Berna SEVER- EGE TELGRAF/ İnsan vücudu, doğduğumuz andan itibaren sağlıklı kalmak için tasarlanmıştır. Ancak çeşitli faktörler bu doğal programı bozabilir. Neyse ki, doğru beslenme bu durumu düzeltme gücüne sahiptir. Kronik ve dejeneratif hastalıkların çoğu genetik değil, beslenme alışkanlıklarımızla ilgilidir. Hipokrat’ın "Yiyecekler ilaçlarınız, ilaçlarınız yiyecekleriniz olsun" sözü, bu yaklaşımın özünü özetliyor.
Doktorların Reçetelerine Yiyecekleri Dahil Etmeleri Gerekiyor
Son yıllarda yapılan araştırmalar, doktorların reçetelerine yiyecekleri dahil etmeleri gerektiğini ortaya koyuyor. İbni Sina’nın “İki öğün sağlıklıdır, üç öğün hastalıktır” sözleri de sağlıklı beslenmenin önemini vurguluyor. Modern tıbbın sık sık öğün önerileri, bağırsak sistemimizin dengelerini bozarak sağlık sorunlarına yol açabilir.
Mevsiminde Beslenmenin Önemi
Sabah kahvaltısının önemine vurgu yapmak, mevsiminde beslenmek ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak sağlık açısından büyük önem taşır. Özellikle kış meyve ve sebzelerine ağırlık vermek, doğal ve sağlıklı beslenmek vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri sağlayarak sağlık sorunlarını önler.
Fermente Gıdalar ve Yağ Asitleri
Fermente gıdalar, probiyotikler açısından oldukça değerlidir. Ev yoğurdu ve ev sirkesi ile yapılmış turşular bu açıdan yararlıdır. Omega 3 ve Omega 6 yağ asitlerinin dengeli tüketimi, sinir sistemi ve beyin sağlığı için gereklidir. Bunun yanında, trans yağlardan kaçınılması gerektiği unutulmamalıdır.
Toprağımız Vücudumuzdur
Şeyh Edebali’nin “Toprak sağlıklı olmadıkça ektiğiniz hiçbir tohum yeşermez” sözü, vücudumuzun sağlığı için beslenmenin ne kadar kritik olduğunu hatırlatıyor. Bizim "toprağımız" vücudumuzdur ve sağlıklı kalması için üzerine titremeliyiz. Sağlıklı ve doğal beslenme ile, doğuştan sahip olduğumuz sağlığı koruyabiliriz.