Nihat AK/EGE TELGRAF- Son yıllarda, temizlik adı altında piyasaya sürülen, içeriği belirsiz, kontrolsüz ürünler, adeta görünmeyen bir zehir gibi hayatımıza sızıyor. Ucuzluk adına göz ardı edilen sağlık ve çevreyi hiçe sayan bu ürünler, aslında her kullanımda daha büyük bir tehlikenin kapısını aralıyor. Kimyasal maddelerin, sadece yüzeyleri temizlemekle kalmayıp yaşamın tüm dokusunu tehdit ettiğine dikkati çeken uzmanlar, merdiven altı olarak bilinen izinsiz ve kontrolsüz üretimlerin yaygınlaşmasının aslında hem bireylerin sağlığı hem de doğal çevre üzerinde kalıcı hasarlar oluşturduğu uyarısını yapıyor.

UCUZ TEHLİKE

Özellikle kayıtsız ve belgesiz üretilen temizlik ürünlerinin sağlık üzerindeki olumsuz etkileriler yarattığına dikkati çeken İzmir Ticaret Odası 78. Temizlik Faaliyetleri Grubu Meclis Üyesi Ali Ekber Durmaz, “Merdiven altı üretim yapan firmalar, genellikle standartların çok altında, ucuz ve sağlıksız kimyasallar kullanarak ürünlerini üretmektedirler. Bu ürünlerin içeriğinde yer alan kimyasallar, ciltle temasa geçtiğinde ellerin soyulmasına, tahriş olmasına ve hatta kimyasal yanıklara yol açabilir. Özellikle astım gibi solunum hastalıkları olan kişiler, bu tür ürünlerin buharlarından ve kimyasal kalıntılarından ciddi şekilde etkilenebilir. Ayrıca, merdiven altı ürünlerin içeriğinde kullanılan kostik maddeler ve ağır asidik bileşikler, zamanla kalıcı sağlık sorunlarına yol açabilir. Cilt sağlığını bozan bu ürünler, uzun vadede ciddi alerjik reaksiyonlara ve kalıcı cilt hasarlarına neden olabilir. Özellikle çocuklar, yanlışlıkla bu tür ürünleri tüketebilir veya ciltlerine bulaştırabilir, bu da zehirlenme ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir” dedi.

'İSPATLANMIŞ KALİTE'

Güvenilir ve kalitesini ispatlamış temiz ürünlerinin kullanılmasının önemine değinen İzmir Ticaret Odası 78. Temizlik Faaliyetleri Grubu Meclis Üyesi Osman Çetinler, “Tüketicilerimize tavsiyem, temizlik ürünlerini seçerken sadece fiziki temizlikle değil, aynı zamanda hijyenik özelliklerle de ilgilenmeleridir. Etiket bilgileri çok önemli. Ürünün belgesi ve markası, sağlığımızı doğrudan etkileyen çok özel ürünler olduğu için, bilinmedik ve belgesiz markalardan uzak durulması gerekir. Bilinen markalar, ürünlerinin güvenilirliği ve kalitesini ispatlamış markalardır. Temizlik ürünlerinin çevre dostu olması da önemli bir kriterdir. Çevreyi kirletmeden temizlik yapmak, ürünlerin içeriğinin ve üretim süreçlerinin doğru şekilde belgelenmiş olmasıyla mümkündür. Geçtiğimiz hafta İzmir Ticaret Odası’nda, kimyagerler ve üreticilerin katılımıyla yapılan toplantıda da vurguladığımız gibi, çevreye duyarlı ve belgeli ürünler üretmek artık zorunluluk haline gelmiştir. Belgesi olmayan firmalar, ürünlerinin güvenliğini ve çevresel etkilerini kontrol altına almış sayılmaz” şeklinde konuştu.

