Geçtiğimiz hafta İzmir siyasetine damga vuran olay, AK Parti İzmir İl Başkanı Sayın Kerem Ali Sürekli’nin, yanına partisinin Büyükşehir Meclis Grup Başkan Vekili Sayın Özgür Hızal’lı ve Çiğli İlçe Teş...
Geçtiğimiz hafta İzmir siyasetine damga vuran olay, AK Parti İzmir İl Başkanı Sayın Kerem Ali Sürekli’nin, yanına partisinin Büyükşehir Meclis Grup Başkan Vekili Sayın Özgür Hızal’lı ve Çiğli İlçe Teşkilatı’nı yanına alarak arıtma tesislerine gitmesi ve orada yaşananlardı.
Sayın Sürekli, İzmir siyasetinde sakinliği ve itidalli davranışlarıyla tanınır. Ancak bu kez maalesef öyle olmadı. Basın kuruluşlarına gönderilen davet mailinde AK Parti İl Başkanı’nın basın toplantısı yapacağı bildirilyor, saat veriliyor, ancak yer belirtilmiyordu. Aslında olayların ilk işareti buradan gelmişti. Muhabir arkadaşlarımı yönlendirirken, içime bir kurt düşmedi diyemem.
Neyse biz gelelim Çiğli’deki Biyalojik Arıtma Tesisleri’nin kapısında yaşananlara. Açıkçası ben, siyasetini beğendiğim Sayın Sürekli’den bu davranışları beklemezdim. Sürekli, basın açıklaması yapacakları kapıya geldiklerinde karşılarında özel güvenlik görevlilerini görünce her nedense deliye döndü.
Güvenlikçilerin, Sürekli ve beraberindekilere içeriye giremeyeceklerini söylemelerinin ardından sarfettiği sözler, inanın hiç yakışmadı. Ne faşistlikleri kaldı, ne CHP militanı oldukları. Hatta İç İşleri Bakanlığı’na şikayet edilmekle tehdit edildiler. Ve Sürekli,
“Ben girerim, haydi bakalım beni durdurabilecek misiniz?
” diyerek hışımla içeri daldı. Bu sırada yanındaki bazı kişiler güvenlikçileri itti kaktı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bundan bir süre önce TÜİK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapısına gitmiş ve içeri alınmamış, kapının önünde basın açıklaması yaparak ayrılmıştı. Herhangibir arbede ve taşkınlığın yaşanmadığı olayla, kamuoyunda ve siyasi çevrelerde eleştirilmiş, AK Parti ise tepki göstermişti.
Böyle bir olaya tepki veren AK Parti’nin İzmir İl Başkanı’nın, benzer bir davranışı göstermesi bence asla doğru değildir. Atalarımız
“Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma
” der. İşte tam da bu yaşanmıştır. Sürekli’nin
“Sizi şikayet edeceğiz
” dediği özel güvenlik görevlilerinin o an yaşadıkları şoku ben düşünemiyorum. Emir kulu olan o insanlara yapılan şey yakışık almamıştır.
İnanın bu olay İzmir’e ve hele AK Parti’ye hiç yakışmadı. Bence siyaset bu olmamalı. İnsan kazanma sanatı olan siyasetin böyle yapılması durumunda kaybeden taraf bu tür siyasetle kazandıklarını sananlar olur. Bence Çiğli’de bir kaza yaşanmıştır. Ben yaşananlardan sonra Sayın Kerem Ali Sürekli’nin bu işin bir muhasebesini yaptığını ve kendi dünyasında pişman olduğunu düşünüyorum. İnşallah yanılmıyorumdur.
MENEMEN ARTIK PARLIYOR
Geçtiğimiz hafta İzmir’in çömlekçiliği ile ünlü ilçesi Menemen’de uluslararası bir festival yaşandı. İlki düzenlenen Menemen Çömlek Festivali, bu güzel beldemize hareket getirdi. Festivalin açılışına ben de katıldım. Doğrusu bu organizasyonla gurur duydum. Bundan dolayı da Menemen Belediye Başkan Vekili Sayın Aydın Pehlivan ve ekiplerini candan kutluyorum.
“Kuzeyin Parlayan Yıldızı
” olarak adlandırabileceğimiz Menemen, daha önceki belediye yönetimleri zamanında adeta içine kapanmıştı. Hele hele Tahir Şahin’in 20 yıllık iktidarında sesi bile duyulmuyordu. Şahin’in son birkaç yılında tarım fuarları düzenlendi ama o fuarlar bu kadar tutulmamıştı.
Menemen artık parlıyor. İlkinde 17 ülkenin katıldığı bu organizasyonun her sene tekrarlanması tek dileğimiz. Bundan Menemen ve İzmir kazanacaktır. Teşekkürler Menemen, teşekkürler Aydın Başkan...