1980’li yıllarda doğanların ilkokul dönemlerinde tarım konusunda aldıkları eğitimin başında: “Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen bir ülkedir” deniyordu. Daha sonraki yıllarda uygulamalardaki hata...
1980’li yıllarda doğanların ilkokul dönemlerinde tarım konusunda aldıkları eğitimin başında: “Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen bir ülkedir” deniyordu. Daha sonraki yıllarda uygulamalardaki hatalara, teknolojik gelişmelere yeterli uyumun sağlanamaması eklendi. Üretim maliyetlerindeki artışa bağlı olarak yükselen ithalatın etkisiyle de ülkemiz bu güçlü özelliğini maalesef yitirdi. Hala umut verici olan ise Türkiye’nin tarımsal çeşitlilik açısından oldukça zengin bir ülke olması.
Dünya tarım topraklarından yüzde 0,8 pay alan ve maalesef her geçen yıl bir bölümünü kaybettiğimiz tarımsal alanımız; toplam toprak büyüklüğümüzün yüzde 30'unu oluşturmaktadır. Ülkemiz, küresel tarım ekonomisinde; ihracatta yaklaşık yüzde 1,5 ve ithalatta yüzde 1,1 paya sahiptir. Ancak tarım sektöründe yaşanan sorunlar, sektörün gelişmesini engellemekte ve çiftçilik kazançlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sebeple verimli tarım alanlarının kullanımı gün geçtikçe azalmaktadır.
Türkiye’de tarım sektörünün temel sorunlardan ilki, kullanılan teknolojinin, ekipmanların ve uygulanan yöntemlerin gelişmiş ülkelere kıyasla geri kalmış olmasıdır. Bu sebeple elde edilen ürün kalitesi düşük olmakta ve maliyetler artmaktadır.
İkinci sırada yer alan ancak önümüzdeki yıllarda daha önemli hale gelecek sorun ise su kaynaklarının yetersizliğidir. Özellikle küresel iklim krizinin de etkisi ile su kaynakları yaz aylarında ülkemizde oldukça yetersiz kalmaktadır. Bu durum, üretimin düşmesine ve çiftçilerin gelir kaybı yaşamasına sebep olmaktadır. Ayrıca tarım sektöründe yaşanan finansman kaynaklarına ulaşım zorluğu ve ticari sorunlar da üretimi doğrudan etkilemektedir.
Çiftçilerin verimli tarım arazilerinden uzaklaşması, kırsal kesimde yaşayan nüfusun şehirlere göç etmesi de sektörün kanayan yaralarından biridir. Yaşanan göçler sebebi ile işgücü eksikliği oluşmakta ve üretim istenen düzeyde gerçekleşememektedir.
Sonuç olarak, 3,7 trilyon dolar hacme sahip olan küresel tarım sektörünün potansiyeli oldukça yüksektir. Ülkemiz 2021 yılı verilerine göre, dış ticaret alanında; ihracatta yüzde 11, ithalatta ise yüzde 6,5 paya sahip olan tarım sektöründe yaşanan olumsuzlukların önlenmesi için gerekli adımlar atılmalıdır. 2022 yılında altyapı yatırımları dahil 36 bin proje için yaklaşık 1,5 milyar Türk Lirası hibe sağlanmış olup, bu destekler artarak devam ettirilmelidir. Özellikle pandemi dönemi ve sonrasında global çapta yaşanan gıda ihtiyaçlarının karşılanamama riski dikkate alınmalıdır. Tarım sektöründe yaşanan sorunların çözümü için, teknolojik gelişmelerin hızlandırılması, su kaynaklarının daha verimli kullanılması, susuz tarım uygulamalarının daha fazla tercih edilmesi, çiftçilerin yaşam alanlarından ayrılmaması ve ticari sorunların çözülmesi gibi önemli adımların atılması gerekmektedir. Bu adımların atılmasıyla birlikte, tarım sektörü Türkiye ekonomisi için daha verimli bir kaynak haline gelecektir.
Gelecek hafta verilerin açıklanacağı takvimden önemli olanları aşağıda paylaşıyorum.
Ekonomik Veri Takvimi
01 Mayıs 2023, Pazartesi ABD S&P İmalat Sektörü PMI (Final)
02 Mayıs 2023, Salı Almanya Perakende Satışlar (Aylık-Yıllık)
02 Mayıs 2023, Salı Türkiye ISO İmalat Sektörü PMI
02 Mayıs 2023, Salı Türkiye Dış Ticaret Dengesi
02 Mayıs 2023, Salı Almanya İmalat Sektörü PMI (Final)
02 Mayıs 2023, Salı Euro Bölgesi TÜFE (Yıllık)
03 Mayıs 2023, Çarşamba Türkiye ÜFE,TÜFE (Aylık-Yıllık)
03 Mayıs 2023, Çarşamba Euro Bölgesi İşsizlik
03 Mayıs 2023, Çarşamba ABD Fed Gösterge Faizi
04 Mayıs 2023, Perşembe Almanya Dış Ticaret Dengesi
04 Mayıs 2023, Perşembe Euro Bölgesi ÜFE
04 Mayıs 2023, Perşembe Euro Bölgesi Gözterge Faizi
04 Mayıs 2023, Perşembe Çin Caixin İmalat Sektörü PMI
05 Mayıs 2023, Cuma ABD İşsizlik Verileri
Ekonomi ve Finans Sözlüğü
Amortisman: İşletmelerin kullanmak üzere aldıkları varlıkların aşınması ya da eskimesi gibi durumlarda gösterilebilen gider payıdır. Yıpranma payı olarak da adlandırılır.
Piyasa Faiz Oranı: Para piyasasında, para arzı ve para talebinin etkileşimine göre belirlenen ve mevduatlar ile diğer yatırımlar için ödenen faiz oranıdır.
Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) : Tarımsal faaliyete ilişkin fiyat değişimlerini tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılık çerçevesinde ölçen endekstir.
İletişim: [email protected]