaretçilerini bekleyen sergiye açıldığı ilk günlerden itibaren katılım yoğun oldu.

"Digital Echos" sergisi İzmirliler için, sanatçı Heidegger’in teknolojiye dair felsefi yaklaşımını temel alarak, teknolojinin varoluşu hem açığa çıkaran hem de gizleyen doğasını ele alan bir deneyim niteliğinde oldu. Nihat Özdal’ın küratörlüğünde gerçekleşen bu sergide, dijital çağda sanatın nasıl evrildiğini ve dijital teknolojilerin sanat üzerindeki karmaşık etkilerini keşfetmek isteyenlere zengin bir deneyim sunuldu. Ziyaretçilerin dijital ortamda ebru sanatıyla etkileşime geçebilecekleri, VR teknolojisiyle sanal dünyalara adım atabilecekleri ve dijitalin sanatla buluştuğu noktada yeni estetik deneyimler yaşayabilecekleri alanlar tanıtıldı. 

TEKNOLOJİNİN SANAT ÜZERİNDEKİ DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜCÜ

Serginin en çok ilgi gören eserlerinden İnteraktif Ebru Sanatı Ekranı, sanatçı Garip Ay tarafından İzmirlilere teknolojinin sanat üzerindeki dönüştürücü gücünü doğrudan anlatan bir çalışma olarak ön plana çıktı. Çağdaş bakış açısıyla geleneksel “ebru” sanatını uluslararası platforma taşıyan bu interaktif eserle, katılımcıların led ekran üzerine motifleri kendi vücut hareketleri ile kontrol edebildiği ve böylelikle eserin tasarımını kendilerinin gerçekleştirdiği eşsiz bir deneyim sunuldu. Her yaştan ziyaretçinin sırayla deneyimleyebileceği bu eşsiz tasarım hakkında “Harika bir deneyimdi. Kendi eserimi kendim oluşturmuş gibi hissettim. Ekranda gördüğüm renklerin cazibesine kapıldım. Kendimi çok keyif aldığım başka bir dünyada gibi hissettim.” şeklinde konuşan sergi katılımcısı Melisa Ergün, “Sergiye gelmeden önce teknolojinin bu kadar ‘renkli’ olacağını düşünmemiştim. Önceden yapılmış resimler görmeyi planlıyordum. Kendim yapınca çok mutlu oldu. Çok farklı bir deneyim oldu.” dedi. 

DİJİTAL TEKNOLOJİNİN SANATSAL YANKILARI

Ayrıca Aylin Taslak’ın sunduğu VR Lbyrinth Project Deneyimi de sergi ziyaretçilerinin en çok vakit geçirdiği tasarımlardan biri oldu. 4 bin yıllık tarihi olan klasik tip labirent sembolünün 7 devresinden ve taşıdığı anlamdan esinlenilerek oluşturulan bu tasarımda arayış ve yolculuk gibi kavramlardan yararlanılarak ziyaretçilerin duyuları ile bağ kurulabileceği bir süreç amaçlandı. Bunun dışında Aslı Özer, Can Memişoğulları, Cansu Sönmez, Cemal Şamlı ve diğer isimlerin de bulunduğu 20 ayrı sanatçı sergide dijital teknolojilerin sanatsal yaratım sürecindeki yerini ve etkisini kendi perspektiflerinden yorumladı.

30 Ağustos tarihinde kapılarını açan sergi 9 Eylül tarihine kadar devam edecek. İçinde ödüllü yarışmaların da olduğu sergi 16.00-23.00 saatlerinde ziyaret edilebilir.