PANDEMİ DERSİ

Temizlik ve hijyenin yalnızca fiziksel bir temizlikten ibaret olmadığının bilincinde olunması gerektiğini belirten Otel Temizlik Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği Başkanı Hatice Malay, “Temizlik, yüzeysel bir işlem olmanın ötesinde, derinlemesine bir hijyen anlayışını gerektiriyor. Özellikle pandemiden sonra, herkesin daha fazla farkına vardığı bir gerçek var: Hijyen, sadece fiziksel temizlik değil, aynı zamanda mikroplardan, virüslerden ve zararlı bakterilerden arındırılmış bir ortamda yaşamamız gerektiğini de ifade ediyor. COVID-19 süreci bize şunu çok net bir şekilde gösterdi: Derinlemesine temizlik ve hijyen, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmalı. Bu yüzden, temizlik yaparken sadece ortamın temiz görünmesini değil, aynı zamanda sağlıklı bir ortam sağlanmasını ön planda tutuyoruz. Bu noktada, maalesef merdiven altı, standart dışı üretilen ve kalitesiz ürünlerin varlığını da görmezden gelemeyiz. Bu tür ürünler, profesyonel temizlik alanlarında kullanıma uygun değildir. Çoğu zaman uygun fiyatla sunulmalarına rağmen, güvenli, etkili ve çevre dostu bir temizlik sağlayamazlar. Bu sebeple, profesyonel temizlikte kullandığımız ürünleri, sadece güvenilir ve onaylı firmalardan temin ediyoruz” ifadelerini kullandı.

YABANCI FİRMALAR

Sektörlerinde değerlendirilmesi gereken önemli bir potansiyelin olduğuna işaret eden Durmaz, “Temizlik sektörü, Türkiye için büyük bir potansiyel taşıyan ve çok yönlü bir endüstridir. Bu sektörü üç ana bileşene ayırabiliriz: hizmet, makine üretimi ve temizlik kimyasalları. Bugün geldiğimiz noktada, özellikle temizlik kimyasalları konusunda yerli üretim ciddi bir ilerleme kaydetmiştir. Artık Türkiye, temizlik kimyasalları pazarının yüzde 60-70'ini yerli üreticilerle karşılıyor. Bu çok önemli bir başarıdır. Fakat temizlik makineleri konusunda yabancı firmalar hâlâ sektörü domine ediyor. Yerli makine üreticilerinin payı düşük, bu da demek oluyor ki, sektörde daha çok çalışmamız gereken bir alan var. Ulusal ve uluslararası pazarlarda olmak isteyen işletmelerimiz, mesleki odalarla iletişim halinde olsunlar. Sunulan güncel bilgiler, eğitimler ve desteklerden faydalansınlar. Markalaşsınlar” diye konuştu.

Soğuk havalar kalp sağlığını tehdit ediyor: Uzmanlar uyardı! Soğuk havalar kalp sağlığını tehdit ediyor: Uzmanlar uyardı!

GLOBAL PAZAR

Yerli temizlik üreticilerinin dünya standartlarını yakaladığına dikkati çeken Çetinler, “Bugün temizlik sektörü, dünya çapında hızla gelişen ve teknolojik ilerlemelerle şekillenen bir alan haline gelmiştir. Türkiye'deki temizlik ürünleri pazarına baktığımızda, özellikle yerli üretim her geçen gün daha fazla söz sahibi olmaktadır. İthalat, yüksek maliyetler ve dışa bağımlılık gibi sorunlar göz önünde bulundurulduğunda, yerli üreticilerimiz teknolojiyi çok iyi takip etmekte ve üretim kalitesini ciddi şekilde artırmaktadır. Bu da, yurt dışı bağımlılığını ortadan kaldırmış ve yerli ürünlere olan güveni pekiştirmiştir. Ege Bölgesi özelinde baktığımızda, üreticilerimizin büyük bölümü ihracat yapmaktadır ve bu oran, Türk temizlik ürünlerinin global pazarda ne kadar güçlü bir konuma geldiğini göstermektedir” dedi.

Kaynak: EGE TELGRAF