Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU- EGE TELGRAF/ Kosta Rika'nın güneyinde yer alan Diquís Deltası ve Isla del Cano bölgelerinde keşfedilen devasa taş küreler, arkeologları ve tarih meraklılarını yıllardır büyülemeye devam ediyor. Çapları birkaç santimetreden iki metreye kadar değişen bu mükemmel yuvarlak taş yapılar, ağırlıklarıyla da hayrete düşürüyor. Bazılarının ağırlığı tam 16 tona ulaşıyor! Peki bu taş küreler kimler tarafından ve hangi amaçla yapılmış? Bu sorunun cevabı, hala tam olarak bilinmiyor. Birçok teori ortaya atılmış olsa da, en yaygın olanları bu kürelerin gök cisimlerini temsil ettiği, dini ritüellerde kullanıldığı veya sosyal statüyü simgelediği yönünde.
Taş küreler nasıl keşfedildi? İşte hikayesi
Bu gizemli taş küreler, 1930'larda bir meyve şirketi tarafından yapılan orman temizleme çalışmaları sırasında ortaya çıkmış. Yerli halkın bu kürelerin içinde altın olduğunu düşünmesiyle birçok taş küre maalesef patlatılmış. Ancak, daha sonra yapılan bilimsel çalışmalar bu kürelerin büyük bir öneme sahip olduğunu ortaya koymuş.
UNESCO tarafından koruma altında
Bu eşsiz yapılar, 1948'de Harvard Üniversitesi'nden bir ekip tarafından incelenmiş ve 1963'te yayımlanan bir raporda 186 küre tespit edilmiş. Daha sonra yapılan araştırmalarla bu sayının birkaç yüzü bulabileceği anlaşılmış. Bu önemli kültürel miras, UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak kabul edilerek koruma altına alınmış.
Günümüzde Nerede?
Bugün, bu taş kürelerin bir kısmı Kosta Rika Ulusal Müzesi'nde sergilenirken, bir kısmı da başkent San José'nin park ve bahçelerinde ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor.
Kosta Rika'ya gidenler için mutlaka görülmesi gereken bir yer
Kosta Rika'ya seyahat edenler için bu gizemli taş küreleri görmek kaçırılmayacak bir fırsat. Hem tarihi önemi hem de estetik güzelliğiyle büyüleyen bu yapılar, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
